Sen Hatırlamazsın Sevgili

16 Nisan 2008 15:34 tsi
Hatırla Sevgili dizisi reyting rekorları kırıyor. Darbeler tarihimizin kabarık ciltlerinden daha kaç dizi çıkar. Ancak bir demokrasi dizisi yapmaya kalksanız kaç bölümlük malzeme bulursunuz meçhul. Taraf yazarı Yıldıray Oğur yazdı.

Yıldıray Oğur / Taraf
Demokrasi Tarihi kitabımız 1 milyonluk Alkım kitapları gibi. Darbeler Tarihi kitabımız ise cilt cilt. Her cilt bir tuğla kalınlığında. Her darbenin hikâyesi ayrı ama karakterler her dönem aynı. Yani tam dizilik. Dizi yap prime time’da ‘Hatırla Sevgili’nin karşısına koy.
Malzeme çok zengin, darbecilerimiz çeşit çeşit, renkli karakterler.
Çankaya Köşkü bahçesinde eşek besleyeni de var, sucuklu yumurta yerken bile darbe planı yapanı, çapkın kifayetsiz ihtirassız, az zekâlı bir ressam olanı da.
‘Darbe olsa da yapsak’ diye bir umut bekleyen plansız, programsız çevik bir paşası da var. “Çişim geldi sevgili günlük” düzeyinde 17 yaşından beri günlük tutan, darbeyi bile gün gün sevgili günlüğüne yazmış tertipli, düzenli olanı da.
Darbesini taştan çıkartan medya patronlarını, rektörleri ayarlayıp sivil toplum üzerinden darbe kotarmaya çalışan sivil toplumcusu, bilmeden Gramcist’i de var, bir muhtıra yazmaktan bile aciz, demokrasiyi tehdit ederken bile de’leri, da’ları ayıramayan zırcahili de.
Bulduğu her fırsatta darbe yapmış, sonunda asılmış ihtiraslı genç albayı da var, 80’ini devirmiş ama hâlâ bir darbeye sap olamamış olanı da.
Hem darbeler dizi olursa başroller dışındaki yardımcı erkek ve kadın oyuncu malzemesi de çok zengin. İkincil rollerde oynamak için, hatta sadece bir sahnede arkada dekor olarak görünmek için bile fena halde gönüllü, istekli darbecilerin ‘cast ajans’ kataloglarına resimlerini bırakmış amatör oyuncular, tecrübeli Yeşilçam emekçileri arasından seç beğen oynat. Kataloglarda kimler yok ki.
“Askerim gel, hasretinden deliye döndüm” üniforma fantezilerine dalmış köşe yazarları.
Ofis insanı rolleri için bire bir, darbe olsa da sitedeki balkonuma büyük bir bayrak assam, Facebook resmime tank avatarı koysam diye sefil planlara dalmış canı sıkılmış beyaz yakalılar.
Kuru kalabalık olarak kullanılabilecek “Laiklik elden gidiyor oha falan oldum” düzeyinde televizyonlarda cehaletten mülhem faşizmlerine tanık olduğumuz Abercrombie marka tshirtli, şımarık, con con öğrenciler.
“Atatürküm” dendiğinde göz damlasız ağlayabilen emekli cumhuriyet öğretmenleri.
Mahalle kavgalarında rol verilebilecek fazla politize olmuş laik Türk ev kadınları.
Kahvede oturan adam rollerinde kullanılacak Gözcü, Sözcü, Posta, Güneş okuyan emekli amcalar.
Zühal Olcaylı depresif Türk filmlerinde durup dururken bir sahnede Nâzım şiirleri okutulabilecek seslerine âşık tiyatrocular.
Master için gittiği yurtdışından dönen zengin genç rolleri için ideal; “festival festival dünya sinemasını, cazını, alternatif müziğini takip edip konu Türkiye siyaseti olduğunda Aydemir Akbaş, Hakkı Bulut düzeyine düşen post modern kentli yuppyler.
Eylem görüntülerinde kullanılabilecek ‘darbe olmazsa AKP’den kurtulamayız, bırakın birbirini yesinler’ diyen Birgünlük solcular.
Gazozuna uyku ilacı atılan kız rolleri için ‘Amma AKP’li oldun, yoksan Fettullahçı mı oldun” mahalle baskıları altında şeytana uyup darbe günahına sessiz kalarak ortak olan demokrat bilinenler.
Kötü adam rolleri için muhakkak Deniz Baykal. Aldatılmış ve aldatmış erkek rollerinde üstün oyunculuk performanslarıyla dikkat çeken Erkan Mumcu, Mesut Yılmaz, Süleyman Demirel.
Her türlü rolde kullanılabilecek ‘Çok yalnız bıraktınız bizi paşam’ diyen yalaka rektörler. ‘Yapacaksanız yapın artık darbeyi duygularımızla oynamaya hakkınız yok’ tadındaki Ömer İzgiler, Mustafa Özyürekler, Onur Öymenler.
Hem dizi tutarsa senaryoyu uzatmak da zor değil. “Şoför aşçıya, aşçı hizmetçiye, tekrar hizmetçi şoföre” diye Brezilya dizisi zorlamalarına gerek kalmaz. Her şeyin olduğu gibi darbeciliğin de küçük bir elitin etrafında döndüğü bir ülke burası. En faşistiyle, en solcusu teyze çocukları en fazla aynı koleje gitmişler.
Baksanıza ilişkiye. Ergenekon’u görmeyen medyanın patronu ve Özden Örnek’in darbe günlüklerini yazmayan köşe yazarları, Nokta’yı kapatan kapakta muştulanan Cumhuriyet mitinglerini düzenlemiş ADD’nin Başkanını Jandarma Genel Komutanıyken orduevinde ziyaret etmişler, son siyasi durumu görüşmüşler. Bir demokraside hiçbir mantıklı açıklaması olmayan sadece bu sahneden bile 13 bölüm çıkar.
Yetmezse eski darbelere flash backler yapılabilir. Ayşe Arman’ın Doğan Avcıoğlu’nun eşi Sevil Avcıoğlu ile yaptığı röportajdan bir tam sezon çıkabilir. Doğan Avcıoğlu ki darbeciliğin Türkiye’de teorisini yaptı. Demokrasiye ‘cici demokrasi’ dedi. Tanzimat’tan beri bağımsızlığımızı kaybettik analizleri ki solda dönüp dönüp hâlâ okunur, okutulur.
İlk sahne Sevil Hanım’ın Notre Dame de Sion’ da hariciyeci olmak istediği öğrencilik günlerinde çekilir. Sonra tabiî ki Siyasal’a gelir. En yakın arkadaşı da bir önceki darbenin asılmış Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu’nun kızıdır. Ama kendisi darbeci olmaya karar vermiştir. Bu şokla ilk bölüm biterse ikinci bölümü herkes iple çekecektir.
İkinci bölümün hemen başında Sevil Hanım Paris Match okurken görünür. Dizinin her sahnesinde görülecek okul arkadaşı Deniz Baykal çıkagelir: “Onun modası geçti, Baas rejimi isteyen Yön çıktı onu okusana” der. Bu diyalogların altına gülme efektleri de yerleştirilebilir.
Zaten ailesi evlatlıklarını okutmadığı için bünyede bir solculuk vardır. Juliette Greco makyajıyla, Gary Cooper’a benzeyen Doğan Avcıoğlu’nun Yön’üne gider yardım etmeye. Doğan da ona “Sophia Loren kitlelerin afyonudur” diye bir çeviri verir.
Sonra evlenirler. Erkek uşakları eşliğinde Türk tipi Baascı bir sosyalist devrim için çalışırlar. Aydınlanma gurusu İlhan Selçuk falan hep ordadır. Niye uşağınız var diye sormadığı gibi gözleri önünde Doğan’ın Sevil’e hizmetçi gibi davranmasına da aldırış etmez. Ne de olsa çocuk yapma kararlarını bile devrim konseyinin toplanarak tartıştığı bir kopuk dünya düzeni peşindedirler. İşinden atılan karısına “asalak kadın istemem” diyecek kadar şefkatli bu aydınlanmacı darbeci bir de başka bir kadınla Sevil’i aldatmaz mı?
Şimdi siz söyleyin bakalım Hatırla Sevgili’nin karşısına koysak bu diziyi tutmaz mı?

Bu haber 1,134 defa okundu.