En Sıcak Konular

AÇLIK: Örtülü bir psikolojik savaş mı?

16 Nisan 2008 13:40 tsi
AÇLIK: Örtülü bir psikolojik savaş mı? Açlık ve gıda yoksunluğu meselesinin “tam” ne olduğu iyi okunmalı. Bu yüzden detaylara batmadan, yerli yabancı her bir kafadan çıkan değişik fikirlere kapılmadan, başlangıçtan sona maddeler halinde “kronolojiyi” vermek gerekiyor. Y


1) Küresel ısınma ve çevre duyarlılığı kavramı genel olarak dünyada bilinir hale zaten getirilmişti. ABD eski Başkan Yardımcısı Al Gore’un tüm ülkelerin sinemalarında vizyona giren filmi ve seri halde yine dünya ülkelerinde verdiği (Türkiye dahil) konferanslar bu konuya bakışı ama daha çok “inancı” anımsattı, pekiştirdi, yerleşikleştirdi.
2) Bundan sonra gelecek tüm afetler artık bu “nedenle” olacaktı. Çin küresel ısınmaya ek olarak ayrıca tarım alanlarında bir afet yaşadı.
3) Bu afetin hemen ertesinde dünya tahıl borsasının merkezi sayılan ABD’de tahıl fiyatları sadece bir-iki gün denebilecek şekilde yükseldi. Ancak bu olduğunda yeknesak ikazlar dışında bir gıda krizinden bahsedilmiyordu. Spekülatörler ABD dahil bir çok ülkede fiyatların “uçmasını” sağladı. Ayrıca büyük miktarlarda stok yapıldığı bilgileri sızmaya başladı.
4) Küresil gıda krizi olduğu tüm dünyada hemen aynı zamanlama ile basına sürüldü. Türkiye’de bundan payını aldı, alıyor.
5) Türkiye’de, Toprak Mahsulleri Ofisi’nin alım ve satımları ile ilgili olarak geçen yıldan kaldan bir seri spekülasyon ortaya atılmaya başladı. Bunlar içinde, elde yeterince stok bulunmayışı ve bu senenin rekoltesin çok düşük kalacağıydı. Bu konu üzerinden yapılan spekülasyonların ne kadarlık bir ekonomik paya denk düştüğü bilinmiyor.
6) Hemen ardından IMF ve Birleşmiş Milletler başkanlarının ağır açıklamaları geldi. Yılda ortalama 30 milyon kişinin açlıktan hayatını kaybettiği dünyamızda bu sene 100 milyon kişinin öleceği, dahası açlığın politik sonuçları, isyanlar ve kalkışmalara neden olacağı tüm dünyaya duyuruldu.
7) Dünya ve ABD diplomasinin ikon ismi Henry Kissinger, Washington Post Gazetesi’ne bir yazı yazarak, dünyanın odak noktasının, kriz noktasının “doğu pasifik olduğunu”, küresel tüm meselenin burayı kilitleneceğini yazdı. En önemli konu buydu! Bir okurumuzun anımsattığı Kissinger'ın meşhur sözü akıllara gelmeli; "Gıda'ya hakim olan bölgelere, enerjiye hakim olan devletlere, paraya hakim olan dünyaya hakim olur".
8) “Açlıktan ölüm” denince ilk akla gelen Afrika’nın ismi pek zikredilmiyor. Elbette Afrika da dahil ama net biçimde görülüyor ki, doğu pasifik ülkeleri bu krizin ana hedefi durumunda. Genel olarak Çin ve Hindistan’ın periferisindeki tüm ülkeler diyebiliriz! Japonya hariç!
9) Bölgede bulunan bir düzineden fazla ülkede-ki ilginçtir bu ülkelerin neredeyse tamamı ciddi pirinç üreticileri ve ihracatçıları-bir anda anormal fiyat yükselişleri yaşamaya başladılar. Bir çoğu ihracata kotalar getirmeye başladı. Hatta içlerinde ithalat girişimlerinde bulunmaya başlayanlar oldu.
10)  Bu arada “konuyla” ilgisi olmayan küçük ülkeler tarif uygunsa can çekişmeye başladı. Orta pasifikte bulunan minik ülkeler parasıyla ve sadece 1.5 milyon ton gibi sınırlı miktarda buğdayı bile bulamamaya başladılar. Oysa var ama verilmiyor.
11)  Kargaşa içinde, makul sesler hiç duyulmadı. Örneğin IMF politikalarını eleştirisiyle tanınan bazı ciddi Alman kuruluşları gıda krizinin nedeninin, Batı ülkelerinin üretici ülkeleri “bio-yakıt” kullanmaya teşvik etmeleri nedeniyle yaşandığını söylemeye başladılar. Bu teze göre, gıda yakıta dönüştürülüyordu ve nedeni elbette “çevre kirliliği nedeni”, havanın kirlenmesi yüzünden yine küresel ısınma!
12)  Büyük Ortadoğu Projesi yani BOP’un kuzey yarım küreyi etkilediği alanda unutulan bir nokta var. O da aynısının doğu pasifik bölgesinde hamileri tarafından uygulandığı! Eş zamanlamayla ve değişik yöntemlerle.
13)  Türkiye’ye gelince. Gıda krizinin tam neresindeyiz bilinmiyor! Var mı yok mu tamamen şüpheli. Resmi açıklamalar rahatlatıcı boyutta normal olarak. Ama kuraklık? Yanıtı yok. Belki şu yanıt olabilir. Konya-ki Türkiye’nin tahıl ambarlarından biri sayılıyor-üretimde bu yıl rekor kırılacağını söyledi! Yine de kesin sonuç 15 Mayıs’ta belli olacak.  
14)  “Son” madde size ait. Burayı okurlarımız dilediği gibi tamamlayabilir!



Bu haber 4,020 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,616 µs