asıl tehlike | " /> asıl tehlike | "/>

En Sıcak Konular

Mehmet Ali Birand'dan asıl tehlike

16 Nisan 2008 10:59 tsi
Mehmet Ali Birand'dan asıl tehlike Mehmet Ali Birand, AKP'nin kapatılması halinde ortaya çıkacak asıl tehlikeyi kaleme aldı. Türkiye'nin büyük hayalinin nasıl suya düşeceğini yazdı...

Mehmet Ali Birand/Posta

AKP kapanırsa, AB ile müzakereler askıya alınır

Şimdiden hazırlıklı olmamız gerekir. Eğer Anayasa Mahkemesi AKP'yi kapatırsa, Türkiye ile müzakerelerin devam ettirilmesi imkansızlaşacaktır. Avrupa Parlamentosu harekete geçecek ve siyasi dayanışma adına, görüşmelerin askıya alınmasını isteyecek. İşin kötüsü, ilerde yeniden başlamak için oybirliği gerekeceği için Türkiye çok zarar görecek.

Senaryo şimdiden hazırlanmaya başladı.

Üstelik, Türkiye'nin din devletine dönüşmesine yardımcı olmak veya şeriat gelsin de, tam üyelikten vazgeçsinler gibi, çarpık bir düşünceyle harekete geçilmiyor. Biz beğenelim veya beğenmeyelim, kabul edelim veya etmeyelim, AKP'nin gizli bir gündemi olduğuna inanılmıyor. Seçimlerde yüzde 47 oy almış bir siyasi partinin bu kadar kolay kapatılmasının demokrasiyle bağdaşmadığına inanılıyor.  

Avrupa kamuoyundaki genel izlenim, AKP'ye karşı bir yargı darbesi hazırlandığı şeklinde.           

AKP'nin kapatılma davası, Türkiye'nin Avrupa ile ilişkilerini temelinden etkileyecek.         

Senaryonun nasıl işleyeceğini anlatayım...           

Anayasa Mahkemesi AKP'nin kapatılmasına ve lider kadrosuna siyaset yasağı getirmesi durumunda ilk tepki Avrupa Parlamentosu'ndan çıkacak.           

Avrupalı parlamenterler, büyük oranda parlamenter dayanışması adına, diğer bir bölümü de art niyetle harekete geçecek. Kararı basit çoğunlukla alacakları için kolayca çıkacaktır. Parlamento, AB Konseyi'nin “Türkiye ile katılma müzakerelerinin askıya almasını” talep edecek.           

Nitekim önümüzdeki 21 Nisan günü, Avrupa Parlamentosu Dışişleri Komisyonu'nun Strasburg'daki toplantısında bu konu ele alınacak ve hazırlıklar başlayacak.

 Parlamento'nun bu olası kararı üzerine, AB Komisyonu da zorunlu olarak Türkiye ile müzakerelerin gidişini ele almak zorunda kalacak. Hatta Komisyon, daha parlamento harekete geçmeden dahi, Konsey'e aynı yolda bir talepte bulunabilecek. Bunun için de, Komisyon'un 9 üyesinin öneriyi desteklemesi yetecek.           

Son sözü AB Konseyi söyleyecek.         

Olli Rehn'e bu konuyu özellikle sordum. Merakım, hangi ülkelerin nasıl hareket edebilecekleriydi. Tahminim, özellikle Fransa, Almanya ve Avusturya gibi ülkelerin bu fırsatı kaçırmayacakları şeklindeydi.          

“Tam aksine bir durumla karşı karşıya kalınabilir” dedi.       

Rehn'e göre, AKP'nin kapanmasına asıl tepki, Türkiye'ye destek veren ülkelerden çıkacak. TÜRKİYE'ye HAYIR cephesinin sessiz kalmayı tercih edeceğini söyledi.           

“ ...Gerekçeleri de, AB demokrasisinde, şiddeti teşvik etmeyen, seçimde yüzde 47 oy almış ve ülkeyi 5 yıldır yöneten bir partinin, tamamen demeçlere dayanan gerekçelerle kapatılmasını kimse savunamaz. Biz de, Komisyon olarak savunamayız...”dedi.

 Peki sonra ne olacak ?         

Türkiye ile müzakerelerin askıya alınması için 27 üye ülkenin  üçte ikisi, yani 18'inin EVET oyu kullanması gerekiyor. 18 oy bulunabilir mi, henüz kesin değil. Ancak küçümsenemeyecek bir olasılık.           

Asıl bundan sonrası çok önemli.

Müzakereler bir defa askıya alındıktan sonra, aradan zaman geçer ve müzakerelere yeniden başlanması gündeme geldiğinde kıyamet kopacaktır. Zira o zaman, Türkiye ile tekrar katılım müzakerelerinin başlaması kararı için oy birliği gerekiyor.

Yani, hemen her ülkenin  Türkiye'ye bir fatura çıkarması için yeniden bir zemin doğacaktır.           

Kıbrıs sorunundan Ermeni soykırım iddialarına, Kürt sorunundan asker-sivil ilişkilerine kadar, hemen her konuda ödün istenecek ve uzlaşı aranacaktır.           

Türkiye de büyük olasılıkla bunlara sırt çevirecektir.          

Özetlemek gerekirse, Türkiye ile müzakereler bir defa kesilir veya askıya alınırsa, bunların tekrar başlaması, 27 ülkenin tekrar onayının alınması, imkansız denecek kadar güçtür. Bir daha 12 Aralık 2005 günündeki ortam veya oy dağılımı bulunamayacak, Türkiye'nin AB'ye katılım süreci büyük olasılıkla bitecektir.           

Böyle bir senaryo, Türkiye'deki ulusalcı çevrelerin ve MHP ile CHP'nin belki işine gelebilir, ancak ortaya çıkacak olan ekonomik ve politik depremi bu ülkenin kaldırması hiç kolay olmayacaktır.    

Şimdiden hazırlıklı olmakta yarar var    

Bu ülkeyi biraz seviyorsak, tartışmaları başka bir platforma taşımalı ve çözüm aramalıyız. Avrupa çapasını böylesine hoyratça koparmaya hiçbirimizin hakkı yoktur.



Bu haber 510 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,720 µs