Alper Görmüş neden memnun değil?

15 Nisan 2008 20:25 tsi
“Darbe Günlükleri”ni yayınladığı için yargılanan gazeteci Alper Görmüş, beraat etti, ancak karardan pek de memnun olmadı. Görmüş, memnuniyetsizliğini şöyle anlattı:

NTV’nin “Yazı İşleri” programına katılan Taraf gazetesi yazarı Alper Görmüş, kapatılan Nokta dergisinde emekli Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek’e ait olduğu iddiasıyla “Darbe Günlükleri”ni yayınladığı için yargılandığı davada beraat etmekten neden memnun olmadığını anlattı. Kararın darbe girişimini doğruladığını, ama darbe girişiminde bulunanlardan hesap sorulmadığını söyleyen Alper Görmüş, “Medya demokrasi adına çabalasaydı, bugün çok farklı bir Türkiye olurdu” dedi.

Emekli Oramiral Örnek’in, günlüklerin kendisine ait olmadığı iddiasıyla açtığı ‘iftira’ davasında yargılanan ve geçen hafta beraat eden Görmüş, “Yazı İşleri”nde Mirgün Cabas ve Ruşen Çakır’ın soruları üzerine, dava sonucunu şöyle değerlendirdi:

SAVCI “GÖRÜNÜRDEKİ GERÇEK” DEDİ

“Karar savcının mütalaası doğrultusunda verilseydi, memnun olacaktım. Savcı, ‘görünürdeki gerçeğin gerçeğe uygun olduğunun anlaşıldığını’ söyledi. Yani hukuk terimleriyle konuştu ve bunu açarsak, Nokta dergisinin gündeme getirdiği iddiaların gerçekte de böyle olduğuna dair bir kanaat oluştuğunu söyledi. Bu nedenle de benim bu yöndeki davayı genişletme istemimin haklı olduğunu, keza emniyetin bu günlüklerin Özden Örnek’e ait olduğunu gösteren teknik raporunun da mahkemeye getirilmesi gerektiğini söyledi.

YARGIÇ “DARBE GİRİŞİMİ BENİM KONUM DEĞİL” DEDİ

“Yargıcın beraat kararı, bu mütalaa yönünde değil. Ben davayı sadece iftira ve hakaret açısından karara bağlayacağım; bu günlüklerin gerçek olup olmadığı ya da 2004’te Türkiye’nin iki darbe atlatıp atlatmadığı bu mahkemenin konusu değildir, dedi. Oysa ben en baştan itibaren esas meselenin bu olduğunu, Nokta dergisinde o kapak haberini yayınladığımız andan itibaren bu darbe girişimlerinin sorgulanması gerektiğini, bana ispat hakkı verilmesi gerektiğini, haberimizin yalan olduğu ortaya çıkarsa bunun ceremesini çekmeye hazır olduğumu, ama doğrulanması durumunda da gereğinin yapılması gerektiğini söyledim. Yani ben bu haberi sırf birilerini zor durumu düşürmek için yapmadık. Demokrasiye bir kasıt olduğunu düşündük ve bu haberi yayınlamaya karar verdik. Dolayısıyla ben bu sonuçtan memnun değilim. Gerekçeyi henüz görmedik ama hakimin duruşmada söylediği sözler ortada, bu gerekçeyi temyiz edeceğim.”

MEDYANIN TAVRI ÇOK ÜZÜCÜ

Taraf’ta bugünkü yazısında, gazetelerin davaya sahip çıkmadığını yazan, hangi gazetede nasıl değerlendirildiğini anlatan Alper Görmüş, Yazı İşleri’nde bu konudaki soruyu da şöyle yanıtladı:

“Kişisel olarak desteklemeye gelen meslektaşlarımızın sayısı çok değildi. Bu önemli değildi. Ben kendi meselemi kendi başıma halletmeyi seven bir insanım. O neden önemli değil. Şunu kabul ediyorum, ‘Darbe Günlükleri’ yayınlandığı anda bir iddiadır, dolayısıyla bunların doğru olmayabileceği yönündeki bütün görüşlere saygılıyım. Fakat en başında, hiçbir delile dayanmadan bunun özel imalat olduğunu, sahte olduğunu öne sürmeleri beni çok incitmişti. Medya, Türkiye’de iki darbe girişimi olduğuna dair çok güçlü kanıtlar eldeyken, bunun daha da açılması, sonuna kadar götürülmesi yönünde ciddi, samimi, yürekten bir çaba gösterseydi, bugün çok farklı bir Türkiye’de olurdu. Maalesef bu yönde olmadı medyanın tavrı, üzgünüm.”

“ELE GEÇİRDİK” DEMEDİK

Alper Görmüş, “Darbe Günlükleri” ve “Ergenekon Terör Örgütü” gibi konularda basına yansıyan belgelerin bazı yayın organlarında yayınlanmasının cesaret değil de “kullanılmak” şeklinde değerlendirilmesine de yanıt verdi. “Darbe Günlükleri” Nokta’ya geldiğinde “Ele geçirmedik” diye yazdıklarını hatırlatan Görmüş, günlüklerin kendilerine geldiğini, doğru olup olmadığını uzun süre araştırdıklarını, doğru olduğunu belirleyince “kamusal önemi” olduğu gerekçesiyle yayınladıklarını anlattı. “Kim sızdırdı”, “Amacı ne” gibi soruların meşru olduğunu belirten Alper Görmüş, buna karşı sızdırılan belgenin içeriğinin de gözardı edilmemesi gerektiğini savundu.

NTVMSNBC

Bu haber 700 defa okundu.