İzmir'i kim yaktı" hala belirsiz | " /> İzmir'i kim yaktı" hala belirsiz | "/>

En Sıcak Konular

"İzmir'i kim yaktı" hala belirsiz

15 Nisan 2008 16:22 tsi
İzmir'in dörtte üçünü tahrip eden ve tarihe ‘İzmir yangını’ olarak geçen tartşmalı yangına ilişkin yeni bir belge Fransız arşivinden İzmir’e getirildi. İşte İzmir yangını üzerindeki tartışmalara ışık tutacak nitelikteki belge...

İzmir Büyükşehir Belediyesi Ahmet Piriştina Kent Arşivi ve Müzesi yangınla ilgili Fransız devlet arşivlerindeki üç belgeyi getirerek araştırmacıların hizmetine sundu. Kent Arşivi ve Müzesi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Oktay Gökdemir, Dışişleri Bakanlığı yetkilileriyle kurdukları temaslar sonrası müzeye getirilen belgelerin araştırmacılar için büyük önem taşıdığını ve İzmir yangını üzerindeki tartışmalara ışık tutacak nitelikte olduğunu söyledi.

BELGE FRANSA ARŞİVİNDEN Dışişleri Bakanlığı'nın Fransız devlet arşivlerinde 2002 yılında başlattığı araştırma sonucunda, büyük İzmir yangınına ilişkin üç belgeye ulaşıldı. Kent Arşivi ve Müzesi’ne getirilen belgelerden ikisi, 19 ve 26 Eylül 1922 tarihlerinde Fransız Konsolosluğu’ndan, aynı ülkenin Washington Maslahatgüzarlığı’na çekilen telgraf metinlerinden oluşuyor. Resmi tarihin yangının Rumlar ve Ermeniler tarafındna çıkarıldığı iddialarını destekleyen telgrafda şöyle deniyor:

 "669 no'lu telgrafıma atfen İzmir'de, Mustafa Kemal'le söz konusu kentteki yangının nedenleriyle ilgili görüşen Başkonsolusumuzun telgrafına göre, Mustafa Kemal yangının sorumlusu olarak kundakçılardan oluşmuş bir birlik örgütleyen Ermenileri ve Yunanlıları göstermiştir.Bu iddia, Eskişehir'de ne olduğu hatırlanacak olursa muhtemel görünmektedir. Hiçbir Yunanlının Türklerin geri çekilmesi sırasında zarar görmemesine karşın, Eskişehir kentinin askeri bir gereklilik olmaksızın, boşaltılmadanYunanlılar tarafından yöntemli biçimde yakıldığı pek çok şahit tarafından tespit edilmiştir."

YANGIN RAPORU
Üçüncü belge ise İzmir’de bulunan Fransız Yüksek Komiseri Amiral Dumesnil’in yangının sebeplerini inceleyen raporu. Kent Arşivi ve Müzesi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Oktay Gökdemir, “Belgenin içindeki tüm ayrıntılar deşifre edilmeden yorum yapmak doğru değil. Ancak bu  belgelerin o dönemde yaşanan karanlık sayfayı tüm detayları ile olmasa da, genel hatlarıyla aydınlatacağını umuyorum. Belgeler doküman haline getirildikten sonra bilgileri kamuoyula paylaşacağız” diye konuştu.

KİM ÇIKARDI? 15 Mayıs 1919’da Yunan ordularının işgaline uğrayan İzmir, işgalin ardından 13 eylül sabahı tarihinin belki de en büyük felaketlerinden biriyle karşılaştı. Tarihi evlerin yoğun olduğu Basmane semtinde başlayan ve altı gün süren yangın, giderek şehrin birçok ilçesine yayıldı. Sokaklar ve deniz insan cesetleriyle doldu, İzmir’in dörtte üçü tahrip oldu. Yangının kim tarafından ve neden çıkarıldığı hala tartışılıyor. Yangının İzmir'in Yunan işgalinden kurtuluşundan dört gün sonra yaşanması ise resmi tarihin Rumlar ve Ermeniler giderken İzmir'i yaktı iddiaları üzerindeki şüpheleri artırıyor. 

FALİH RIFKI ANLATIYOR
İZMİR'İ NİÇİN YAKTIK?
Atatürk'ün en yakınındaki isimlerden Falih Rıfkı Atay'ın Çankaya adlı kitabında İzmir yangınıyla ilgili ise şunlar anlatılıyor:

Bildiklerimin doğrusunu yazmaya karar verdiğim için o zamanki notlarımdan bir sayfayı buraya aktarmak istiyorum: "İzmir'i niçin yakıyorduk? Kordon  konakları, oteller ve gazinolar kalırsa, azınlıklardan kurtulamayacağımızdan mı korkuyorduk? Birinci Dünya Harbi'ne Ermeniler tehcir olunduğu vakit, Anadolu şehir ve kasabalarının oturulabilir ne kadar mahalle ve semtleri varsa, gene bu korku ile yakmıştık. Bu kuru kuruya tahripçilik hissinden gelme bir şey değildir. Bunda bir aşağılık duygusunun da etkisi var. Bir Avrupa parçasına benzeyen her köşe, sanki Hıristiyan veya yabancı olmak mutlak bizim olmamak kaderinde idi. Bir harp daha olsa da yenilmiş olsak, İzmir'i arsalar halinde bırakmış olmak, şehrin Türklüğünü korumaya kâfi gelecek miydi?Koyu bir mutaassıp, öfkelendirici bir demagog olarak tanımış olduğum Nureddin Paşa olmasaydı, bu facianın sonuna kadar devam etmeyeceğini sanıyorum. Nureddin Paşa, ta Afyon'dan beri Yunanlıların yakıp kül ettiği Türk kasabalarının enkazını ve ağlayıp çırpınan halkını görerek gelen subayların ve neferlerin affetmez hınç ve intikam hislerinden de şüphesiz kuvvet almakta idi."(Çankaya, s.375-376)
Taraf



Bu haber 796 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,015 µs