En Sıcak Konular

PKK üniversitelerde nasıl örgütleniyor?

15 Nisan 2008 12:04 tsi
Sağ-sol çatışması gibi gösterilmek istenen üniversite olaylarının altından çoğu zaman PKK çıkıyor. Sol örgütleri ‘sosyalizm’ vurgusuyla yanına alan terör örgütü, kavganın öteki tarafında ise ülkücüleri görmek istiyor.

Antalya Akdeniz Üniversitesi’nde çıkan olayların fitilini PKK’ya yakın Ahmet Bekmez adındaki öğrenci ateşledi. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nde terör örgütü yandaşları geçtiğimiz haftalarda da benzer bir oyunu sahneye koymak istedi. Son aylarda üniversitelerde sağ-sol çatışması diye yansıyan birçok hadisenin altından birçok kez PKK sempatizanı öğrenci grupları çıkıyor. Terör örgütünün gençlik kolları gibi hareket eden Yurtsever Demokratik Gençlik Hareketi ile TKP’nin Yurtsever Cephesi 68 ve 78 gençliğini yeniden diriltmeyi amaçlıyor. Eylemlerde bu iki grup boy gösteriyor. PKK’lı grup çatışmayı seçerken, Yurtsever Cephe grubu daha organize ve polisle çatışmayan eylemlerde bulunuyor. PKK, Kürt kökenli vatandaşlarımızı yanına çekmek için dinî sembolleri istismar ederken üniversitelerde tam tersi sosyalizm ve Marksizm maskesinin ardına sığınıyor. Böylece üniversitede ülkücülerle yaşanan hemen her gerilimin ardından sol görüşlü öğrenciler PKK sempatizanlarıyla birlikte hareket ediyor. PKK bu şekilde hem solcuları yanına çekiyor hem de çatışmaların ana aktörü konumuna geliyor. Gerilimin öteki hattına ise ülkücüler konumlandırılıyor.

REKTÖRLÜK EMNİYETİ DİNLEMEDİ
Antalya Akdeniz Üniversitesi’nde PKK sempatizanlarının rahatça cirit atmasında yönetimin rolü var mıydı? Daha önce üniversitelerde terör örgütünün siyasi simgelerinin yer almasına müsamaha ile yaklaşılması gerektiğini iddia eden Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Akaydın’ın tavizkâr sözleri dikkat çekiciydi: “Bazı şeyleri görmezden gelmek, hoşgörülü davranmak, sıkıntı yaratmadığı takdirde tahammül etmek zorundasınız. Yani, sarı, kırmızı, yeşil renkler kışkırtmak için kullanılıyordur; ama biraz tahammül edebilirsiniz buna.”

Rektörün bu tavizi, tahriklere kapı araladı. Başörtüsü yasağı konusunda amansız bir tutum takınan Mustafa Akaydın’ın başında bulunduğu rektörlüğü, emniyetten üst düzey bir yetkili arayıp şu uyarıyı yaptı: “Olaylar büyüyecek. Provokasyon olabilir. Çevik Kuvvet’i kampusa davet edin.” Bir güvenlik birimi hem valilik, hem rektörlüğe istihbari bilgi verdiği halde bunlar da dikkate alınmadı. Üniversite karıştı, silahlar çekildi, birçok öğrenci yaralandı. Önceki pazar günü olayların çığırından çıkması üzerine üniversite yönetimi polisi çağırmak zorunda kaldı. Ülkücü grup ile PKK sempatizanlarının başı çektiği sol grup arasında çıkan çatışmada, ülkücülerin safında yer tutan Ömer Ulusoy adlı şahıs elindeki silahıyla ateş ederken görüntülendi. Alnında zülfikar dövmesi bulunan provokatör Ulusoy, bu hadisenin simgesi hâline geldi. Ömer Ulusoy faktöründen sonra, PKK sempatizanlarının başlattığı olayların ana aktörü konumuna bir anda ülkücüler oturdu. Ülkücü gençlere itidal tavsiye eden MHP’nin uyarıları olayların büyümesini önlüyor. Ülkücüler olaylara eskisi kadar girmiyor.

KAYNAYAN KAZAN DTCF’NİN PKK’LILARI VE ÜNİVERSİTELERDE PKK YAPILANMASI
Benzer bir öğrenci kavgası ise 25 Mart’ta Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nde yaşandı. Solcular ile ülkücüler arasındaki 12 Eylül öncesinden kalma kan davası, PKK tarafından yeniden başlatılmak istendi. 1980 öncesi olayların odağında yer alan Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi’nde gerginlik zaman zaman tekerrür ediyor. 25 Mart’ta ise olayların zirveye çıkmasıyla okul dört gün tatil edildi. Bu olay Tandoğan Kampusu’na sıçradı, PKK’ya yakın öğrencilerle ülkücüler arasında satırlı kavga çıktı. Emniyet kaynakları bu fakültenin yemekhanesinde başlayan olaylarda da PKK sempatizanlarının etkili olduğunu söylüyor.

PKK ÖNEMLİ ÜNİVERSİTELERDE ÖRGÜTLENİYOR
Aynı fakültede yaklaşık bir yıl önce de Diyarbakırlı B.C. adındaki Kürt öğrencinin ülkücülerle kavgası tüm okula yayılmıştı. Bu yıl 29 Şubat ve 3 Mart’ta da benzer gerginlikler yaşandı. Bu gerginlikler üzerine 60’a yakın Çevik Kuvvet ekibi 25 Mart’tan bu yana kavgaların çıktığı orta bahçede nöbet tutuyor.

Çok küçük bir alanda 6 binden fazla öğrenciyi barındıran bu fakültede farklı grupların hâkimiyet mücadelesi var. Bu, zaman zaman gerginliğe neden oluyor. Üniversite öğretim üyeleri YÖK’ün bir an önce bu kampusu daha büyük bir yere taşıması çağrısında bulunuyor. DTCF’de bugün 150 civarında değişik fraksiyonlardan sol görüşlü, 80 kadar PKK sempatizanı, 40 civarında da ülkücü öğrenci bulunuyor. Bu grupların içinde en aktifi PKK sempatizanları. Yurtsever Demokratik Gençlik Hareketi adı altında üniversitelerde örgütlenen bu yapı, büyükşehirlerdeki önemli üniversitelerde bir hayli etkin duruma geldi. Van Yüzüncü Yıl, Diyarbakır Dicle, ODTÜ, Ankara, İstanbul, Akdeniz, Hacettepe bunlardan birkaçı. Çatışmalarda ilk kıvılcımı çakan PKK’lı öğrenciler, sosyalizm vurgusuyla diğer sol grupları da yanına çekiyor. PKK’ya yakın öğrenci hareketleri o kadar güç kazandı ki kimi zaman diğer sol grupları yönlendiriyor. İzmir, Adana, Bursa ve Elazığ’daki üniversitelerde son dönemlerde çıkan gerginliklerde de terör örgütünün izine kolaylıkla rastlanıyor.

EYLEMLERİ DAĞDAN ŞEHİRE İNDİRİYORLAR
PKK elebaşı Abdullah Öcalan’ın yakalanmasıyla bir süre eylem yapmayan terör örgütü, son yıllarda dağ yerine şehirlerde örgütlemeye önem verdi. İddiaya göre yöneticiler üniversitelerde PKK sempatizanı öğrencilerin yasadışı faaliyetlerine göz yumdu. PKK ise bu boşluktan yararlanıp üniversitelerde güçlü biçimde örgütlendi. Hatta liselere ve sokaklara inmeye başladı. PKK, özellikle 2003-2006 yılları arasında, bu yapılanmayı kurarken kolay çatışma çıkacak üniversitelere, örgüt sempatizanı öğrencileri seçerek yerleştirdi. Terör örgütü, öğrencileri bir araya getirecek evlerden dernek salonuna kadar birçok ‘ihtiyacı da karşıladı. Hatta kimi öğrencilerin yaz dönemlerinde silahlı eğitim almak için PKK kamplarına gittiği iddia ediliyor.

ÜNİVERSİTEDE NASIL ÖRGÜTLENİYORLAR
Peki üniversitelerdeki PKK sempatizanlarının örgütlenmesi nasıl gerçekleşiyor? Örgüt taraftarlarının üniversitelerde artık tek adresi var: Yurtsever Demokratik Gençlik Hareketi (YDGH). “68 ve 78 devrimci gençlik kuşağı ile Kürt özgürlük mücadelesini” kendine referans alan hareket 12 Kasım 2007’de kuruluşunu tamamladı. YDGH, her saldırıya karşı direniş çizgisinden taviz vermemeyi kararlaştırdı. Mesela gazetelere yansıyan bilgilere göre, 2007 Kasım’ında Dicle Üniversitesi kantininde bildiri dağıtılmasının ardından PKK sempatizanı bir öğrenci “Dağdaki gerilla kardeşlerimize destek vermeliyiz, onlar bizim için savaşıp şehit oluyorlar.” diyordu.

POLİSİN OLUMLU TAVRI, GRUPLARI ZAYIFLATIYOR
İstihbarat birimlerine göre PKK sempatizanları üniversitede diğer sol grupları yönlendirmeye çalışsa da bu gruplar eski güçlerinden çok uzak. Bugün Ankara’daki üniversitelerde eylemci sol grupların içinde yer alan öğrenci sayısı, birkaç yıl önce 3 bin iken polisin sağduyulu tutumuyla bu rakam 700’e kadar geriledi. Bunda polisin eylemcilerle insani ilişki kurması önemli rol oynuyor. Yasal çerçevede hareket eden polis, eylem yapanların taşkınlıklarına müsaade etmiyor; ancak katı kurallar yerine daha esnek davranarak ‘ikna’ yöntemini kullanıyor. Basın açıklaması yapmak isteyen; ancak yerini beğenmeyen sol görüşlü gruba başka bir yer gösteriyor. Ama olay çıkarılmasına izin vermiyor.

Terör örgütü PKK'nın yanı sıra TKP, Dev-Genç, DHKP-C ve MLKP sempatizanları da üniversitelerde etkinliğini koruyor. TKP, Sosyalist Gençlik Derneği ve ESP gibi sol fraksiyonlar da eylemlerde ön saflarda yer alıyor.

SOLCULARIN PKK’YA ALET OLMASI ÜZÜCÜ
Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şükrü Koç da bu olayların ardında bölücü PKK örgütünün bulunduğunu söylüyor. Aynı zamanda Akademisyenler Birliği Genel Başkanlığı da yapan Koç, 1980 öncesinde olduğu gibi üniversitelerde tez-anti tez oluşturulmaya çalışıldığını söyleyip “PKK solcu kılığında; karşısında bir sağcı grup oluşturma çabasını görüyorum. Çünkü Türk-Kürt, PKK-ülkücü çatışması hoşlarına gidecek. Bizim talebelik yıllarımızda da böyleydi. Sosyalistler geçmişte fark edememişti. Solcuların, siyasilerin, öğretim üyelerinin bir rant sağlamak, iktidarı aciz göstermek için PKK ile aynı kampta görünmeleri çok üzücüdür. Yabancı güçler bunu her zaman yapacaktır. Öğrencilerin büyük kısmı bunlara ilgi duymuyor.”

AKSİYON
 



Bu haber 754 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,714 µs