En Sıcak Konular
Ensemize şaplak yedik, yutkunduk,
15 Nisan 2008 11:00 tsi
Tatar Ramazan, Koca Mustafa’nın yüzüne sert bir tokat patlatır. Mustafa’nın ayakçısı Cıbıl Halil elindeki yemek tasıyla hamle yapar. Tatar’ın ayakçılarla işi yoktur. Ona sadece ‘Taş kesil lan!’ der. Cıbıl taş kesilir. Mustafa
Işık görmeyen yatağında uzanan Tatar Ramazan, Koca Mustafa ve Cıbıl Halil’in uzaktan uzağa yaptıkları sözlü tacize daha fazla dayanamaz ve yerinden kalktığı gibi gidip Mustafa’ya sert bir tokat patlatır.
Mustafa’nın ayakçısı Cıbıl Halil elindeki yemek tası ile hamle yapar. Tatar’ın ayakçılarla işi yoktur. Ona sadece ‘Taş kesil lan!’ der. Cıbıl taş kesilir.
Sonra kamera Koca Mustafa’nın yüzüne döner, zoom yapar. Adımıyla hapishaneyi korkutan Koca Mustafa Tatar’dan yediği sert tokat karşısında düştüğü yerden bile kalkamaz. Elini tokat yediği yanağına götürür, yutkunur, küçülür, küçülür…
Kadir İnanır’ın muhteşem performansı ile klasikler arasına adını yazdırdığı Tatar Ramazan filmini bilirsiniz değil mi? İşte yutkunmak diyince ben Koca Mustafa’nın yutkunmasına derim.
Peki, bunu şimdi niye anlattım. Zira geçen hafta biz de millet olarak aynı öyle yutkunduk da ondan…
Alper Görmüş davası bir kez daha gösterdi ki, göstere göstere yapılan bir darbe girişimi karşısında devlet olarak, millet olarak ensemizi uzattık, şaplağı yedik ve yerimize oturduk...
Gerisini Alper Görmüş’ün avukatı Ümit Kardaş’tan dinleyelim…
Bu dava bize neyi gösterdi? Bu davadan bize ne gibi dersler kaldı?
Alper Görmüş beraat etti ama bizim istediğimiz anlamda bir yargılama yapılmadı. Hoş, bunun biraz izole edilerek, hakaret meselesi ile sınırlandırılarak biteceği baştan belliydi zaten.
Darbe teşebbüsüne ilişkin Hilmi Özkök başta olmak üzere tanıklar dinlenmesini istedik. Reddedildi. Gene Ergenekon savcısının elinde olan, günlüklerin Özden Örnek’in bilgisayarında çıktığına dair kanıtı bizim davanın savcısı istedi. Ama o da reddedildi. Savcı, haberin doğru olup olmadığının araştırılmasını istedi. Mahkeme bunu da reddetti.
Hatta savcı mütalaasında haberin doğru olduğu gerekçesi ile beraat istedi. Hâkim ise yapılan haberin doğruluğunu bir kenara bıraktı ve iddiaların bir hakaret ve iftira niteliğini taşımadığına hükmetti. Beraat kararı verdi ve dosyayı kapattı.
Savcı eğer Hilmi Özkök’ü falan dinleseydi bu dava tarihi bir dava olurdu. Türkiye darbecilikle yüzleşebilirdi. Ben dava sonuçlandıktan sonra hâkimin yanına gittim ve bunu söyledim. O ise ‘Ben sadece iftira ve hakaret boyutu ile ilgilenirim’ dedi.
Hukuk neden delilleri dikkate alarak davayı genişletmedi?
Sanırım üzerinde baskılar oldu. Çok fazla kendisini riziko etmek istemedi. ‘Ne şiş yansın ne kebap’ dedi galiba. Tabi ki, bu davahın sonunda yargılanması gereken kuvvet komutanları olması hâkimleri ve savcıları korkutuyor. Bu ülkede Ferhat Sarıkaya olayı yaşandı.
Tarihi fırsatı kaçırdık mı?
Darbe zihniyeti ile yüzleşme ve onun mahkûmiyeti açısından tarihi bir fırsattı. Ve evet bence bu fırsatı kaçırdık. Ama Ergenekon savcısı ne yapar bilemem. Belki Alper Görmüş’ün elindeki günlük delilleri üzerinden bir şey yapılabilir. Çünkü darbe günlükleri Ergenekon soruşturması içine alındı mı, alınır mı bilmiyorum.
Tabi bu biraz acı ve trajikomik bir durum galiba. Devlet, kendisine karşı yapılmış bir darbe girişimini görmezden mi geliyor?
Ama tabi darbenin hedefi devlet değil siyasi iktidar. E daha önce de darbe yaşanmış. Hiç bir zaman da hesabı sorulamamış.
Ezcümle ensemize sert bir şaplak yedik, yutkunduk ve sustuk galiba...
E tabi hepimiz için biraz böyle. Hem bizler hem de siyasi kadrolar için geçerli bu. Şemdinli’de yakayı kaptırdık. Şimdi de şaplak yiyoruz, uyarılıyoruz. ‘Sizin göreviniz dış güvenlik. Siyaset yapamazsınız. Yaparsanız hesabını sorarım’ diyemiyoruz. Hem siyasi irade, hem de hukuki irade bir kez daha yetersiz kaldı.
www.iyibilgi.com özel Ömer Çakkal
Bu haber 3,120 defa okundu.
kapat
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle