'AK Parti bizi devlete yakınlaştırdı'

14 Nisan 2008 16:40 tsi
‘Tayyip Erdoğan’a yapılanı bize yapılmış sayarız’ çıkışıyla dikkatleri üzerine çeken Diyarbakırlı işadamı Şah İsmail Bedirhanoğlu iyibilgi’ye konuştu: Açık konuşacağım. AK Parti, Kürtlerin devlete güvenini onardı. 'Onlar' bundan

Türk siyaseti yeni bir bunalımın içinden geçiyor. Parti kapatmalarla, muhtıralarla, darbelerle örselenen; kalbura çevrilen siyaset geleneğimiz şu aralar adeta canevinden vurulmuş durumda.

Önce DTP'ye kapatma davası açıldı. Şimdi de iktidar partisi AKP, gazete kupürlerinden alıntılanan, yer yer yalanlanmış ve çürütülmüş iddialarla hazırlanan bir iddianame ile kapatmanın eşiğine getirildi.

Meselenin bir AKP ve DTP meselesi olmadığını düşünen, bunun bir Türkiye meselesi olduğuna dair görüş belirten demokratik cephe giderek genişliyor.

Öte yandan bu iki davanın Kürtler için anlamı bir başka. Oy verdikleri iki parti birden kapatılmak isteniyor.

Prof. Deniz Ülke Arıboğan ve Prof. Mahir Kaynak’ın ortak tezi, kapatmalar halinde yaşanacak infial, ülkeyi bölünmenin eşiğine getirebilir ve Doğu-Güneydoğu illerinden bazılarını kaybedebiliriz’ şeklinde.

Bu noktada açılan davalara, bilhassa her iki kişiden birinin oyunu alan iktidar partisine açılan davaya Kürtlerin bakışı oldukça belirleyici olacak gibi görünüyor.

Güneydoğu Sanayici ve İşadamları Derneği (GÜNSİAD) Başkanı Şah İsmail Bedirhanoğlu, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamasında net bir tavır ortaya koydu. ‘AK Parti’ye açılan kapatma davasını bize açılmış olarak kabul ediyoruz. Erdoğan’a yapılanları kendimize yapılmış gibi kabul ediyoruz’ çıkışıyla dikkatleri üzerine çeken Bedirhanoğlu’ya ulaştık.

Bedirhanoğlu’nun iyibilgi’ye yaptığı açıklamalar şöyle:

AKP’ye ve DTP’ye açılan kapatma davaları Diyarbakır’dan bakıldığında nasıl görülüyor?

Tabi Avrupa Birliği’ne doğru gidilen süreçte halen çeşitli korkular gerekçe gösterilerek partilerin kapatılıyor olması, bunun için davaların açılması talihsizlik. Bunların daha önce düzeltilmesi gerekirdi.

Bölge bağlamında bakıldığında burada iki parti var. Şimdi halkın oy verdiği iki partinin de kapatılması için dava açılmış olması vahim. Tabi her iki partinin de kapatılması halinde bölgenin temsiliyeti noktasında erozyon yaratılmış olacak. Mesele elbette Türkiye meselesi ama bölge açısından bakıldığında böyle de bir durum var.

Kuşkusuz DTP’ye kapatma davası açıldığında AKP iyi bir sınav vermedi. Bence tabi demokratikleşmeyi her şeyin üstünde tutan, AB sürecinde kaybettiklerimizi ikame eden bir yol çizilmesi zorunlu.

Tabi bunları yapabiliyor olsaydık belki de bugünkü süreç hiç yaşanmayacaktı.

Buradan bakınca ‘AKP 301, Kürtler ve türban noktasında yeni bazı özgürlükçü açılımlar getirdiği için kapatılmakla karşı karşıya’ görüşü hâkim. Sizin de ‘AKP’ye yapılanları Kürtler olarak bize yapılmış olarak kabul ediyoruz’ şeklinde bir açıklamanız olmuştu. Bu sözünüzün arkasında mısınız? Kapatma davasının Kürtler için özel bir anlamı var mı?

Kesinlikle sözlerimin arkasındayım. Bakın ben size şunu söyleyeyim: Demin bazı eleştirileri dile getirmekle birlikte AKP’nin yaptığı bazı açılımları da görmezden gelecek değilim. Tabi bakmak lazım: AK Parti niye kapatılıyor?

İddianamenin özü, ‘Ben senin niyetinden şüphe ediyorum. Onun için seni kapatıyorum’ şeklindedir. AK Parti’nin değişimci, dönüşümcü ruhu, Avrupa Birliği’ne dönük bir sürü siyasal ve ekonomik reform yapmış olması, Anayasa’da reforma gidiyor olması halen birtakım köşe başlarını elinde tutan statükocu kesimleri rahatsız etti. Ve bu partinin kapatılması için düğmeye bastılar.

Bölgemiz açısından AK Parti’nin hem sosyal ve ekonomik konularda, hem de siyasi konularda yaptığı reformlar ve aldığı tavır ortada. 'Belki de bu genişleme nedeniyle AK Parti birilerince bertaraf ediliyor' inancına sahibiz.

AK Parti yaptıklarından ötürü kapatılıyor. Ne yaptı peki, ya da ne yapmaya çalıştı: Demokratikleşme, AB süreci, sivil bir Anayasa. AK Parti, icraatta birşey yapmış veya yapmamış, en azından bölgeyle ilgili bir niyet ortaya koymuştur. Partinin kapatılmasının gerçek nedenleri bunlar. İddianameye konulan gerekçeler ise farazi şeyler.

‘AKP’ye açılan kapatma davasının asıl ve en önemli nedeni Kürt politikasında alternatif bir tez geliştirmesi ve toplumsal bir kaynaşmaya doğru adım atmasıdır’ şeklinde bir görüş var. ‘Kürtlerin devletle ilişkisindeki problemler üzerinden çıkan gerilimden yıllardır nemalanan bir kitle var ve tüm bu gerilimi çıkaran da bunlar’ deniyor. Bu noktada sizin görüşünüz ne?

Kesinlikle biz bu görüşe katılıyoruz. Bakın, AKP Güneydoğu’da ve Doğu'da yüzde 54 oy aldı. Toplumla entegre olma noktasında irade ortaya koydu. Yeşilkart, nakit destekler, topluma verilen güven halkı devlete daha bir yaklaştırdı. AK Parti, toplumun devlete olan güvenini tazeledi.

Bu anlamda AK Parti, devletini ve ülkesini -tırnak içinde- herkesten çok sevdiğini iddia eden kesimler tarafından takdirle karşılanması gerekirken tehlike olarak görülüyor. Demek ki burada başka bir şey var. Demek ki belli korkular olmalı ki birilerinin argümanları hep taze kalsın. Çözümün demokratik zemine getirilmesinden rahatsız oldular.

www.iyibilgi.com özel Ömer Çakkal

Bu haber 2,380 defa okundu.