En Sıcak Konular

İlker Başbuğ ne demek istedi?

12 Nisan 2008 17:12 tsi
Taha Kıvanç / Milliyet

Asker gözüyle

KARA Kuvvetleri Komutanı İlker Başbuğ’un konuşmaları hemen her zaman ‘içi dolu’dur. Bir asker olarak sosyal bilimlere çok ilgi duyduğu için, bildik klişeleri tekrarlamakla yetinmiyor. Elbette üniter devlet ve ulus bütünü içinde, mesela “kültürel farklılıklara saygı”dan, hatta “kültürel zenginliklerin yaşanması ve yaşatılması”ndan bahsediyor; dün de böyle bir konuşma yaptı.
Bunlar bizde en fazla yirmi yıllık, askerler içinse çok daha yeni kavramlardır!
Hatta bu tür kavramları askerlerin ağzından çok seyrek olarak ve son zamanlarda duyuyoruz; yine de yeni bir yaklaşımdır.
Daha önce nasıldı? Emekli General Aytaç Yalman’ın da anlattığı gibi, yıllar boyunca Türkiye’de kültürel farklılıkların olmadığı yönünde ‘eğitilmiş’tik; mesela Kürt kültürü ‘yok’tu. Yalman’a göre, sorun, “kimlik ve kültürel serbestlik talepleri düzeyindeyken çözülebilir”di ama ‘yok’ diye eğitildiğimiz için, işte büyüyerek “askeri aşama”ya, yani terör düzeyine çıkmıştır! (Fikret Bila, Komutanlar Cephesi, sf. 201-202)

‘Revizyonist’ görüşler!
Cumhuriyet, çağdaşı olan Avrupa ülkelerinde olduğu gibi, ‘ırk ve kültür bakımından homojen’, Atatürk’ün deyimiyle, “ırken ve harsen mütecanis” bir millet yaratmak istedi. Pozitivist bir anlayışla da dinin sadece “vicdanda ve mabette” kalması, toplumsal alandan çıkarılması şeklinde bir laiklik tarifini benimsedi.
Bu hedefleri askerler inançla benimsediği için, generallerin “kültürel farklılıklara saygı” gibi terimler kullanması çok yeni, hatta ‘revizyonist’ yaklaşımlardır!
1950’de demokrasiye geçişle, dini özgürlüklerde gelişme dönemi başladı. Sola karşı ordu buna göz yumdu hatta bazen destek verdi. Kürt sorunu yok sayılmaya devam etti.
Ama hâlâ Türkiye’de tehlikeli iki fay hattı var: Biri, çözümü çok zor olan etnik kimlik sorunu... Öbürü, çözümü daha kolay olan ama paranoyalar yüzünden tırmanan din ve laiklik gerilimleri...
Bugün öyle bir çağdayız ki, kimse artık bu sorunları Takrir-i Sükûn metotlarıyla çözmeyi hayal bile edemiyor. Kaldı ki, eğitim, şehirleşme, dışa açılma gibi faktörlerle artık kitleler de “talepkâr” hale gelmiştir, okumuş temsilcilere de sahiptirler.
‘Revizyon’ denilebilecek yeni bakışlar gerekmiyor mu?

Revizyon ihtiyacı
Güneydoğu’da PKK oylarının etnik duyarlıklara, AKP oylarının İslami duyarlıklara dayandığı bir gerçektir. ‘Devlet’in resmi laiklik doktrinine göre, AKP’ye oy getiren duyarlıkları yok edin; geriye PKK oylarından başka ne kalır?! Nasıl bir ‘coğrafya’ ortaya çıkar?!
Dinin sadece “vicdan ve mabet”te kalmasını amaçlayan dışlayıcı laiklik yerine, Batı’daki gibi bir “demokratik laiklik” anlayışının gelişmesi, ulusal bütünleşmemiz için de zorunludur. Tarihi tecrübe de böyledir.
Türkiye’nin bugünkü sosyalleşme düzeyinde laiklik anlayışının demokratikleşmesi, din-laiklik gerilimini çözer.
Fakat etnik mesele çok zordur. Çünkü, birçok ülkede eğitim, ekonomi, demokrasi gibi sosyalleşme dinamikleri etnik sorunu çözmemiştir, aksine, köylülükten çıkan kitlelerde etnik kimlikleşme çok daha güçlenmiştir.
Bizde hem böyle bir süreç işliyor, hem de aynı zamanda toplumsal entegrasyon süreci...
Onun için laiklikte olduğu gibi ‘kültürel farklılıklar’ konusunda da resmi doktrinde bir ‘revizyon’ arayışı hissediliyor.
“Üniter devlet” ve “tek ulus” gibi değişmez ilkelerin içeriğinde “kültürel çoğulculuğu” nasıl algılayacağımızı sistemleştirmek için, bu çok ciddi bir ihtiyaçtır.

 

 



Bu haber 640 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,319 µs