nedeni Kürtlerle yakınlaşmak! | " /> nedeni Kürtlerle yakınlaşmak! | "/>

En Sıcak Konular

'Fırtına'nın nedeni Kürtlerle yakınlaşmak!

12 Nisan 2008 16:37 tsi
'Fırtına'nın nedeni Kürtlerle yakınlaşmak! ‘AKP kapatılırsa Türkiye, Güneydoğu’yu kaybedebilir’ tezini ortaya atan istihbaratçı Mahir Kaynak iyibilgi’ye özel röportaj verdi: "Kopartılan fırtınanın nedeni AKP’nin açtığı Kürt kartı. Planın yurtdışı ayağı Avrupa. ‘

Bahçeşehir Üniversitesi Rektörü Prof. Deniz Ülke Arıboğan’ın geçtiğimiz haftalarda yaptığı uyarı zihinlerdeki tazeliğini koruyor.

Profesör kızın istihbaratçı babası Mahir Kaynak’ın da fütüristik tezleri var.

Kaynak’ın son dönemdeki temel tezlerinden biri, ‘AKP ve onunla birlikte DTP kapatılırsa Güneydoğu’da tam bir kaos yaşanır. Türkiye, Güneydoğu’yu -toprak olarak da- kaybedebilir!’ şeklinde.

Dış politikada Erdoğan’ı ABD’ye, Gül’ü ise AB’ye ve küreselcilere yakın bulan Kaynak’a göre yüksek mahkemenin kararından sonra kabinede bir revizyon yaşanabilir!

Bu kadar ipucu yeter. Sizi artık Prof. Dr. Mahir Kaynak ile yaptığımız röportaj ile baş başa bırakalım:

HALK HAYALKIRIKLIĞINA UĞRAR

AKP kapatılırsa Güneydoğu’da ne olur?

Güneydoğu’da halkın oy verdiği iki parti var. AK Parti ve DTP. Bu iki parti kapatılırsa halk yeraltına inebilir. Daha önce de söyledim; Türkiye, Güneydoğu’yu kaybedebilir!

İş buraya varır mı?

Tabi her halk kendini siyasi iradesinin meclise yansımasını ister. Bunu edemediği zaman illegal örgütlerin eline düşer. Bu illegal örgütlerin nasıl bir amaç güdeceğini ise kestiremeyiz. Bir ikincisi halk hayal kırıklığına uğrar. Derler ki, ‘Biz kendimizi ifade etmek istedik. Bize izin vermediler’ böyle bir duyguya kapılabilirler.

‘Laiklik elden gidiyor’ telaşı üzerinden AKP’ye açılan kapatma davasını da kapsayan bütün bu koparılan fırtınanın amacı Kürt meselesinde çözüm adımına karşı çıkmak mı?

Evet, çünkü AK Parti ve dolayısıyla Türkiye, sadece sınırlarımız içindeki değil, sınırlarımızın dışındaki Kürtleri de –toprak parçası anlamında kastetmiyorum- etrafında toplarsa bu Avrupa açısından olumsuz bir gelişme.

YURTDIŞI AYAĞI AVRUPA! NEDENLERİ İSE...

Tayyip Erdoğan bu anlamda Turgut Özal ve Eşref Bitlis’in akıbetini yaşar mı?

Bunu kestiremeyiz. Böyle bir şeyi söylemek son derece riskli.

Kürtlerin Türkiye’den kopartılıp K. Irak’ta kurulacak Kürdistan’a katılması hangi dış gücün işine gelir? Bu işte İsrail’in parmağı olabilir mi?

Hayır, ben bu işte İsrail’i müdahil olarak görmüyorum. Çünkü İsrail için uzun vadede Ortadoğu’da güvence yeri Türkiye’dir. ABD’nin de böyle bir planı yok. Bu onların da işine gelmez. Bence bu proje Avrupa ülkelerinden birine dayanıyor. Nedeni de şu: Eğer Türkiye bölgede daha da güçlenirse, Avrupa Birliği, Amerika açısından tüm cazibesini ve varlık nedenini kaybedebilir.

NATO zirvesinde iki ülke daha birliğe katıldı. Fransa NATO’da etkin oluyor. Almanya yakınlaşabilir. NATO’daki yeni yapılanmanın bu gelişmelerle bir ilgisi olabilir mi?

Bununla ilgisi yok. Çünkü ABD, Avrupa’nın askeri bir güç olmasını istemiyor. Enerji kaynakları ile ekonomisini, NATO’yu bir şal gibi üzerine örterek de askeri gücünü kontrol altında tutuyor. Bence önümüzdeki günlerde varlık nedeni olmayan bu saçma sapan NATO dağılacak. ABD ise kendine bölgede yeni bir müttefik bulacak.

Bu Türkiye mi olacak?

Evet.

BAYKAL, ERDOĞAN'IN ÖNÜNÜ NİYE AÇTI?

Geçtiğimiz günlerde katıldığınız bir yayında “Deniz Baykal’ın, yasaklı olan Tayyip Beyin milletvekili olmasını sağlamasındaki amaç, Abdullah Gül başbakanlığındaki hükümetin AB’ye çok yakınlaşacağı telaşıdır” dediniz. Baykal gerçekten de neden Tayyip Erdoğan’a yardım etti?

Baykal o dönemde şartları baya bir zorladı ve bunu da demokrasi gerekçesi ile yaptı. Aynı Baykal, 367 olayında demokrasinin tam tersi bir yolda hareket etti. Demek ki mesele demokrasi değil, plan başka! Aslında Baykal hep Abdullah Gül’ün önünü kesmek istedi.

‘Erdoğan’ın yerine gül’ü getirmek istiyorlar’ fikrinin temelinde ne yatıyor? Amaç ne?

Bakın tercih edilen ya da reddedilen politikalardır. İnsanlar değil. Herkes insanların ardına düşmüş gidiyor. Ya böyle şey olur mu! Erdoğan’ın temsil ettiği ABD’ye yakın politika istenmiyor. Gül’ün temsil ettiği AB’ye ve Küresel Sermaye’ye yakın politika kabul görüyor. Erdoğan AB’den giderek uzaklaşıyor. Türkiye’nin tercihleri dünyanın geleceğinde önemli rol oynayacak.

TÜRKİYE-İRAN DENGESİ

Türkiye’de son zamanlarda yaşanan sürecin ABD’nin İran’a olası bir müdahalesi ile ilişkisi var mı?

Var tabi. Türkiye’yi yanına almayan ABD, Ortadoğu’yu kaybeder. Böylesi bir şey ABD’nin küresel gücüne büyük zarar verir. Bunu bilen ABD, Türkiye ile ittifak edip İran’a karşı denge unsunu olarak Türkiye ile işbirliği yapmak istiyor. Bunu bir sıcak savaş olarak değerlendirmeyin.

AKP’nin, dolayısıyla Erdoğan’ın ABD’ye yakınlığından hareket edersek, Türkiye’de hükümete karşı hazırlanan son plan, ABD’ye rağmen mi harekete geçti?

Dünyada da, ülkemizde de tek oyuncu ve aktör yok. Başka güçler de var. Bu bir satranç tahtası. Herkes oyuncularını ortaya sürüyor ve gücü nispetinde oyununu oynuyor.

Bu masada ABD’nin karşısında kim var?

Ben Avrupa’nın olduğunu düşünüyorum.

Nisan 2009’da Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlıkta bir değişiklik olacak mı?

Hayır, aynen devam eder ama Cumhurbaşkanı’nın yetkileri, kanunların tarif ettiği sınarlar içine çekilir. Bana göre şu an dış politikayı Sayın Abdullah Gül yönetiyor.

ÇANKAYA, SINIRLARINA ÇEKİLİRSE...

Gül’e ‘Sınırlarına çekil’ mi denecek?

Hayır bu şık olmaz. Yasa değişikliğine de gerek yok. dışişleri bakanı değiştiği zaman bu zaten olur.

Yani daha aktif birine görev verilirse mi?

Evet Abdullah Gül’ün inisiyatifinde olmayan biri göreve gelirse…

Bu noktada olası bir yeni Dışişleri Bakanı için sizin bir tahmininiz var mı?

Hayır, yok. çok önemli bir isim olması da gerekmez. Herhangi bir isim olabilir orada.

HÜKÜMET İSTİFA EDEBİLİR!

Ali Babacan’ın görevden alınmasına dair bir duyumunuz var mı?

Hayır yok. Zaten o bir çatışma anlamına gelir. Yapmazlar.

Ya tahmininiz?

Hayır, o da yok. Zaten bir kişinin tasfiyesi şık olmaz. Başbakan herhangi bir şeyi bahane edip istifa edip yeni bir kabine kurabilir.

Bunun için bir takvim tahmininiz var mı?

Böyle bir şey olacaksa bence Anayasa Mahkemesi kararları beklenir.

www.iyibilgi.com özel Ömer Çakkal



Bu haber 7,414 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,770 µs