AKP’li küskünler mi? | " /> AKP’li küskünler mi? | "/>

En Sıcak Konular

Çömez’in sermayesi AKP’li küskünler mi?

11 Nisan 2008 12:37 tsi
Çömez’in sermayesi AKP’li küskünler mi? Turhan Çömez'in AKP içinde alaşağı inişi tıpkı yükselişi gibi sancılı oldu. Ama gün, Çömez için siyasete veda günü mü bilinmez? Çünkü hesap etmemiz gereken bir 'küskünler listesi' var...

Fatih BAYHAN - haber7.com

“Ne zaman kopacak bu fırtına?” diye bekliyorduk, sonunda AKP’nin “uslanmaz çocuğu” Turhan Çömez, parti disiplin kurulu kararıyla ihraç edildi.

Kendisi de bunu bekliyormuş gibi, “Önemli olan halkın ihracıdır” diye karşılık verdi…

Çömez, farklı bir siyasetçi tipi sergilemişti, bir gün “sınır tanımayan doktorlar” arasında gördük, beyaz gömleğiyle Filistin’e kadar uzandı…Bir gün baktık bir şehir aralığında acile kaldırılan bir hastanın başında…

Sokağı seven, kelli, felli bir adamdı nitekim…

Ona biraz daha yakından bakanlar Başbakan Erdoğan’la aralarındaki sıkı bağı görüp, “Brütüs” olduğunu da düşünebilirler…

Öyle ya, ne de olsa Çömez ve Erdoğan arasındaki beraberlik Başbakan’ın Pınarhisar cezaevinden çıkmasından sonra “doktoru” ve sonra da “özel kalem müdürü” olarak başlıyor. En kritik günlerde Erdoğan’ın yakınında bulunuyor… Kendi deyimiyle, adı özel kalem müdürü olsa da o fikirlerini söylemeyi seven, “sınır tanımayan” bir siyasetçi olma hevesiyle “danışman” gibi davranıyor…

Erdoğan, “danışmansın, danışman kal” dese de, o, “Meclis-i Milli’de kelli felli bir siyasetçi” olmak istiyor… 3 Kasım seçimlerinde aday oluyor…

Ama Erdoğan’ı ikna etmek nedense Yeni Şafak’ın patronu Ahmet Albayrak’a düşüyor. Çünkü Çömez’i seviyor ve kararına destek veriyor…

Ve sonra bildiğimiz son, Turhan Bey, Balıkesir’den mebus seçilip, mazbatasını alıyor ve “danışmanlıktan” terfi edip, “vekilliğe” yükseliyor…

***

İşte ne oluyorsa o “dostlukları bozan”, “Vefanın adı İstanbul’da bir semttir” duygusuna kaptıran o Meclis koridorlarından sonra, kendisini vekilliğe yükselten iradeyle bir anlaşmazlık başlıyor. Ve ilk “yaramaz çocuk” görüntüsünü “Kemal Abi”ye muhalefet yaparak gösteriyor.

Herkes, “Bu bizim Turhan değil mi?”, “Yahu bizim eski özel Kalem Müdürü büyümüş de, kafa tutmayı da öğrenmiş” dedi tabi... Öyleydi durum, çok geçmeden herkes karşısında “o eski bizim oğlan Turhan Çömez”in Meclis koridorlarında muhalefeti öğrendiğini gördü…

İşte AK Parti içinde ilk muhalif kıvılcım arayan malum medyamıza da gün doğmuş oldu. Artık iktidar partisi içinden bir “aykırı ses” çıkıvermiş, bundan sonrası için “bolca haber malzemesi” olacak bir vekil bulunmuştu.

Çömez’in, aykırı çıkışları kendisini sadece muhalif söylemiyle değil, tarzıyla da “ben buradayım, farklıyım” diye bağırıyordu aslında…

***

Yazının başlığına aldanıp, Turhan Çömez’i “vefasız”, “ihanet içinde” biri gibi anlatacağımı beklemeyin. Bu değerlendirme tamamen partililerin yapacağı, bilebileceği bir şeydir..Ben bir gazeteci olarak dışardan gördüğümü, hissettiklerimi yazıyorum…

Ama, bunu yazarken Turhan Çömez’in, bugün basına yansıyan, “Başbakan üç çocuk yapın diyor, ben üçüncü çocuğumu İngiltere’de bursla okutup, gemi alabilecek miyim?” diye düşünüyorum” açıklamasını görmezden geleceğim anlamına gelmez…

Turhan Çömez bu merak ettiklerini elbette soracaktır…

İçindeki gemi merakını gidermesinde bir sakınca görmüyorum…

O halde sayın Çömez de benim, “Yoksa siyasi bir oluşum içinde mi?” merakımda bir sakınca görmemelidir… Çünkü uzunca bir süredir Ankara’da Turhan Çömez ve bazı isimlerin bir “sosyal oluşum” hazırlığında olduklarını duyuyoruz…

Adı parti mi olur, yoksa başka bir şey mi, onu belki zaman gösterecek ama, bu siyasetin asla iflah olmaz muhalif duygusuna göre bakarsak kesinlikle partileşeceğe benzeyen bir adım olacağını söyleyebiliriz…

Hem de Turhan Çömez’in, AK Parti’de 22 Temmuz’da üstü çizilen 166 vekilin çoğunluğuyla temas içinde oldukları bilgisini de hesaba katarsak bunun bir siyasi oluşuma döneceğini söylemek zor olmaz…

Evet, Turhan Çömez bir siyasi hareket içindedir ve en önemli irtibat noktaları da 22 Temmuz 2007 genel seçimleri “mağduru” AKP’li “liste dışı” vekillerdir…

AKP, “liste dışı” bıraktığı vekilleriyle “sağlıklı ve sistematik” bir iletişim kuramayarak/kurmayarak onları başka çıkış yoları aramaya sürüklemiştir.

Hatta daha ötesine götürürsek bu “liste dışı” vekillerin Ankara’nın önemli semtlerinde bürolar açıp, kulisler yaptığını, sık sık bir araya gelerek stratejiler belirleyip “Demek bizi gece gündüz çalıştırıp, son dakka golüyle listeye yazmayarak onurumuzla oynarsınız, bunun hesabını vereceksiniz” dercesine bir mücadele içinde olduklarını söylemek lazım…

Diyeceksiniz ki, “bu nasıl bir beraberlik?”…

Evet, bu bir fikir beraberliğinden çok, “Tayyip Bey karşıtlığını” merkezine almış bir oluşum gibi görünüyor. İşin başındakilerin “Tayyip Beye karşı hırslarının bu “isimleri bir araya getirdiğini” söyleyebiliriz… Bu beraberlik belki daha sonra bir fikri ve siyaset tarzını da ortaya koyabilecektir…

***

Ve en önemli nokta … Şimdi size en kritik soruyu sorayım…

Turhan Çömez’le irtibatlı bulunan “liste dışı” vekillerin bu hareketinden AK Partili üst düzeyin habersiz olmaması mümkün müdür? Kesinlikle hayır...

Durum bu haldeyken, zaten Abdullatif Şener’in başını çektiği “parti içi eleştiri”ler de ayyuka çıkmışken, parti, kapatma davasıyla uğraşırken, bir de bunun üstüne Turhan Çömez’i bu zamanda partiden ihraç kimin işine yarar dersiniz?

Sadece soruyorum, bu ihraç yeni bir cephe açmadı mı? Ve  kapatılma sürecine giren AK Parti’ye karşı alternatif çıkmasına yardım etmiş olmayacak mıdır?

Acaba AKP üst düzeyi bu kararı alırken siyasi atmosferi ne kadar tahlil etti?

Bu ihraç, uzunca bir süredir eleştirilerini azaltan ve bunlar “parti içi meseleler” diyen Turhan Çömez’in artık dışarıda rahatça eleştirilerini yapma özgürlüğünü vermiş ve elini güçlendirmiş olmayacak mıdır?

Bilmem ki bu kararı alanlar yoksa Turhan Çömez’in siyasi hareketine mi katkı koymak istediler…?

***

Son tahlilde “her şey iyi de Turhan Çömez’den lider çıkar mı?” sorusuna gelsin…

Bu soru yine Turhan Çömez’in “geldiği yere” bakılarak cevaplandırılabilir…

Tayyip Bey’in Veteriner Müdüründen “Tarım Bakanı”, İGDAŞ Müdüründen “Enerji Bakanı”, İETT Müdüründen “Ulaştırma Bakanı” çıkıyorsa, “özel kalem Müdürü”nden de “Genel Başkan” çıkmaz mı?”…
Her şey yakında netleşir sanırım…


 



Bu haber 788 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,211 µs