Zapsu, 'kapatma'yı önceden biliyor muydu?

11 Nisan 2008 00:16 tsi
"Zapsu için 'alakasız' adam tanımını kullanabilirisiniz ama, o en kritik tartışmaların altından çıkan bir isim olarak hep karşımıza çıkıyor. Dedesi, babası, ailesi... Hangi dehlize girsem onun adı çıkıyor. İşin en tuhafı ise..."

Fatih Bayhan / Haber7

AŞTİ Terminalinde hararetle tartışılan konuların başında geliyor AK Parti kapatma davası. Neden AŞTİ dediğimi bilenler bilir, ülkenin asıl gündeminin ne olduğu buradaki konuşulanlardan çıkar. Siz bakmayın Meclis koridorlarında, kulislerinde nelerin konuşulduğuna…

Herkes merak ediyor tabi iktidar partisinin kapatılma davasını, nasıl sonuçlanacağını…

Herkesin bir de fikri var…

Dağdaki çobanın da, televizyonda boy boy gösteri yapan mankenin de…

Biz şimdi kimseyi ayıplamadan bir kenara bırakalım. Aysun Kayacı gibi, “Boşta bulundum, ağzıma tüküreyim, programdan da ayrılıyorum” diyecek durumumuz yok…

Ama ben size baştan söyleyeyim, bu davanın nasıl sonuçlanacağını gidin “Cüneyt Zapsu’ya sorun…”

“Neden Cüneyt Zapsu?” diye soruyorsunuz, “Hem o istifa etmişti?” diye de ekliyorsunuz. Evet zaten AK Parti kapatılma sürecinin onun istifasından sonra başladığını gördüğüm için, “Cüneyt Zapsu’ya sorun” diyorum…

“Cüneyt Bey, bu dava nasıl sonuçlanacak?” diye…

Siz nasılsa birkaç yıl evvel, “Tayyip Beyi neden çiziyorsunuz, ondan iyi adam mı bulacaksınız, onu kullanın” dememiş miydiniz…O halde şimdi kalkıp, bize şunu anlatınız efendim…” neden, “o adamın yanından ayrıldınız?”… Yoksa  “o adamı çizdiler mi?”…

 

***

Zapsu için “alakasız” adam tanımını kullanabilirisiniz ama, o en kritik tartışmaların altından çıkan bir isim olarak hep karşımıza çıkıyor…

Mesela dedesi Abdurrahim Zapsu, Şeyh Sait İsyanında Sait Efendi’nin yanında, öncesinde Bediüzzaman’ın yanında, savaşta Ruslar’a esir düşmüş…Hani şu adı, “İngiliz kışkırtıcılığına” karışmış isyan…

Hani İngilizler’in Musul ve Kerkük’ü Misak’ı Milli’den kopartmak için masada verdikleri mücadelede ortaya konulan gerekçeli isyan…

Aynı Dede’nin, Osmanlı Ulusalcılık akımlarıyla kırılırken , “Kürt Teali Cemiyeti” ve “Kürt Talebe Cemiyeti”nin kuruculuğunu yapmış olması da şaşırtmamalı sizi…

Babası İstanbul’da kurulan Talebe Derneğiyle Anadoludan gelen Kürt öğrencilere barınma imkanı sağlıyor…

Kafanız karışmadı mı? O zaman biraz daha karıştırayım…

Sonra da anlatayım, “AK Parti kapatma davasının nasıl sonuçlanacağını neden Cüneyt Zapsu’ya sorun” demek istediğimi…

 

***

Cüneyt Bey’in babası Mustafa Pertev bir papaz okulu olan Saint George'de okuyor.  'Masey Ferguson' traktörlerinin Türkiye'deki imalatçısı Uzel ailesinin kızı Gaye Uzel ile hayatını birleştiriyor. 60 İhtilali'yle Almanya'ya kaçıyorlar, Mustafa Pertev ile Gaye Uzel'in iki çocukları oluyor. Aziz ve Cüneyd...

Diyeceksiniz ki, “kimse babasından  veya dedesinden dolayı yargılanmamalı”… Doğru, ben de yargılamıyorum zaten, ama durumu anlatmaya çabasındayım ve sizinle anlaşmaya çalışıyorum. Elbette konuştuğumuz kişinin bekraundunu bilmekte fayda olduğunu düşünüyorum...

Bu açıdan AK Parti’nin “ulusalararası siyasi ve ekonomik” çevrelerdeki açılımını yapan “Yeniçeri’yi yakından tanımamız gerektiğini düşünüyorum…Hem de bunca geçmişine rağmen AK Parti gibi bir çizgideki partide nasıl görev alabildiğini de sorgulayarak…

Kahramanımız Cüneyt Bey, 4 yaşında Münih’te Katolik Kilisesinin anaokulunda dünyayı tanımaya başlıyor… Dünyayı o kadar yakından tanıyor ki, “Uluslararası ekonomik çevrelerin” de yakından tanıdığı bir isim haline geliveriyor.

Ama hakkını yemeyelim, ülkemizin zenginler klübü sayılan TÜSİAD’da da o kadar aktif ki, AK Parti’nin o çevrede tanınması ve kabullenilmesini sağlıyor…

Ve sıkı durun, bunların karşılığında ona verilen tek şey, Başbakan’ın odasının hemen yanında bir oda…

Ne milletvekilliği istiyor, ne de bakanlık…

***

Bunca şeyi enden anlattım size…

Bu kadar açılımlar sağlayan Cüneyt Zapsu bir gün karşımıza bir istifa haberiyle çıkıyor. İstifa ettiği yer, AK Parti’deki tek konumu olan MKYK üyeliği… Gerekçesi, “işlerinin yoğunluğu”…Herkesin istifa hakkı vardır elbet… Ama bu istifa eden Cüneyt Zapsu olunca biraz düşünmek lazım, nedenlerine inmek lazım… Beyefendi acaba son bir yılda hangi yeni iş yeri açtı da işlerinin yoğunluğu arttı? Öyle bir bilgi yok…

İstifa haberini basın verdi, ama Zapsu istifasının ardından bir de açıklama gönderiyor basın mensuplarıyla, ne diyor; “AK Parti'nin din istismarı yaptığını da öne sürüyor”…

Ne kadar tanıdık bir iddia değil mi?

Ama sizi daha ötesine götüreyim, o da bu istifanın tarihine. Efendim tarihler 5 Mart 2008 Çarşamba…

Yani, yanisi şudur. AK Parti’ye “Din istismarı yapıyorsun ve laiklik karşıtı eylemlerinde odağı oluyorsun” gerekçesiyle açılan davadan tam dokuz gün önce…

 

***

 

Zapsu’yu ve geçmişini ve dahası AK Parti içindeki konumunu bilince bu istifayı, ardından gelen açıklamayı ve 9 gün sonraki kapatma davasını sadece “hayatın cilvesi” olarak yorumlamakta zorlanıyorum.

AK Parti için Zapsu demek, “Global çevrelerde meşruiyet” anlamına geliyordu…Peki ya istifası?

Yoksa Sayın Zapsu’ya, “istifanı ver, kapatıyoruz” diye bir mesaj mı gönderildi…?

Öyle olduğu belki kesin ama, benim asıl merak ettiğim o mesajı kimin gönderdiği; “Bundan iyi adam mı bulacaksınız, niye çiziyorsunuz?” dediği çevreler mi, yoksa başkaları mı?

Gerisini okuyucular düşünsün…

Bu haber 1,866 defa okundu.