Baykal 1989'daki kürt raporunu sahiplendi

9 Nisan 2008 16:44 tsi
Baykal, Diyarbakır sivil toplum örgütlerinin temsilcileriyle yaptığı görüşmede, etnik kökeni ne olursa olsun, herkesin Türkiye Cumhuriyeti'nin eşit vatandaşı olduğunu vurguladı.

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Diyarbakır sivil toplum örgütlerinin temsilcileriyle yaptığı görüşmede, etnik kökeni ne olursa olsun, herkesin Türkiye Cumhuriyeti'nin eşit vatandaşı olduğunu vurguladı.

Baykal, "Devlet etnik kördür. Devlet karşısında herkes eşittir. Devletin kimseyi asimile etmeye hakkı yoktur. Herhangi bir çağdaş demokraside hak ve özgürlükler hangi ölçüde ise, bizde de çıta o düzeye yükseltilmelidir. Eksikliklerin giderilmesi için her türlü desteğe varız" dedi. CHP Genel Merkezi, Diyarbakır Ticaret Sanayi Odası, Diyarbakır Barosu, Diyarbakır Ticaret Odası, Diyarbakır Tabip Odası, Diyarbakır İşadamları Derneği, İnsan Hakları Derneği, ve Mazlum-Der'in de aralarında bulunduğu 17 sivil toplum kuruluşu temsilcisinin CHP lideri Baykal'ı ziyaretiyle ilgili açıklama yaptı. Açıklamaya göre, dün 17.45'te başlayan ve iki saatten fazla süren basına kapalı toplantıda Baykal, "Ben 1989'da ve daha öncesinde, ülkemizin Güneydoğu Anadolu bölgesine, oradaki insanlarımıza, ülkemizin tüm diğer bölgelerindeki Kürt kökenli yurttaşlarımıza ne kadar sıcak bakıyorsam, şimdi de aynı duygular içindeyim, aynı sorumluluğu taşıyorum" dedi. Terörle mücadele konusundaki duyarlılığı nedeniyle son dönemlerde bu konuda zaman zaman yanlış anlaşıldığını söyleyen Baykal, "Bazıları da bizi yanlış veya eksik anladı. Biz, 1989'da Kürt Raporu ile, DGM soruşturmasını göze alarak, devleti kimsenin etnik kökenine karışmamaya çağırmış partiyiz" diye konuştu. Devletin görevinin, kimseyi etnik kökenler temelinde, etnisite farklılıklarını güçlendirmeye yönelik teşvik etmek olmaması gerektiğini vurgulayan Baykal şunları söyledi:

- CUMHURİYETİN SADECE "İNSAN" IRKI VAR -

"Türkiye Cumhuriyeti'nin tek bir ırkı vardır. O da, insan ırkıdır. Kimsenin etnik kimliği devlete karşı tehdit unsuru değildir. Hepimizin amacı, kendi kimliklerimizle, inançlarımızla tam bir eşitlik anlayışı içinde bir ve beraber yaşamaktır. Devlet etnik kördür. Devlete göre sadece yurttaş vardır. Devlet karşısında herkes eşittir. Devlette dini, ırkı, mezhebi ne olursa olsun yurttaş vardır. Devletin kimseyi asimile etmeye hakkı yoktur." Etnik kökeni ne olursa olsun, herkesin Türkiye Cumhuriyeti'nin eşit vatandaşı olduğunun altını çizen Baykal, "Kimsenin kimliği diğerinin altında değildir. Farklılıklar birbirimizi karşı karşıya getirmemelidir. Kimse kendi kimliğini diğerine empoze etmemelidir. Kimsenin ırkı ve kökeni diğerinden üstün değildir. Sülalemiz, aşiret ve kabilemiz olabilir, etnik kökenimiz olabilir. Ama bu bizi karşı karşıya getirmeye sebep olmamalıdır" dedi. Herhangi bir çağdaş demokraside hak ve özgürlükler hangi ölçüde ise, Türkiye'de de çıtanın o düzeye yükseltilmesi gerektiğini belirten Baykal, bu konuda eksikliklerin giderilmesi için her türlü desteğe hazır olduklarını vurguladı. Baykal, "Zorla, şiddetle, terörle bir yere varılmaz, artık buna son vermenin zamanı geldi. Bir an önce birbirimize karşı kini, nefreti, olumsuz duyguları bir tarafa bırakarak elele, kardeşçe yaşamanın yollarını aramalıyız. Kardeşçe yaşamanın yollarını bulmalıyız" şeklinde konuştu. Baykal, bölgede öncelikli diğer sorun alanının, "ekonomik ve sosyal" gelişmedeki yetersizlikler olduğuna dikkat çekerek, AKP Hükümeti'ni bölgenin kalkınmasında önem taşıyan GAP projesini ihmal etmekle suçladı. Baykal şunları söyledi: "Son beş buçuk yıllık AKP İktidarı döneminde, GAP projesine yönelik hiçbir ciddi kaynak tahsisi yapılmamış, hiçbir ciddi uygulama gerçekleştirilmemiştir. İktidarın geçen yıl, GAP İdaresini kaldırmaya yönelik girişimleri ise Cumhuriyet Halk Partisi milletvekillerinin ve bölge AKP milletvekillerinin işbirliğiyle ancak önlenebilmiştir. Bu sadece sembolik bir olay değildir, onun altında GAP projesiyle ilgili yatırımlara yönelik kaynak tahsisi anlayışı da yatmaktadır. GAP, hiçbir şekilde desteklenmemiştir, kendi hâline bırakılmıştır. Eğer Sayın Başbakan beş yılda GAP'a 12 milyar dolar yatırım yapacağız sözünü veriyorsa, biz sonuna kadar Başbakanın bu sözün arkasında duracağız, onun takipçisi olacağız. Ancak hepimiz biliyoruz ki, 2008 yılı bütçesinde böyle bir duyarlılık, böyle bir ödenek tahsisi yoktur." Bölgede sınır ticaretinin geliştirilmesi, bölgeye yönelik özel teşvik olanakları sağlanması, sektör, il ve ilçe bazında teşvik verilerek yatırımların, istihdam olanaklarının canlandırılması gerektiğini belirten Baykal, "Hayvancılığın ayağa kaldırılması için de doğru yerde, doğru kesimlere yoğun devlet desteği sağlanmalıdır" dedi.

aktif haber

Bu haber 593 defa okundu.