irtica etmeyecek! | " /> irtica etmeyecek! | "/>

En Sıcak Konular

Bu millet tek parti dönemine irtica etmeyecek!

8 Nisan 2008 22:47 tsi
Bu millet tek parti dönemine irtica etmeyecek! "Anadolu'nun has Türk ve Müslüman insanlarını “irtica” ile yaftalayanlar, kabuğunu kırma çabasındaki milleti Tek Parti dönemine hapsetme gayretinde. Ama milletimiz 3. dünya ligine, despotizme, geri kalmışlığa, tek parti dönemine “irtic

Yusuf SEZGİN yazıyor...

Türkler tarihe damgasını vurmuş birkaç milletten birisi, belki birincisidir.

Kavimler göçüne sebep olarak Batı Roma'nın yıkılmasına ve bu günkü Avrupa milletlerinin teşekkülüne, Ortaçağın başlamasına sebep olan, Atilla'nın akınlarıdır.

Doğu Roma'nın yıkılmasına, Ortaçağın kapanmasına, Avrupa'da Reform, Rönesans sürecinin başlamasına, coğrafi keşiflere ve bu günkü modern batı dünyasının doğuşuna neden olan bir Türk devleti ve Türk hakanıdır.

Türkler, 20. yüzyıl hariç eski kıtanın büyük bir kısmında etkili olmuş, önemli bir bölümünü kontrollerinde tutmuşlardır. Atlas Okyanusu'ndan Hint Denizi'ne, Yakutistan'dan Afrika ortalarına kadar her yerde Türklerin izini bulmak mümkündür. Türkler önemli medeniyet havzalarından Hindistan'da 19. yüzyılın ortalarına kadar 1000 yıl egemen olmuşlardır. Köklü bir tarihe ve medeniyete sahip Mısır 850'li yıllardan 20. yüzyıla kadar fasılasız Türklerin idaresinde bulunmuştur. Çin Seddi'nin yapılmasına sebep olmadan öte, Çin 2 asır Türk sülaleler tarafından yönetilmiştir.

Askeri fetihlerin dışında Türklerin bilime, sanata, mimariye, edebiyata ve medeniyete ciddi katkıları olmuştur. Dünyanın en eski medeniyetlerini barındırmış bu coğrafyaları güçlü bir medeniyet telakkisine sahip olmadan elde tutmanın imkânı yoktur. Askeri zaferler medeniyetle, güçlü kültürle desteklenmezse fethedilen toplumların içinde erime mukadderdir. Moğollar gibi…

Türklerin 20. yüzyıl kadar politikada, ekonomide, bilimde, sanatta, askerlikte etkisiz kaldığı; müdahale ve yönlendirmelere açık bulunduğu bir asır olmamıştır.   Tarihin hiç bir döneminde Türkler bu kadar acze düşmemiş, hakir görülmemiş, kendisine güven ve saygısını yitirmemiştir. Türklerin son büyük devleti Osmanlı devleti batarken bile 1. sınıf devletti, ekonomik-siyasi-askeri caydırıcılığı vardı. “Dünyanın beşinci gücüydü. İngiltere, Fransa'dan sonra 3. büyük donanmaya sahipti. Nüfus bakımından 4., toprak bakımından 3. sıradaydı. İstanbul dünyanın 5. büyük şehriydi. Demiryolu uzunluğunda 9., telgraf hatlarında 5. idi.” (Yılmaz Öztuna Bir Darbenin Anatomisi”  Ötüken 1984, sayfa:13)

Türkiye geride kalan yüzyılda komşularıyla düşman hale getirilmiş, kardeşleriyle, akrabaları ile irtibatı koparılmıştır. Vatandaşının karnını doyurmaktan aciz düşmüş, Avrupa'nın işgücü deposu olmuştur. Kendi değerlerini terk etmiş, kültürüne, inançlarına yüz çevirmiş, batının her şeyini taklit etmiş ama batı tarafından sürekli ezilmiş, horlanmıştır. Bu büyük milletin evlatları 20. yüzyıldaki uygulamalar sonucu şahsiyet kayması yaşamış; özgüveni olmayan, cesareti kırık bir millet haline getirilmiştir.

Almanya, Japonya, Kore vs alıp başını gitmiş, Türkiye 2. Dünya Savaşı'na girmemesine rağmen zincirlerini kıramamıştır. Zira tarihin hiç bir döneminde Türk milleti sinirlerine, damarlarına, beynine kadar bu yoğunlukta (kripto) ecnebi işgaline maruz kalmamıştı. Moğol istilasında ve haçlı seferlerinde bile kimliğine, değerlerine, inançlarına bu şekilde taarruz edilmemişti. Tarihin hiç bir döneminde “Türk” kavramı Türk olmayanlar tarafından bu kadar istismar edilmemişti. Bu ülkede ihtilaller olmuş, sultanlar, sadrazamlar alaşağı edilmişti, ama hiç bir ihtilal, kalkışma 20. yüzyılda yaşanan ihtilaller gibi milleti hedef almamış, millete karşı yapılmamıştı.

Türkler rakamsal olarak az oldukları halde, bulundukları coğrafyada güçlü hâkimiyetler kurmasını başarmışlardır. Tarihin hiç bir döneminde Anadolu'daki Türk ve Müslüman yoğunluğu bu günkü sayıya ve orana ulaşmamıştı. Osmanlı'nın, Selçuklunun en muktedir dönemlerinde bile Anadolu'nun en az 1/3'ü Gayrı Müslimdi. Ama geride bıraktığımız asırda Anadolu'da Türk'ün sadece adının olduğu, hiçbir etkisinin olmadığı bir dönem yaşanmamıştır. 20. asır ülkemizde (kripto veya açık) ecnebi kökenlilerin çok az olmasına rağmen çok etkin olduğu bir dönemdir.

21. yüzyılı yaşadığımız şu günlerde ülkemiz insanı kendisine kurulan tuzakları bozmakta, mengeneleri zorlamaktadır. Dünyanın her yerinde ticaret yapmakta, şirketler kurmakta, ihaleler almakta, okullar açmakta, varlığını ortaya koymaktadır. Ama birileri Türkiye'yi ve Türk insanını 20. yüzyılın dar, kimliksiz, etkisiz kalıplarına hapsetmeye kararlı görünmektedir. Türkiye'nin Anadolu'da sıkışıp kalmasını, 3. dünya liginde debelenmesini istemektedir. Bu kesim farklı dil ve dinden onlarca milleti kolayca idare eden, geniş coğrafyalarda yüzyıllarca hüküm süren bu cihangir milleti, en yakın akrabası, 1000 yıllık kardeşi Kürtlerle bile kavgalı hale getirmeyi başarmışlardır.

20. yüzyıl sadece Anadolu Türklerinin değil Türklük âleminin kayıp asrıdır. Ama 21. yüzyıl (Asya ve Anadolu'da) Türk dünyası için yeni açılımlar getirmiştir. Asya ülkeleri bağımsızlığına kavuşmuş, Anadolu kabuğunu kırmış dünyaya açılmıştır. Fakat birileri, muasır medeniyet seviyesini hedef gösteren Atatürk'e rağmen, Atatürkçülük adına; 20. yüzyılın karanlık-kasvetli, içte ve dışta herkesle kavgalı şartlarını sürdürmeye çalışmaktadır. “Türk” kavramını kullanarak Türk'ü boğmaya; “millet” “ulus” kavramlarını istismar ederek milleti çelikten bir kafes içinde tutmaya uğraşmaktadır.

Beni kahreden şey; Türklüğü, devletçiliği istismar eden bu kripto ecnebilere bazı Anadolu insanlarının da kanması ve bunların arkalarından gitmeleridir. Bunca olana rağmen hala ayılma-malarıdır.

Anadolu'nun has Türk ve Müslüman insanlarını “irtica” ile yaftalayanlar, kabuğunu kırma çabasındaki milleti Tek Parti dönemine hapsetme gayretindedirler. Aristokratik ayrıcalıkları uğruna ülkenin kaoslara, iç çatışmalara, geri kalmışlığa mahkûm olmasını istemektedirler.

20. asır Türkler için kayıp ve karanlık bir asırdır. Milletimiz 3. dünya ligine, despotizme, geri kalmışlığa, tek parti dönemine “irtica” etmeyecektir.


aktifhaber.com
 



Bu haber 475 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,617 µs