DİKKAT! Darbe koşulları zorlanıyor | " /> DİKKAT! Darbe koşulları zorlanıyor | "/>

En Sıcak Konular

DİKKAT! Darbe koşulları zorlanıyor

8 Nisan 2008 14:57 tsi
DİKKAT! Darbe koşulları zorlanıyor Laik kesim neden kendini doğuştan demokrat sanıyor? Peki kimi faşist söylemleri ne oluyor? Hukuki bir sorun varmış gibi gösterilirken darbe süreci devam ediyor. Etyen Mahçupyan yazdı

Etyen Mahçupyan/Taraf

Darbe koşulları zorlanıyor
 
Devletçi ve ittihatçı medyanın ‘uzlaşma’ çağrıları dinmiş gözüküyor. İstenen şey Yargıtay Başsavcısı’nın iddianamesini geri çekmesi karşılığında öncelikle üniversitelerde başörtüsü yasağının yeniden konmasıydı... Böylece rejimin hükümeti durdurma yetkisi kanıtlanmış ve meşru hale gelmiş olacaktı. Ama şimdi iş kaba hukuk gücüne kaldı ve nitekim Anayasa Mahkemesi’nin kompozisyonu AKP’yi kapatmaya yeterli. Ne var ki bu açıkça demokrasi karşıtı bir eylem. Dolayısıyla da AKP’nin kapatılması yargının meşruiyetinin tartışmaya açılması anlamına gelecek. Bu ortamda söz konusu medyanın daha da aktif hale gelmesi, AKP’yi laiklik üzerinden yıpratmaya çalışması ve nihayette Ergenekon soruşturmasının tavsaması sürpriz olmaz. Kısacası darbe süreci devam ediyor...

Düşünün ki askerin içinde bazı komutanların başını çektiği grupların, AKP Hükümeti’nin ilk günlerinden bu yana darbe girişimi içinde oldukları kanıtlanmış durumda. Bu teşkilatlanma ile ucu cinayetlere kadar giden bir çeteleşmenin ideolojik bağlantıları da açık. Ama medyanın bir bölümü bütün bunlar olmamış gibi Hükümeti ‘uzlaşmaya’ davet edebildi. Çünkü Türkiye’de laik kesim ‘demokratlığı’ sadece kendi kültürel kimliğinin sınırları içinde yaşanabilen bir ‘doğal durum hali’ olarak algılıyor. Öyle ki sanki bütün laik kesim genetik olarak ‘demokrat’ olduğu için, bir araya geldiklerinde kurdukları düzen de demokratik olmakta. Bu kesimin dışındakiler ise doğaları gereği demokrat sayılmamakta ve onlara anti-demokratik şekilde davranmak mubah görülmekte.

Bunun anlamı sorunu devletin makbul vatandaşları olan laik kesimin dışında tanımlayabildiğiniz oranda, bu kesimi darbe taraftarı yapabilmenizdir. Eğer AKP’nin devletin tanımladığı biçimiyle laik olmadığına dair işaretler varsa, bu partinin temsil yeteneğinden bağımsız olarak kapatılabilmesi birçok ‘çağdaş’ laik için son derece uygun bir tavır olabilmektedir. Devletin tanımladığı laikliğin ne denli otoriter zihniyete tâbi olduğu, böyle bir laikliğin zaten demokrasiyi dışladığı, parti kapatmanın siyasi çoğunluğu toplumun dışına itme anlamına geleceği ise pek rahatsız edici bulunmuyor. Çünkü Türkiye’deki laik kesim ‘modern’ olmaktan önce kemalisttir ve kemalizm giderek modernliği hazmetmekte zorlanan bir ideoloji haline gelmiş durumda...

Dolayısıyla da ittihatçı medyanın arkasında, kendisini hiçbir zaman toplumun parçası olarak görmemiş, dahası toplumu kendisinden aşağı görmüş olan bir laik cemaat var. Bu insanların hayallerindeki siyasi rejim ise demokrasiyle ilişkisiz bir sistem... Söz konusu hayal, devlet destekli elitist bir cemaatin çağdaş görünümlü faşizm arzularını ima ediyor.

Bu arka planı veri aldığınızda, devlet içinde gayrimeşru kuvvetlerin çeteleşmesini de daha kolay anlıyoruz. Çünkü bu çeteleşmeler, meşruiyet sağlayan medyanın ve cemaatin varlığından güç alıyor. Nitekim seçimler öncesinde organize edilen ‘Cumhuriyet mitingleri’ bu çeteleşmelere ideolojik koruma sağlayan birer psikolojik destek eylemiydi. Ama darbe yapmak için sadece illegal çeteler ve ona dolaylı olarak sahip çıkan faşizan bir elitizm yetmez... Bu iki unsurun arasını dolduracak bir kurumsallık gerekir. Devlet bürokrasisinin rolü işte burada işin içine giriyor... Daha öncesinde Anayasa Mahkemesi’nin gülünç 367 kararını ve askerin 27 Nisan muhtırasını görmüştük. Şimdi ise karşımızda bir kapatma davası var...

Ama meseleye biraz daha geniş çerçevede bakarsak, bürokrasinin AKP’yi sıkıştırma stratejisi bununla sınırlı değil. Newroz kutlamalarında Van, Siirt ve Hakkâri valileri Hükümetin açık beyanına rağmen, kutlamaları sınırlayan kararlar aldılar ve nitekim olaylar da sadece bu üç ilde çıktı. Söz konusu anlamsız yasakların halkın bir bölümünü tahrik edeceği ise herhalde önceden bilinmiyor değildi...

Türkiye’de darbeler ya rejim ‘tehlikede’ olduğunda ya da toplumsal düzen kargaşa ortamına girdiğinde yapılmıştır. Şu anda da her iki koldan girişimin devam ettirildiğine dair güçlü kuşkular var. Neyse ki bu kez laik kesim bir blok halinde davranmıyor. İlk kez bu kesimin içinde gerçekten demokrasi yanlıları seslerini yükseltebiliyorlar ve artık ahlaki normlara saygılı bir rejim talep ediyorlar.



Bu haber 634 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,180 µs