Al Hulki'yi vur Aysun'a! | " /> Al Hulki'yi vur Aysun'a! | "/>

En Sıcak Konular

Al Hulki'yi vur Aysun'a!

8 Nisan 2008 13:52 tsi
Al Hulki'yi vur Aysun'a! Aysun Kayaca’nın “Dağdaki çobanla benim oyum aynı değerde mi?" sözünden yola çıkan Ulusalcı yazar Hulki Cevizoğlu, herkesin oy kullanmasına karşı gelerek yeni bir tekif sundu:

             
 Manken Aysun Kayaca’nın tepki çeken “Dağdaki çobanla benim oyum aynı değerde mi?" sözü yeni bir tartışmayı doğurdu. Kayacı’nın bu sözlerinde yola çıkan ulusalcı yazar Hulki Cevizoğlu, Demokrasilerde herkesin oyu eşit olmalı mıdır?” sorusunun tartışılması gerektiğine ortaya attı.

Yeni Çağ’daki yazısında, "Oy kullanma sertifikası" olmalı mı? Sorusunu ortaya atan Cevizoğlu, Türkiye’de demokrasinin yeterli olmadığına değinerek, ‘demokrasi üstü’ bir yönetim biçiminin geliştirilmesi gerektiğini savunarak, birçok insanın kendi hür iradesiyle oy kullanmadığını belirtti.

Prof. Dr. Ali Demirsoy’un, “Yalnızca yetenekli ve eğitilmiş, bilgili insanlara oy kullandırılmalı!” sözünden yola çıkarak, “Bir otomobili yönetmek için “ehliyet” gerekiyor da ülkeyi yönetecekleri seçmek için niçin ehliyet gerekmiyor?..” diyen Cevizoğlu, bu teklifinin, toplum olarak ortaklaşa belirlenmesi gerektiğine de vurgu yapıyor.

İşte Cevizoğlu’nun tartışma çıkaracak yazısı:

"Oy kullanma sertifikası" olmalı mı?

Bir manken-televizyon programcısının (Aysun Kayacı) sözleriyle yeniden gündeme gelen “oy hakkı” konusu uzun süredir tartışılıyor.
Geçen hafta biz de Ceviz Kabuğu’nun ikinci bölümünde bunu ele aldık.
AKP’yi iktidara taşıyanların “ayak takımı” olarak nitelendirilmesi ayrı bir konu. Zaten buna AKP’liler yanıt verdi.
Ancak bizim üzerinde duracağımız asıl konu “Demokrasilerde herkesin oyu eşit olmalı mıdır?” sorusu.

DEMOKRASİ ÜSTÜ YÖNETİM MODELİ BULUNMALI..

Demokrasi mevcut yönetim sistemlerinin en iyisi olarak görülüyor. Ancak, onun da hem teorisinde hem de uygulamasında pek çok sorunları var.
Yani, kusursuz bir yönetim sistemi henüz bulunmadı. Yıllardır söylüyordum. Siyaset ve toplum bilimciler biraz daha kafa yorup “demokrasi üstü” bir yönetim modeli bulmalıdırlar!..
Bizler bugün kendi ülkemizde, gözlerimizi kapatmış “demokrasicilik oyunu” oynuyoruz!..

Demokrasinin özüne göre, herkes yasalar önünde eşit. Herkesin eşit oy hakkı var. Herkesin yönetime katılma ve temsil edilme hakkı var, vs.
Ama durum gerçekten öyle mi?..

Bir kere, herkes yasalar önünde eşit değil!.. Bunu sindirebilmemiz için “eşitsizliğe” çeşitli kılıflar bulunmuş. Bir kitap yazılabilecek bu konuda üzerinden geçelim. En basiti, milletvekilleri “kürsü dokunulmazlığı” nın ötesinde her konuda dokunulmazlığa sahipler. Bu, her demokraside yok, bizde var!

Herkesin oy hakkı da eşit değil Türkiye’de. Çünkü, 1 - Herkes özgürce oy kullanmıyor. Türkiye’de Atatürk ilkelerine aykırı biçimde aşiret ve cemaatler (dîni ve siyasi) çok yaygın. Bunlarda tartışma ve itiraz söz konusu değil. Buralara mensup geniş kitleler özgür irade ile oy kullanmıyor. Bunu kaldırmak bir yana, siyasiler özendiriyor, aşiret ve cemaat liderlerini kafaya almaya çalışıyor. 2 - Yüzde 10’luk seçim barajı var. Bu, özünde “milyonlarca oyun çöpe atılması” demek. Hani nerede temsil hakkı?..

AYIPLI ÇOĞUNLUK VE TENEKE KAFA!..

Gözümüzü yumuyoruz, demokrasi var deyip geçiyoruz!..
Başka bir boyuta geçelim.
Siyasi partiler demokrasinin vazgeçilmez unsuru. Onlar aracılığı ile “demokratik temsil” sağlanıyor. Ama, “parti içi demokrasi” nin olmadığı bir ülkede demokrasi uygulanabilir mi?.. Duverger’nin dediği gibi “Seçilmiş kralların” yönettiği partiler varken, yani demokrasinin ilk ayağı sakat iken bunun üzerine nasıl demokrasi binası inşa edilebilir ki?..
Zaten edilemiyor!..
Bütün bunları göz ardı edip, Aysun Kayacı’nın “Benim oyumla vergi vermeyenin oyu niye bir olsun” sorusuna kızıyoruz.
Niye?.. Ayna tutup demokrasinin olmadığını gösterdiği için mi?..
Durumumuz tıpkı, kötü haber getiren elçinin başının vurulmasına benziyor..
Daha önce yazmıştım.
Eski Yargıtay Başkanlarından Doç. Dr. Sami Selçuk’un 30 milyonu aşkın seçmeni kastederek “Bunlar ayıplı çoğunluk” demesini bugün kim hatırlıyor?.. (1982 Anayasası referandumunda “evet” diyen milyonlar için söylemişti.)
Bunu hatırlamayanlar, tabii ki 2400-2600 yıl önceki sözleri de hatırlamaz. Nedense bu işin uzmanı profesörler de bugünlerde konuşmaz. Herhalde iktidar milletvekilleri ve yandaşı gazeteciler tarafından “taşlanmamak” için!..
Günümüzden binlerce yıl önce, tarihin en büyük düşünürlerinden(filozoflarından) Eflatun (diğer adı Platon) ilk kez “ayak takımı” kavramını kullanmıştı!..
Bugün AB’nin baş tacı ettiği 1789 Fransız İhtilali “özgürlük, eşitlik, kardeşlik” sloganını kullanıyordu. Ama, ihtilalin ilk yıllarında “vergi vermeyenlere oy kullandırmadılar!..”

OY KULLANMA SERTİFİKASI!..

Yani manken-sunucu Aysun Kayacı’nın dediğini yapmışlardı.
Yakın tarihten bir başka örnekle tamamlayayım. Elimde 1998’de yayınlanmış “Bilgi Toplumu” adlı bir kitap var. Yazarı, sarışın ve AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Fırat’ın ifadesiyle “teneke kafalı” bir manken değil!..
Kim?.. Prof. Dr. Ali Demirsoy.
Diyor ki: “Yalnızca yetenekli ve eğitilmiş, bilgili insanlara oy kullandırılmalı!”
Ben de soruyorum.
Bir otomobili yönetmek için “ehliyet” gerekiyor da ülkeyi yönetecekleri seçmek için niçin ehliyet gerekmiyor?..
Pek çok mesleğe girmek için belge zorunlu. Seçime katılmak için “seçmen kartı” zorunlu.
Bunlara benzer biçimde acaba “oy verme kartı-ehliyeti” verilse nasıl olur?
Bunun şartlarını toplum olarak ortaklaşa belirlemeliyiz,.
Eğer “evet” diyorsanız ve öneri sahibini “taşlamak” istemiyorsanız tabii ki!.. 



Bu haber 1,048 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,128 µs