Kenan Evren'e büyüteç…

İşte “tonton dede” imajıyla yaptığı darbeyle bu topraklara çektirdiği eziyetlerin üzerini örtmeye çalışan Evren'in iddiaları ve analizleri...

İddia 1: Çok partili hayata erken geçildi.

Analiz: Kenan Evren bununla kastediyor ki, 23 yıllık tek parti rejimi altında toplum yeterince tek tipleştirilemediği için tek parti rejimi daha uzun süre devam etmeliydi.  Tektipleştirilmiş olsaydı CHP seçimlerden hep galip çıkar, ordu da 10 yılda bir darbe yapmak zorunda kalmazdı. Evren’in bu bakışı toplumu aşağı gören, “serbest bırakırsan ya zurnacıya ya davulcuya” misali özgürlükten korkan elitist bir bakıştır.

İddia 2: Batı’da siyasi liderler seçim kaybettiklerinde kendileri çekilirler.

Analiz: Deniz Baykal’a göndermede bulunan Kenan Evren’e biz de aynı batıda 10 yılda bir darbe olmadığını, böyle iddianamelerle parti kapatılmadığını, daha da önemlisi darbecilerin yargılandıklarını hatırlatıyoruz.

İddia 3: Türban Humeyni rejimiyle gelmiştir. İran’da devrim olunca bizim ülkemize göz diktiler. Üniversitede okuyan yoksul kızlarımıza türban takmaları karşılığında para verdiler.

Analiz: Kentleşme ve toplumsal değişimden bihaber komplocu ve başörtülü öğrencilerimizi aşağılayan bu değerlendirmeyi analiz etmeye değer bulmuyoruz. Bu konularda ahkam kesmeden önce Nilüfer Göle okunmalı… Ayrıca Kenan Evren’in programın başında annelerimiz, ablalarımız takıyorlar diye giriş yaparken “Kur’an-ı Kerim’de örtünün diye ayet var”, programın sonuna doğru ise üniversite öğrencileri söz konusu olduğunda “hayır öyle bir ayet yok” dediğini de ekleyelim.

İddia 4: 61 Anayasasında devlet güçlü değildi, kişi hürriyetleri ön plandaydı. (Evren’in konuşma tonları ve bu sözlerin bağlamı, bu durumdan şikayetçi olduğunu gösteriyordu)

Analiz: 61 Anayasası’nda devletin güçlü olmadığı iddiası gerçek değildir. Siyasi partilerin, parlamentonun hareket alanlarını kısmak için Anayasa Mahkemesi gibi üst denetim mekanizmaları geliştirildi, diğer faktörler parlamentoya karşı konumlandırıldı. Bugün bunun krizini yaşıyoruz zaten. Kişisel hürriyetler de göstermelikti ve yine Kemalist paradigmanın sınırları içinde olunduğu müddetçe pratik edilebiliyordu.

İddia 5: Anayasa öyle 2-3 uzmana yazdırılıp hiç tartışılmadan mecliste onaylanarak çıkartılmaz. (AKP’yi eleştiriyor Evren)

Analiz: Peki 82 Eylül anayasası nasıl yapıldı? Halk oyladı diyecekseniz, nasıl şartlarda oylandığını hatırlatmakta fayda var: Jandarmanın kişinin tepesinde beklediği, beyaz zarfın içine hayır’ın kırmızı, evet’in sarı olduğu bir ortamda oylandı. Bu arada o koşullarda 82 Anayasası’na hayır oy veren %8’i kahramanlıklarından dolayı kutlamayı unutmuyoruz. Öte yandan Kenan Evren’in örnek verdiği Batı’da tüm anayasalar kişisel hürriyetlerin ve vatandaşların ön planda olduğu, devletin güçlü olmadığı bir anlayış üzerine kuruludur. Batıdaki devletler anayasalarını vatandaşlarından duydukları şüphelerle yazmamışlardır.

İddia 6: 82 anayasası artık bir darbe anayasası değildir. Çok değiştirilmiştir, değiştirilmeye devam edilmektedir.

Analiz: %70’i değişti ama bu anayasasının anti-demokratik özü değiştirilemedi. Ve hala anti-demokratik bir ülkeyiz nihayetinde, hala yumuşatılmış, inceltilmiş 12 Eylül koşullarındayız. Hem bu anayasanın yamalarla değiştiriliyor olması onun darbe anayasası olduğu gerçeğini değiştirmez de, gizlemez de…

www.iyibilgi.com analiz İlhan Döğüş