O masada neler konuşuldu? | " /> O masada neler konuşuldu? | "/>

En Sıcak Konular

O masada neler konuşuldu?

7 Nisan 2008 17:13 tsi
O masada neler konuşuldu? Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, Tarım Bakanı Mehdi Eker ve eski bakan Abdülkadir Aksu Ankara'da bir yemekte buluştu. Ünlü bir gazeteci o yemeğe tanıklık etti. O masada neler konuşuldu, dışarıya hangi bilgiler sızdı? Başkentteki o yemekten notlar..

Yavuz Donat'ın Sabah'taki köşeyazısı:

Tavacı Recep Usta'yı (Budak) "çocukluğundan" tanırız. İlk "mekânı" Diyarbakır'da, Hastane Caddesi'ndeydi... Surdibi'nde...
Çoktan yıkıldı.
Sonra Ankara'da lokanta açtı... "Tuttu."
İstanbul'da açtı... "Tuttu."
Ve cuma akşamı, Ankara'da da "ikinci lokantasını" açtı... Dikmen vadisinde.

Lokantada "yuvarlak masadaydık."
Bütün gözler ve de "kameralar" bizim masaya dönüktü. Kimler mi vardı: Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç.
Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker.
TBMM Başkanvekili Eyyüp Cenap Gülpınar.
Eski İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu.
Isparta Milletvekili Mehmet Sait Dilek.
Diyarbakır milletvekili Osman Aslan.
Eski Diyarbakır milletvekili, Anadolu Kulübü Başkanı Metin Cizreli.
Ve Kamil Ceylan, Niyazi Öztürk, Selçuk Yıldırım, İzzet Ceylan ile sanatçı İzzet Yıldızhan.

Yemek boyunca kimi TV'ciler arayıp durdular:
- Yemekten sonra canlı yayına bekliyoruz.
- Niçin?
- Bu masada konuşulanları anlatmanız için.

İşte "yuvarlak masada" konuştuklarımız:

"Lider" kime denir, "genel başkan" kime?

Recep Usta'nın Dikmen'de açtığı "yeni lokanta" daha önce de lokantaydı.
Sahibi de Recep Usta gibi Diyarbakırlıydı. Ama eski patron "önemli bir işadamı."
Ve asıl işi de "lokantacılık... Tavacılık... Kebapçılık" değil.
Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç "eski patronun döneminde" lokantaya gelmiş. Ve kendi kendine demiş ki:
- Burası tam Recep Usta'nın işleteceği yer.
Haşim Kılıç "ileriyi görmüş."

Yemekte Haşim Kılıç'a sorduk:
İleriyi nasıl gördünüz?
Yanıtı "2 maddelik" oldu:
1. Eski patron bir işadamıydı... Ama başka işleri de vardı... Asıl işi de lokantacılık değildi.
2. Recep'in ise tek işi var... Ve bütün gün işinin başında.
Bunun üzerine Tarım ve Köyişleri Bakanı bir "hikâye" anlattı. Osmanlı Sarayı'na ahçı alınacakmış. Pek çok başvuru olmuş. Sırayla, adaylara sorulmuş:
- Şu yemeği nasıl yaparsın.
Adaylar uzun uzun yemek tarifi yapmışlar. Ama hiçbiri işe alınmamış. Ve sonuncu aday gelmiş:
- Şu yemeği nasıl yaparsın?
Aday "ben bütün gün ocağın başından hiç ayrılmam" diye söze başlayınca...
Sınav heyeti "tamam" demiş:
- Başka bir şey söylemene gerek yok, işe alındın.

Masada "başında bizzat durmadığın, her yönüyle kontrol edip hakim olmadığın iş senin değildir" diye konuşulunca...
Bakan Mehdi Eker'e döndük:
- Siyasette de öyle değil mi?
Mehdi Eker önce güldü.
Sonra da "2 maddelik" konuştu:
1. Siyasette tam gün çalışana, partisini büyütene "lider" diyorlar.
2. Diğerlerine ise "genel başkan."

Yağmur

Giderken" hava biraz kapalıydı ama yağmur falan yoktu.
Masaya oturduk ve yağmur başlamaz mı? Yağmura bakarak "eyvah" dedik.
Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker ise, sevinç içinde, "yağdır Allah'ım yağdır."

Biz dedik ki "kötü ıslanacağız."
Mehdi Eker de dedi ki:
- Ah bu yağmur bir de Diyarbakır, Mardin, Şanlıurfa'ya yağsa... Gaziantep'e yağsa... Oraların dışında her yerde yağış iyi... Mahsul bol.

"Hayat bu işte" diye gülüştük.
Hani "adamın 2 damadı varmış" hikâyesi...
Biri çiftçiymiş "yağmur yağsın diye dua edermiş."
Diğeri topraktan testi yaparmış, duası da "yağmur yağmaması üzerineymiş."

Bakan Eker'in makas koleksiyonu

Lokantanın kapısına bir "kurdele" gerildi.
Hepimize de birer "makas" verildi.
"Hayırlı olsun" dedik, kurdeleyi kestik.
Haşim Kılıç, Cenap Gülpınar, Abdülkadir Aksu yani "hepimiz" makasları
"iade ettik."
"Bir kişi" hariç:
Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker.

Mehdi bey makası "koruma polisine" verdi:
- Sakın kaybetme... Koleksiyona ekle.
- Baş üstüne.
Amerika'da, Avrupa'da da adet böyledir.
Pek çok devlet adamı "açılış kurdelesini kestiği makası" saklar.
Belki ileride "torunlarına" anlatmak için:
- Dedeniz şu kadar tesisi açmıştı...

Asker nöbeti

Hemşehrilerden, çocukluk ve askerlik arkadaşlarından biri" Abdülkadir Aksu'ya gelmiş:
- Şu işim var, ancak sen çözersin.
Aksu demiş ki "yasal değil, olmaz."
- Hemşehrilik hatırına.
- Sana olmaz dedim ya.
- Arkadaşlık hatırına.
- Yahu isteğin yasal değil.
- Hani yedek subayda bir akşam senin ateşin çıkmıştı... Ben de senin yerine nöbet tutmuştum ya... O nöbetin hatırına çöz şu işi.



Bu haber 1,885 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,173 µs