KKTC'den Lokmacı tepkisi

7 Nisan 2008 09:18 tsi
Lefkoşa'daki Lokmacı Kapısı'nın açılmasıyla birlikte yaşanan küçük çaplı krizin barış sürecini olumsuz etkileyeceği bildirildi.

KKTC Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Hasan Erçakıca, Lokmacı Kapısı'nın açıldığı 3 Nisan Perşembe günü akşam yaşanan kısa süreli krizle ilgili Rum yönetimi lideri Dimitris Hristofyas'ın yaptığı açıklamaların, görüşme sürecini olumsuz etkileyen "suçlama yarışı"nın yeniden başlamasını teşvik ettiğini söyledi.
Erçakıca, Kıbrıslı Rum liderlerin, Lokmacı Kapısı'nın Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rumlar'ın karşılıklı geçişlerine açıldığı gün yaşanan olayları çarpıtma çabalarını endişeyle izlediklerini kaydetti.
Kıbrıs Türk güvenlik güçlerinin, Lokmacı Kapısı'nın açılması için ve kapının açıldığı gün büyük bir sorumluluk bilinci içinde çalıştıklarına ve görevlerini eksiksiz olarak yerine getirdiklerine dikkati çeken Erçakıca, kapının geçişlere açıldığı 3 Nisan Perşembe gününün akşamı bir grup Kıbrıslı Rum göstericinin, ellerindeki pankartlarla KKTC'ye geçmek istediklerini ve gösterilerinin yasal olmaması nedeniyle Kıbrıs Türk polisi tarafından engellenerek, Güney Kıbrıs'a geri gönderildiklerini söyledi.

"GERÇEKLER FARKLI"

Kıbrıs Türk polisinin, bu olayın gerektirdiği güvenlik önlemlerini tümüyle kendi sorumluluk bölgesi içinde aldığını ve BM Barış Gücü kontrolünde bulunan ara bölgeye herhangi bir biçimde geçmediğini vurgulayan Erçakıca, bu olayın türlü düzeylerde sorumlu tanıkları olduğunu dile getirdi.
Erçakıca, "olayla ilgili gerçekler böyle olduğu halde, başta Rum yönetimi lideri Dimitris Hristofyas olmak üzere Kıbrıslı Rum yetkililerin, Kıbrıs Türk güvenlik güçlerinin ara bölgeyi ihlal ettikleri yalanını ileri götürmeye ve Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ile Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı'nın (GKK) bu konudaki tutumunun farklı olduğunu öne sürmeye çalıştıklarına" dikkati çekti.
Erçakıca, Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı'nın, Lokmacı Kapısı ile ilgili tüm çalışmalar sırasında Cumhurbaşkanı Talat ile tam bir işbirliği içinde çalıştığını ve kapının sivil geçişlere açılmasını büyük bir özveri ve sorumlulukla ileri götürdüğünü belirterek, şunları kaydetti:
"Bu sürede, birinci derece askeri bölgede güvenlik zaafiyetinin ortaya çıkmaması, perşembe gecesi yaşanan türden olaylar karşısında yetersiz kalınmaması ve bölgeyi kullanacak olan Kıbrıslı Türk veya Kıbrıslı Rum tüm sivillerin güvenliğinin tam olarak sağlanması için gerekli düzenlemeler yapılmış ve kararlar alınmıştır."
"Bölgede açılış günü yapılan tören, gösteri ve şenlikler ile perşembe gününden beri yaşanan yoğun insan trafiğinde, Kıbrıs Rum polisinin sorumsuzluğundan ve çatışmaya açık tutumundan kaynaklanan söz konusu olaydan başka herhangi bir sorunun yaşanmamasının, bu önlemlerin de ne kadar titizlikle uygulandığını en iyi biçimde kanıtladığına" işaret eden Erçakıca, şöyle devam etti:
"Durum böyle olduğu halde, Hristofyas ve çalışma arkadaşlarının, Cumhurbaşkanımız ile Türk Silahlı Kuvvetleri arasında sorunlar olduğunu ileri sürmeleri ve bunda ısrar etmeleri, Kıbrıs sorunuyla ilgili çözüm sürecini de olumsuz etkileme potansiyeli taşımaktadır.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin en üst düzeydeki komutanları, Kıbrıs'taki görevlerinin adil ve kalıcı bir çözüm sağlanana kadar Kıbrıs Türk halkının güvenliğini korumak olduğunu bizzat kendileri açıklamışlardır.
Bu ihtiyacın, Kıbrıs sorununun çözümsüzlüğünden ve Kıbrıs Türk halkının uğradığı saldırılardan kaynaklandığı açıktır.
Bu konuyu tartışma konusu yapmak, çözüm sürecinde farklı yargıların yeniden ortaya çıkmasına ve gelecek yerine geçmişin tartışılmasına neden olacak, gerçekçi bir çözüme ulaşmayı zorlaştıracaktır.
Hristofyas'ın bu konudaki açıklamalarının, görüşme sürecini olumsuz etkileyen 'suçlama yarışı'nın yeniden başlamasını teşvik etmek olduğu da mutlaka dikkate alınmalıdır."

"BARIŞ SÜRECİ OLUMSUZ ETKİLENMESİN"

Kıbrıs Türk tarafının, "suçlama yarışı"nın barışçıl bir çözüm bulma çabalarına zarar vereceğine içtenlikle inandığını dile getiren Erçakıca, şunları kaydetti:
"(Kıbrıs Türk tarafı) Bu nedenle, 21 Mart anlaşmasıyla başlayan yeni sürecin zarar görmemesi için Kıbrıs Rum tarafının ısrarla başlatmaya çalıştığı yeni bir 'suçlama yarışı'ndan kaçınmaya, çözüm sürecini olumlu etkileyecek önlemlere, Kıbrıs Türk halkının güvenliğini tehlikeye düşürmeden destek olurken, kışkırtıcı eylemlerden uzak durmaya özen gösterecektir.
Kıbrıs Türk tarafı, tüm kurumlarıyla ve Türkiye ile işbirliği içinde adil, kalıcı ve erken bir çözüme ulaşmak için çalışmayı sürdürecektir."

dunyabulteni

Bu haber 495 defa okundu.