2001-2004 arası cunta faaliyetleri!

6 Nisan 2008 11:09 tsi
2001'de ve 2004'de askeri bünyedeki hükümet değiştirme eğilimleri, o döneme ait sır perdeleri aralanıyor.

Murat Yetkin/Radikal

Genel istek üzerine, Ergenekon ve darbe girişimleri

2001'de ve 2004'de askeri bünyedeki hükümet değiştirme eğilimleri emir-komuta zinciri içinde değil, cunta hareketi niteliğindeydi

İsmet Berkan, bugün üçüncüsünü yayımladığı Ergenekon yazılarının ilk bölümünde 2001'deki hükümet değişikliği zorlamasında iradem dışında gelişmeler dahil oluşumu hatırlattı. Genel Yayın Yönetmenimin bu şık pası (ve değer verdiğim kişilerin 'sen de yaz' ısrarı) üzerine belki bugünlere ışık tutar umuduyla bazı konulara değinmek yararlı olabilir.
Süren Ergenekon soruşturması hakkında sağlıklı yorum yapmak için henüz elimde emin olduğum bilgi yok. Ama yakın geçmişteki Meclis dışından hükümet değiştirme girişimleri çerçevesinde yorumda bulunmaya yetecek kadar tesadüf ettiğim olgu mevcut.
Öncelikle Berkan'ın sözünü ettiği gelişmeler, 29 Ekim 2001 tarihinde Çankaya Köşkü'ndeki Cumhuriyet Bayramı devatinde bana dört muvazzaf ve dört yıldızlı komutan tarafından söylenenlerle başladı. Konu, komutanların sağlık durumu giderek kötüleşen merhum Bülent Ecevit'in görevden çekilmesinin sağlanarak yerine zinde Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan'ın getirilmesi kanısıydı. Bu kanılarını iş dünyasıyla da paylaşmışlar, ama açık destek bulamamışlardı. Keza Özkan'dan da 'Ecevit'le geldim, onunla giderim' yanıtını almışlardı.
Gelişmeyi daha Köşk çıkışında Berkan'a aktardım ve ilk andan itibaren Berkan'ın da doğru yönetimiyle haber olarak yaklaştık. Ertesi sabah ilk iş Özkan'ı aradım ve bunu Ecevit'e sormak istediğimi söyledim. Ecevit'in sırdaşı Özkan'ın bir buçuk iki aydır pişen bu konuyu Ecevit'e iletmemiş olduğuna da orada tanık oldum.
Radikal'in bu konuyu 31 Ekim 2001 günü, yani haber oluşup teyit edilir edilmez manşetinden duyurması, o iktidar değişikliği zorlamasının (tam olarak darbe demek yerine, zorlama burada daha uygun) suya düşmesine neden oldu. Dikkatli Radikal okurları biliyor, o günün Sabah Gazetesi Yayın Yönetmeni Fatih Altaylı, herhalde kötü niyet değil, bilgi eksikliğinden kaynaklanan bir durumla beni bir darbenin 'ulaklığı' ile suçladığında 19 Nisan 2006 tarihinde o gelişmeleri bir kez daha ve o dört komutanın ismi dışındaki ayrıntılarıyla yeniden ve manşetten yayımladık.
O dört komutanın ismini açıklamam için bana merhum Ecevit dahil çok kişiden, çok soru ve yaklaşım geldi bugüne dek. Açıklamamamın tek nedeni, o kişilere bunu haber yapacağımı ilk anda söylemem üzerine, benden isimlerini gizli tutmamı istemeleridir. Habercilik etiği gereği bu isimleri, ancak kendi rızaları, ya da sözleri ile açıklayabilirim.
Ama 2003-2004 yıllarında olanlara ilişkin bazı gelişmeleri hatırlamakta yarar var.
Daha sonra dönemin Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek'e ait olduğu öne sürülen günlüklerde Sarıkız operasyonu adı verildiği yazılan girişim nedeniyle, dönemin Jandarma Genel Komutanı Şener Eruygur suçlanmaktadır. (Bu konuda 29 Ağustos 2004 tarihinde benim ve Berkan'ın iki yazısı hatırlanabilir.)
Özden günlüklerinden, dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök'ün (Bizdeki bilgilere göre Orgeneral Yaşar Büyükanıt ve Orgeneral İlker Başbuğ'un emir komutaya bağlı tutumu bozmamasından da gelen güçle) sağlam durması sonucu, o girişimin de başarısız kaldığı okunabiliyor. Yani o darbe girişimi, emir-komuta zinciri içinde değil, bir cunta hareketi oluşumu niteliğindeydi. Tıpkı 2001'de olduğu gibi.
Bunu söylerken kanıtlarımdan biri 2004 yılının bahar aylarında Vaşington'da yaptığım bir görüşme oldu. hem Amerikan Kongresi'nde, hem de Yahudi lobisi içinde etkin bir tanıdığım bana önemli bir konuyu açmak istediğini söyledi; buluştuk. Bir kuvvet komutanı, resmi kanallarla değil, ama bir şekilde kendilerine ulaşarak Vaşington'a davet edilme isteğini bildirmişti. Kaynağım ve birlikte çalıştığı kurumlar bunu garipsemişti. Acaba olağandışı bir şeyler yapılmak isteniyor ve bunun arkasında
ABD ve ayrıca Yahudi lobisi desteği var gibi gösterilmek mi isteniyordu?
Çünkü aynı tarihlerde, dün Berkan'ın da yazdığı gibi, bir Türk siyasetçi Vaşington'da özellikle sağcı Yahudi lobi kuruluşlarını dolaşıyor, Türkiye'de yakında İslamcıların devrileceğini ve muhtemelen kendisinin başbakan olacağını konuşuyordu. Ne o politikacı Vaşington'da ciddiye alındı, ne de emir-komuta zinciri dışında bir komutan ziyareti gerçekleşti ABD'ye. O dönemki tartışmalar, Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman ve Jandarma Genel Komutanı Şener Eruygur'un emekliye ayrılmaları ile duruldu. Şimdi günlük adı verilen metinlerden bunun izini sürebiliyoruz.

Bu haber 488 defa okundu.