Arabada yakıttan tasarrufun püf noktaları

4 Nisan 2008 20:36 tsi
Shell Türk sürücüsünün benzinden nasıl tasarruf ettiğini belirleyen bir araştırma yaptırdı. İşte sonuçlar...

Türk sürücülerinin yakıt tasarrufu konusundaki alışkanlıklarını belirlemek üzere Shell’in Türkiye genelinde yaptığı tüketici araştırması, artan petrol fiyatları ve çevre sorunlarına rağmen tüketicilerin yakıt tasarrufu konusunda çok fazla bilinçli ve bilgili olmadıklarını ortaya koydu.

Türk sürücüler yakıttan nasıl tasarruf ediyor?

Shell’in, Danışmanlık Şirketi Recon’a 19 ilde yaptırdığı araştırmada, yakıt tasarrufu konusunda harekete geçmek için Türk sürücülerini motive eden en önemli unsurun, yüksek yakıt fiyatları nedeniyle ekonomik nedenler olduğu belirlendi.

Shell’in, Türk sürücülerinin sürüş sırasında yakıt tasarrufunu düşünüp düşünmediklerini ve yakıt tasarrufu yapmak üzere ne gibi önlemler aldıklarını belirlemek amacıyla gerçekleştirdiği araştırmada, artan petrol fiyatları ve çevre sorunlarına rağmen tüketicilerin, yakıt tasarrufu konusunda çok fazla bilinçli ve bilgili olmadıkları ortaya çıktı.

Araştırma sonuçları, Türkiye’deki sürücülerin yakıt tasarrufu konusunda bilgili olmadıklarını ortaya koysa da sürücülerin yüzde 43’ünün, uyguladıkları sürüş tarzıyla farkında olmadan da olsa yakıttan tasarruf yaptıklarını ortaya çıkardı.

Anket sonuçlarına göre, sürücülerin yakıttan tasarruf konusunda harekete geçmek için en fazla tamircilerinin tavsiyelerine değer verdiği ortaya çıkarken, ikinci sırada arkadaşlar ve aile ile pratik tecrübeye sahip sıradan insanlar yer aldı. Otomobil derneklerinin ve bilim adamlarının tavsiyelerinin ise diğer pazarlardaki gibi etkili olmadığı belirlendi.

Anket sonuçlarına göre Türk sürücülerinin, yakıt tasarrufunu artıran yakıtları kullanma konusunda diğer ülkelerdeki sürücülerden çok daha fazla istekli oldukları belirlendi.

Buna göre Türkiye’de yakıt tasarrufu yapmak için alınan tedbirler arasında hız limitlerine uyulması yüzde 41 ile ilk sırada, motorun, ayarlı/bakımlı tutulması ise yüzde 38 ile ikinci sırada yer aldı.

Hassas sürüş, hava filtrelerinin düzenli olarak kontrol edilip değiştirilmesi, lastik basınçlarının doğru olması ve yakıt tasarrufunu artıran belirli bir yakıtın seçilmesi gibi uygulamalar da diğer tedbirler arasında yer aldı.

Araştırmada ortaya çıkan bir diğer sonuç ise, Türkiye’deki sürücülerin, yakıt alımlarını, yüzde 55 gibi yüksek bir oranla, son dakikaya erteledikleri.

Diğer pazarların aksine, depo yarı dolu olduğunda yakıt alma alışkanlığına Türkiye’de çok ender rastlandı. Yeniden yakıt alımı periyodu konusunda, Türkiye’nin Yeni Zelandalı sürücülerle benzerlik gösterdiği dikkati çekti.

Türkiye’de yakıt tüketimlerini kontrol eden sürücülerin oranı da oldukça düşük çıktı.

Ar-Ge'nin önemi

Shell & Turcas Perakende Satışlardan Sorumlu İcra Kurulu Üyesi Ahmet Erdem, ne kadar Ar-Ge çalışması yapılırsa yapılsın, 2030 yılına bakıldığında kullanılan yakıtların yüzde 80’inin fosil yakıtlardan oluşacağını ifade eden Erdem, çevreyi korumak ve sürdürülebilirlik açısından yenilenebilir ve sürdürülebilir enerji kaynaklarına vakit ayırmanın önemine işaret etti.

Bunun için de bir akaryakıt dağıtım şirketi olarak ürünü daha verimli olabilecek bir hale getirmeleri gerektiğinin altını çizen Erdem, bunu benzin ve dizelde Ar-Ge çalışmalarıyla, yanma performansı, yanma zamanlaması ve gerekli modifikasyonları yaparak sağlamaya çalıştıklarını anlattı.

Shell’in Türk sürücülerin yakıt tasarrufu konusunda alışkanlıklarını belirlemek üzere Türkiye genelinde bir araştırma yaptığını ifade eden Erdem, araştırmanın sonuçlarına göre, Türkiye’deki sürücülerin yakıt tasarrufuyla gerçekten ilgilendiklerini, bunun sebebinin bütçeyle ilgili konular olduğunu söyledi.

Sürücülerin tasarruf etme konusunda ne yapmaları gerektiği yönünde çok da bilinçli olmadıklarına işaret eden Erdem, araç kullanım oranında ise birçok ülkeden farklı olarak Türk sürücüsünün çok sık araç kullandığını anlattı.

Diğer ülkelerde toplu taşımanın daha verimli kullanılması nedeniyle aracın genelde hafta sonları toplu alış veriş için ya da keyif için, Türkiye’de ise araçların işe gidip gelmek amacıyla kullanıldığını anlatan Erdem, sürücülerin yüzde 43’ünün ise uyguladıkları sürüş tarzıyla farkında olmadan yakıttan tasarruf ettiklerini söyledi.

Yakıt tasarrufu konusunda Shell’in yaptığı çalışmalara değinen Erdem, "Ne yaparsak yapalım kullanıcıyı bu işin içine almazsak, gündelik yaşamda uygulanabilir pratik çözümler getirmezsek tam amacımıza ulaşamayacağız. Diğer taraftan ürünlerimizi de maksimum verimliliği sağlayabilecek şekilde performans ürünlerimize daha fazla performans, ekonomi ürünlerimize daha fazla ekonomi sağlayacak formülasyonların da peşinde gidiyoruz" diye konuştu.

Avrupalılar ile Türk sürücüler farklı

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Erdem, araştırma sonuçlarına ilişkin bir soru üzerine, Avrupalılarla Türklerin araç kullanım alışkanlıkları, oranı ve sebepleri arasında ciddi farklılıklar bulunduğunu anlattı.

Türkiye’de dizel araç kullanım oranındaki artışa ilişkin bir soru üzerine Erdem, bunun Türkiye’ye özgü bir durum olmadığını ifade ederek, bu konuda hesaplamadan, detaylı bakmadan yapılan tercihler olduğunu söyledi.

Önümüzdeki yıllarda bu artışın devam edeceğini belirten Erdem, bu yılın tamamına bakıldığını da hemen hemen tüm ürünlerde geçen yılın altına düşen rakamlar olduğunu, bir tek düşük kükürtlü dizelde yüzde 40’lık bir büyüme kaydedildiğini ifade etti.

Erdem, ekonomik endişenin getirdiği başka bir kanalın da LPG olduğunu dile getirerek, rakamlara bakıldığında litre olarak benzinden fazla otogaz satıldığını bildirdi.

Shell’in Türkiye’de İstanbul dışında kendi işlettiği 4 istasyonu bulunduğunu belirten Erdem, bu istasyonların kendileri için okul olduğunu, müşteriye bire bir hizmet ettiklerini, denemek istedikleri bazı şeyleri de buralarda denemek açısından son derece faydalı olduğunu dile getirdi.

Erdem, Shell’in toplamda bin 200 istasyonu bulunduğunu dile getirerek, istasyon bazında Türkiye’de ilk 3’ün içinde yer aldıklarını, marka altında olanlarda ise 2. sırada yer aldıklarını vurguladı.

Erdem, "İstasyon pazar payımız yüzde 10’un altında, normal yakıt payımız yüzde 20-24 civarında. Dolayısıyla piyasa ortalamasının 2,5 misli üstünde" dedi.

Petrol fiyatının artması olumsuz etkiliyor

EPDK’nın denetimlerine ilişkin bir soruya Erdem, zaman zaman rutin denetimler yapıldığını belirterek, "Markerlara bakılıyor. Uygulaması çok zor gibi tartışmalar vardı ama akaryakıt sektöründe vergi çok yüksek. Biraz böyle insanların alırken ne ellediği, ne de gördüğü bir şey. Bu manada ne kadar kontrol ve disiplin olursa o kadar iyi. Bizlerin de desteği, isteği o yönde... Bazı şeylerin uygulanması çok zor gibi görülebiliyor ama bu zorluklar aşılıyor. Uygulamadaki sorunlar şu anda çözüldü diyebiliriz" şeklinde konuştu.

Erdem, kaçak yakıtın ya da petrol fiyatlarının 100 doları aşmasının satışlarını nasıl etkilediği yönündeki bir soruya, yakıt fiyatındaki her artışın kendilerini çeşitli açılardan negatif olarak etkilediğini belirterek, tüketim, kullanılan sermaye miktarı ve işin boyutu anlamında etkilendiklerini söyledi.

Ahmet Erdem, 10 numara yağların kullanımına ilişkin olarak da şunları ifade etti:

"İçinde ne olduğu, ne kadar süre gideceği, hangi motorda yanacağı bilinmeyen bir şey. Öncelikle devletin vergi düzenine ters bir iş, çünkü yakıt olarak kullanılan ama öyle muamele görmeyen bir şey. İstasyonlarda olmadığı için kontrolü, son 1,5-2 yıldır oluşan kontrol ve düzen ortamının dışına çıkabilen yakıt olması dolayısıyla piyasada büyüyen bir hacmi var ve herkesin gündeminde bu. En kısa sürede bu işin kontrol altına alınması gerek.10 numara yağların ekonomiye ve çevreye çok ciddi zararı var."

Avrupa'da biyoyakıt kotası yüzde 5

Bioyakıt konusundaki çalışmalara ilişkin olarak ise Erdem, bu tür yakıtların dünyanın çeşitli yerlerinde kullanıldığını, hatta Avrupa’da enerji üretiminin yüzde 5’inin bioyakıtlardan gelmesi yönünde bir kota bulunduğunu belirterek, böyle bir şey yapılması için öncelikle sürdürülebilir bir kaynağın olması gerektiğini söyledi.

Shell’in dünyada bioyakıtların en büyük pazarlayıcılarından biri olduğunu ifade eden Erdem, Shell’in üzerinde çalıştığı konulardan birinin tahta atıklarından bioyakıt üretilmesi olduğunu, bunun biraz daha sürdürülebilir bir çalışma olduğunu kaydetti.

Ahmet Erdem, petrol fiyatına ilişkin bir soru üzerine ise petrolün şu anki fiyatın altına düşmeyeceğini düşündüklerini dile getirdi.

 

Bu haber 694 defa okundu.