Deivid ağlıyordu; 'Ne olur beni çıkarma!'

4 Nisan 2008 20:04 tsi
Futbolcular, 1-0 yenilgi ile sonlanan ilk yarıda soyunma odasına giderken, Deivid koridorda hüngür ağlıyor, duvarları yumrukluyordu fakat soyunma odasında işler bir anda değişti...

Fenerbahçeli futbolcular devre arasında soyunma odasına giderken, Deivid koridorda ağlıyordu. Alex yanına geldi. Eli ile boynundan tutup başını okşadı. Teselli etti. İçeri girdiler, Brezilyalı futbolcu sinirinden duvarları yumrukluyor, “Ben nasıl bu hatayı yaptım.” diye bağırıyordu. Odasında oturan Zico ise futbolcuların sakinleşmesini bekliyordu. Edu, Deivid’in yanına geldi. “Ben de kendi kaleme gol attım ama sonra maçı kazandık. Bugün de kazanacağız. Toparla kendini” dedi. Deivid’in ise aklında “Ya hocam beni oyundan alırsa” vardı. Oyundan çıkarılmaktan korkuyordu. Dalgın gözlerle baktığı arkadaşlarına adeta yalvarıyordu: “Ne olur hocam beni çıkarmasın”.

Deivid ağlıyordu; 'Ne olur beni çıkarma!'

Futbolcular, 1-0 yenilgi ile sonlanan ilk yarıda soyunma odasına giderken, Deivid koridorda hüngür ağlıyor, duvarları yumrukluyordu fakat soyunma odasında işler bir anda değişti...
     
 Fenerbahçeli futbolcular devre arasında soyunma odasına giderken, Deivid koridorda ağlıyordu. Alex yanına geldi. Eli ile boynundan tutup başını okşadı. Teselli etti. İçeri girdiler, Brezilyalı futbolcu sinirinden duvarları yumrukluyor, “Ben nasıl bu hatayı yaptım.” diye bağırıyordu. Odasında oturan Zico ise futbolcuların sakinleşmesini bekliyordu. Edu, Deivid’in yanına geldi. “Ben de kendi kaleme gol attım ama sonra maçı kazandık. Bugün de kazanacağız. Toparla kendini” dedi. Deivid’in ise aklında “Ya hocam beni oyundan alırsa” vardı. Oyundan çıkarılmaktan korkuyordu. Dalgın gözlerle baktığı arkadaşlarına adeta yalvarıyordu: “Ne olur hocam beni çıkarmasın”.

ÜZÜLME GOL ATACAKSIN

Sonra içeriye Ali Yıldırım ile Murat Özaydınlı girdi. Yıldırım, Deivid’in yanına gitti. Yüzüne baktı, “Üzme kendini daha maç bitmedi, ikinci yarı gol atacaksın. Ben sana güveniyorum” dedi. Yüzü güldü.

Sonra Zico odasından çıktı. İki elini göğsünde birleştirerek “Beni dinleyin” dedi. Tek tek futbolcuların yüzüne baktı... “Kafalarınızı kaldırın, benim yüzüme bakın” dedi. Ve arkasından da şöyle konuştu:

“Şampiyonlar Ligi’nde çeyrek final oynuyorsunuz. Bunun farkında mısınız? Adamlar top çeviriyor, sizler seyrediyorsunuz. Şimdi size beş dakika süre veriyorum. Sahada benim istediklerimi yapmayanı beş dakika sonra oyundan alacağım. Bu maçın ilk yarısını unutun, kafanızdan atın. Maç 0-0, yeniden başlıyormuş gibi düşünün, öyle sahaya çıkın. Yürekli olun, onurunuzla mücadele edip sahada savaşın. Kaybedecek hiçbir şeyiniz yok. Ama kazanırsanız tarih yazarsınız. Bir gol atarsak maçı kazanırız.”

SENİ UTANDIRMAYACAĞIM

Deivid rahatlamıştı. Aurelio “Nasılsın” dedi. O an Zico ile göz göze geldi. Brezilyalı hocaya, “Seni utandırmayacağım. Daha çok koşacağım” sözünü verdi.

Gerçekten de öyle oldu.

Takımı devre arasında Deivid’in üzüntülü hali ile Zico’nun konuşması ateşledi. 35 metreden attığı muhteşem golden sonra da şeref tribününde oturan Başkan Aziz Yıldırım ve yöneticilere doğru koşarak “Hatamı düzelttim” mesajını verdi.

Ve maç sonunda Fenerbahçeli futbolcular soyunma odasına giderken bu kez koridorda üzüntü değil Deivid’in sevinci vardı.

ZİCO’NUN GÖZLERİ DOLDU

Arkadaşları boynuna sarıldılar, “Sağ olasın arkadaşım” diyerek Chelsea gibi bir devi yenmenin keyfini yaşadılar. Zico ise bir maçı daha kazanmanın sevincini uzun süre futbolcuları ile paylaştı. Sonra, Brezilya’daki oğlunu aradı. Maçı naklen izlemişlerdi. “Seninle gurur duyuyoruz baba” dediler.. İşte o an Zico’nun gözleri doldu. Tek kelime söyleyebildi: “Sizleri çok seviyorum...”
Akşam
 

Sonra içeriye Ali Yıldırım ile Murat Özaydınlı girdi. Yıldırım, Deivid’in yanına gitti. Yüzüne baktı, “Üzme kendini daha maç bitmedi, ikinci yarı gol atacaksın. Ben sana güveniyorum” dedi. Yüzü güldü.

Sonra Zico odasından çıktı. İki elini göğsünde birleştirerek “Beni dinleyin” dedi. Tek tek futbolcuların yüzüne baktı... “Kafalarınızı kaldırın, benim yüzüme bakın” dedi. Ve arkasından da şöyle konuştu:

“Şampiyonlar Ligi’nde çeyrek final oynuyorsunuz. Bunun farkında mısınız? Adamlar top çeviriyor, sizler seyrediyorsunuz. Şimdi size beş dakika süre veriyorum. Sahada benim istediklerimi yapmayanı beş dakika sonra oyundan alacağım. Bu maçın ilk yarısını unutun, kafanızdan atın. Maç 0-0, yeniden başlıyormuş gibi düşünün, öyle sahaya çıkın. Yürekli olun, onurunuzla mücadele edip sahada savaşın. Kaybedecek hiçbir şeyiniz yok. Ama kazanırsanız tarih yazarsınız. Bir gol atarsak maçı kazanırız.”

SENİ UTANDIRMAYACAĞIM

Deivid rahatlamıştı. Aurelio “Nasılsın” dedi. O an Zico ile göz göze geldi. Brezilyalı hocaya, “Seni utandırmayacağım. Daha çok koşacağım” sözünü verdi.

Gerçekten de öyle oldu.

Takımı devre arasında Deivid’in üzüntülü hali ile Zico’nun konuşması ateşledi. 35 metreden attığı muhteşem golden sonra da şeref tribününde oturan Başkan Aziz Yıldırım ve yöneticilere doğru koşarak “Hatamı düzelttim” mesajını verdi.

Ve maç sonunda Fenerbahçeli futbolcular soyunma odasına giderken bu kez koridorda üzüntü değil Deivid’in sevinci vardı.

ZİCO’NUN GÖZLERİ DOLDU

Arkadaşları boynuna sarıldılar, “Sağ olasın arkadaşım” diyerek Chelsea gibi bir devi yenmenin keyfini yaşadılar. Zico ise bir maçı daha kazanmanın sevincini uzun süre futbolcuları ile paylaştı. Sonra, Brezilya’daki oğlunu aradı. Maçı naklen izlemişlerdi. “Seninle gurur duyuyoruz baba” dediler.. İşte o an Zico’nun gözleri doldu. Tek kelime söyleyebildi: “Sizleri çok seviyorum...”
Akşam
 

Bu haber 670 defa okundu.