CHP'nin kaderi iki kişinin dudağı arasında

4 Nisan 2008 18:56 tsi
CHP'de uygulanan liderlik uygulamalarının halkta karşılığını bulmadığını, çok uzun zamandan beri genel merkezin genel merkezde hapsolmuş ve halktan uzak bir siyaset uyguladığını ileri süren CHP Samsun Milletvekili Koç, çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.

CHP genel başkan adayı ve Samsun Milletvekili Haluk Koç, CHP'nin Ankara'daki iki kişinin dudağının arasında kaderi belirlenen bir siyaset anlayışıyla yola devam etmesinin mümkün olmadığını söyledi. 

Genel Kurul çalışmaları kapsamında geldiği Aydın İl Başkanlığı binasında partililerle buluşan Haluk Koç, burada emperyalist güçlerin Türkiye'de sandık ve demokrasi kavramlarını kullanarak bir değişim ve dönüşüm politikası uygulamak istediklerini iddia etti.

Genel başkanlığa aday olmasının bir kişi değişikliği talebi olmadığını ve ''yaşamımın bir döneminde de genel başkan olayım'' düşüncesine hiç bir zaman kapılmadığını kaydeden Koç, ''Birileri gitsin. Oralara şunlar şunlar gelsin demiyorum. Adaylığa kişisel boyutta bakmıyorum. Toplumsal gereklilik boyutundan bakıyorum. Bir Türkiye sorunu olarak, bir demokrasi sorunu olarak bakıyorum'' dedi.

Bir tümden anlayış değişikliğinin gündemlerinde bulunduğunu, CHP'de artık liderlik anlayışı ve uygulamalarının sorgulanması gerektiğini savunan Haluk Koç, ''Örgütlenme modeli sorgulanmalı ve değiştirilmeli. Bunun yanında partinin politikaları gözden geçirilmeli. CHP küreselleşmenin bize sunduğu fırsatlar ve tehditlere karşı korkmadan söyleyebileceği bir sol ve sosyal demokratik çözüm önerileri ile süreci çok iyi okumalı'' diye konuştu.

CHP'de uygulanan liderlik uygulamalarının halkta karşılığını bulmadığını, çok uzun zamandan beri genel merkezin genel merkezde hapsolmuş ve halktan uzak bir siyaset uyguladığını ileri süren Koç, şöyle devam etti:

''Bugün bilgi ve teknoloji çağında olsak da birebir siyaset, hala en etkili siyaset biçimi. Sosyal demokrasi partileri kadro partileridir. Lider partileri değildir. Kadro partileri de katılıma açık partilerdir. Bu da derneklerle, sendikalarla, meslek odalarıyla, yani halkın olduğu tüm katmanlarla iç içe olmayı gerektirir. Bu yakınlıkla, partiyi demokratikleştirmekle olur, sözle olmaz. Bugün AK Parti'nin örgütlenme modeli, 1980 öncesi CHP'nin örgütlenme modelidir. Yani apartman örgütlenmesi, kapı örgütlenmesidir. Örgütlenmemizi gözden geçirmemiz lazım. Bunu yaparken de partinin içinin temizlenmesine artık hepimiz karar vermeliyiz. CHP'nin Ankara'daki iki kişinin dudağının arasında kaderi belirlenen bir siyaset anlayışıyla yola devam etmesi mümkün değildir.''

Haluk Koç, parti yönetimin yanlış uygulamaları nedeniyle bazı partililerin küstürüldüğünü, bu durumunda partiyi küçülttüğünü belirterek, genel başkan seçilmesi halinde çabasının partiyi büyütmek yönünde olacağını sözlerine ekledi. 

Bu haber 633 defa okundu.