Türkeş yaşasaydı Ulusalcı olur muydu? Türkeş yaşasaydı Ulusalcı olur muydu?

En Sıcak Konular

Türkeş yaşasaydı Ulusalcı olur muydu? 4 Nisan 2008 15:13 tsi
Türkeş yaşasaydı Ulusalcı olur muydu? İlginç sorular, ilginç yanıtlar... MHP eski Genel Başkanı Alpaslan Türkeş, tutuklu bulunduğu Askeri Mevki hastanesinden kaleme aldığı 'Bahçeli' içerikli mektubu kime yazdı? Oğul Türkeş niye suskun? Türkeş yaşasaydı 'ulusalcı' olur muydu?

Ülkücü Harekâtın babası ve Türk Dünyasının Başbuğu Hacı Alpaslan Türkeş’i 11 yıl önce kaybettik. Ruhu şad-mekânı cennet olsun.

Devletinin ve milletinin düşmanlarının sinsi oyunları karşısında milyonlarca Türk gencinin sapık ideolojilerin pençesine düşmesini engellemek için, Milliyetçi-Ülkücü gençliğin teşkilatlanmasına öncülük eden merhum Türkeş’in, o karlı günde muhteşem bir kalabalığın toplandığı cenaze töreni de gösteriyordu ki, O’nu her kesim takdir ediyordu.

Rahmetli Türkeş şu an yaşasaydı, koparılmak istenilen bu siyasi fırtınaları öncülük edip, mutlaka durdurur ve gereğini kuşkusuz siyasi rant beklemeden yapardı.

En önemlisi Başbuğ yine yaşasaydı asla ‘Millet’- ‘Türk Milliyetçiliği’ ifadelerini bir kenara itip, asla bugün ki ‘Ulusalcıların’ içinde yer almazdı ve hatta onların ipliğini pazara çıkarırdı.

O büyük insan ‘Ulus’ kelimesine karşı değildi ama ‘ Ulus’ kutsiyetini istismar eden ve bir zamanlar ‘Türk ulusu’ ifadesine ‘Faşist’ damgasını vuranların oluşturduğu bu çemberin içinde bulunmayacağı kesindi.

Hele-hele kendisine akla-hayale gelmeyecek suçlamaları ve çamurları atan Doğu Perinçeklerle el ele olunan bir grupla.

TÜRKEŞ’İN RAPORUNU SAKLAYAN BAŞBAKAN

12 Eylül 1980 askeri darbesinde, rahmetli Başbuğ, en uzun süre ile hapis tutulan tek lider oldu..Üzüntüden gözünün birisi yattığı Askeri Mevki hastanesinde kapanmak üzereydi. Tabip Yüzbaşı Selim Kaptanoğlu’ nun ‘Kapalı yerde kalamaz-Sağlığı Tutuklu olmaya müsait değil’ şeklinde rapor hazırlayıp Başbakan Turgut Özal’a ulaştırmasına rağmen, kimselerin kılı kıpırdamıyordu. Çünkü Özal’da bu raporun gereğini yaptırmadığı gibi, Raporu masasındaki sumenin içinde saklamaktaydı.

Bu bilgiye ulaşan ve o zaman MHP’nin tek yayın organı olan Yeni Düşünce gazetesinin Ankara Temsilcisi Cafer Uğurlu, tek başına iktidar olan Başbakan Turgut Özal’a başbakanlıktaki Basın toplantısında, böyle bir raporun kendisinde olup olmadığını ve varsa neden bekletildiğini sordu.

Toplantı salonu bir anda ağır bir sessizliğe bürünmüştü

Ve Başbakan Özal şu cevabı vermekle yetinmişti,

“Rapor bende..Ama gereği yapılacaktır”

Tabi bu raporun üzerinden aylar geçmesine rağmen hiçbir şey yapılmadı. Taki, merhum Turgut Sunalp Paşa devreye girinceye kadar.

DEVLET BAHÇELİ'YE MEKTUP

İşte Türkeş bu sıkıntıları yaşadığı Mevki Hastanesinden ‘Oğlum’ dediği partili birisine ‘Devlet Bahçeli’ içerikli bir mektup yazıp gönderdiği ortaya atıldı.

“Devlet Bahçeli” için ‘ajan’ diye yazıldığı ileri sürülen mektup camiada şok etkisi yaramıştı.

MUHARREM ŞEMSEK İDDİASI

Bir başka rivayete göre ise bu mektup Ülkü Ocaklarının eski genel başkanı ve davanın gazisi Muharrem Şemsek’e yazılmıştı...

Uzun yıllar sonra bu satırların yazarı, Muharrem Şemsek’e ‘Bu Mektubu’ tekrar sordu..

Şemsek ise bu mektubun konuşulduğunu fakat kendisine böyle bir mektubun yazılmadığını söyledi.

Fakat Türkeş’in el yazmalı mektubunda ‘A.E.’ diye bahsettiği Avukat Abdulkadir Erdil ise ısrarla Türkeş’in bu mektubu Şemşek’e yazdığını ve bilgisinin olduğunu, hatta mektupta ad ve soyadlarının baş harfleri yazılan kişileri yalnız Şemsek’in ve kendisinİN bildiğini belirterek, “Bu mektubu kimse yalanlayamaz” diyor

Fakat; Bütün bu söylenenler karşısında oğul Tuğrul Türkeş’in yıllardır suskun kalarak bu konuya açıklık getirmemesi dikkat ÇEKİYOR.. Türkeş’in tekrar siyasi harekete başladığında “Ajan” dediği ileri sürülen Devlet Bahçeli’yi yanına alması da bir o kadar dikkat çekici.

Zaten Bahçeli de bir ara böyle bir mektubun ve ifadenin olmadığını belirterek, mektup iddiasının parti içindeki muhaliflerin oyunu olduğunu açıklamıştı.

İŞTE TÜRKEŞ’İN YAZDIĞI İLERİ SÜRÜLEN MEKTUBU

Pek değerli ve Sevgili Oğlum

Bu gün, muhterem arkadaşımız (…) mektubunuzu getirerek beni çok sevindirdi. Yazılarınızı okuyarak gerçek durum hakkında aydınlandım. Teşekkürler ederim. Ara sıra yazmanızı ve bana bilgi vermenizi rica ederim. Malum olduğu üzere davamız Türk-İslam davasıdır. Her hareketimizin gayesi Allah’ın (c.c.) rızasını kazanmak ve asil milletimize hizmet etmektir.

P. imanlı iyi bir arkadaşımızdır. A.E de temiz ve ihlâslı bir Anadolu Türkmeni’dir. Avşardır, benim aşiretimden boyumdandır. Denenmiş fedakâr bir kimsedir. Göze çarpan kusuru kendisine zarar veren içki tutkunluğudur. M.Ü. ise gayet temiz, dürüst, imanlı, aydın bir kişidir.

Bunlar milliyetçilik yolunda, geçmiş yıllarda sessizce hizmet vermişlerdir. A.G., A.A. tarafından gösterilen hatalı davranışı anlamak mümkün değildir. Devlet Bahçeli’nin bunlarla aynı davranışa girişmesi mümkün şey. Devlet Bahçeli, MİT’dendir. Arkadaşlarımız MİT’den uzak olmalı, bunlara hiç itimat etmemelidir.

Ne ise çok şükür şuurlu arkadaşlarımızın sayesinde fesat yatışmış oldu. Fakat bu tatsız şeyleri yapanlar, ya Anavatan Partisi ile işbirliği sebebi ile kışkırtılmışlardır veya MİT tarafından kullanılmışlardır. Mesele üzerine dikkatle eğilmek lazımdır.

Ermenilerin cinayetlerine karşı bazı MİT memurları içerde ve dışarıda ülkücüleri kullanmak teşebbüsünde bulunuyorlar. Bunları asla kabul etmemeli, hiçbir eyleme karışılmamalıdır. Önce yönetim Milliyetçilere karşı giriştiği baskıyı, yanlış uygulamayı değiştirmeli ve resmi makamlar, görev teklif etmelidirler. Bu takdirde devletimizin desteğini ve tasvibini arkamıza alarak eyleme girişmek kabul olunmalıdır. Aksi halde MİT (?) memurlarının el altından yaptıkları teklifleri kabul etmek zararlıdır. Bunu herkese münasip şekilde anlatmalıdır.

Şimdi sizden özel bazı ricalarım olacaktır. Eşim Seval hanımı tanıyorsunuz. Gerek sizin ve gerek muhterem (…) hanımın arada bir telefonla aramanızı kendisine ilgi ve destek vermenizi rica ederim. Güvenilir iyi bir de şoför temin etmeye çalışmanızı rica ederim.

Mahsus selamlar ederek sevgilerle gözlerinizden öperim. Cenabı Hakka emanet ederim.

İmza: Alparslan Türkeş

cafesiyaset



Bu haber 571 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler

    3,501 µs