En Sıcak Konular

Ejderha paradoksu: Çin, İran’ı gammazlar mı?

4 Nisan 2008 14:23 tsi
Ejderha paradoksu: Çin, İran’ı gammazlar mı? Çin’in, İran’ın nükleer sırlarını BM’e ‘gammazladığı’na ilişkin minik haberler, çok ama çok geniş boyutlu bir Ortadoğu tezgahının incelikle işlendiğini gösteriyor. Amiyane tabirle ‘Çin, İran'ı sattı mı?’ sorusu,

Haber İngilizler’e ait. “The Telegraph Gazetesi”, Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (IAEA)’nun, İran'ın nükleer başlıklı silah üretim bilgilerini sağladığını keşfettiğini, bu halin de Çin’in İran’a ihanet etmiş olması ihtimalini gündeme getirdiğini iddia etti.

Buna göre İranlı yetkililer, savaş başlıklarında kullanılan uranyum metalini 'şekillendirmek' için detaylı planlar elde etti ve yüksek düzeyli radyo aktif maddeleri patlatmak için teknolojiler geliştirdiğini Çin fark etti!

Ve gidip bu durumu IAEA araştırmacılarına 'gammazladı'. Bu kelimeyi kullanma nedenimiz gazetenin bunu seçmiş olması. Ama aynı zamanda bu kelime, iki ülke arasında aslında “bu konuda” gizli veya açık bir mutabakat olduğunu imâ ediyor.

Üzerinde durulmalı çünkü, Çin’in bu durumu “nasıl” fark ettiğinin yanıtı yok.

Çin işi!..

Atom Enerjisi Kurumu’nun bu dellilleri geçtiğimiz Şubat ayında ele geçirdiği söyleniyor. Aynı kaynaklar, buraya dikkat, yani “Şubat’da ele geçirdir” diyen kaynaklar, “Çin’in bu elde edişte bir rol üstlendiğini-‘Çin istihbarat servisleri’ ibaresi konularak-söylüyor.

Yani burada da bir gariplik var! Senaryoya göre Çin’den bu bilgileri alanlar, “bize bunları Çin istihbaratı verdi” diyor! Kim bunu yapar ki?

Doğruluğu yanlışlığı bir tarafa, bu kanı o denli yaygınlaşmış ki, “diplomatlar”, Çin’in İran konusundaki ani fikir değişikliğini büyük bir yenilik olarak-yani şaşırma var-görüyorlar.

Ortada ne olduğu belli değil ama Çin’in İran’a bakışı, politikaları değişmiş kabul ediliyor bu söyleme göre. Oysa bu oldukça iddialı bir çıkış.

Zira bu iki ülkenin ilişki çeşitliliği ve tonu, basit bir “istihbarat kayması” ile değişicek kalibrede değil.

Örneğin Amerika eski büyükelçilerinden John Bolton’un bu yeni gelişme için söylediklerine bir bakalım; “Çin'den İran'a akan gizli bilgiler uranyum zenginleştirmesi ve karşılıklı balistik füze ticareti odaklı.”

Şimdi bu cümleyi ne yapacağız? Tablo değişiyor. Buna göre Çin bir anlamda kendi verdiği bilgileri aynı zamanda BM’ye ispiyonlamış bulunuyor. Ama daha önemlisi, baştaki soruya dönersek, Çin’le İran arasında “özel” bir ilişki var.

Bu özel ilişki kimilerine göre kritik istihbarat ve bilgi paylaşımını da içeriyor, bu bilgileri paylaşırken bu vesileyle elde edilen bilgilerin Batı’ya sızdırılmasını da?

Sonuç olarak bu bilgide güvenirlik sorunu var. Olabilir de olmayabilir de. İran’a yönelik bir propaganda kokusu var. Nükleer silah tehditlerini İran’a yönelik operasyon vesilesi yapma işinde de kullanılıyor olabilir.

Ama doğru da olabilir. Ve en ilginç, üzerinde durulması şart bir yenilik olarak görülebilir. Çin yönetiminin, İran’a ilişkin “savaş gerekçesi” dahi olabilecek bilgileri Batı’ya, Uluslararası Enerji Kurumu’nun ABD hakim yapısı dikkate alındığında bizzat Washington’a “satması” hangi anlamlara gelebilir?

Ortadoğu'dan Afrika'ya...

Çin sadece İran’la değil Ortadoğu’daki tüm ülkelerle özel ilişkileri sahip ve Türkiye’de pek bilinmese de bölgenin asal oyuncularından biridir. Bu oyunculuğun kolları Afrika’ya kadar güçlüce ulaşır.

Bu kolların ana hedefi enerjidir. Çin, yılda yüzde 11 gibi “anormal” ölçülerde büyüyen bir dev ve doymayan bir “ejdarha” gibi enerji ihtiyacı bulunuyor. İran bu temin yollarından biri ve iki ülke arasında imzalanmış, yıllara yayılmış anlaşmalar mevcut.

(Çin’in büyümesinin tam sindirilebilmesi için basit bir örnek vermek gerekebilir. Türkiye nüfusu yüzde 10 büyürse, şu an yaklaşık 70 milyon olan nüfus basit bir hesapla 77 milyona çıkar. Ama Çin nüfusu “aynı oranda” yüzde 10 milyon büyürse artış 130 milyon kişi olur. Bu örneği ekonomi ve enerji alanına getirdiğimizde “açlığın” çapı ortaya çıkar.)

Yani bir anlamda İran Çin’in için “huzuru” bozulmaması gerekin bir ülke! Peki ya gammazlama? Bu paradoksun çözümlenmesi için birden çok ihtimal sunmak gerekiyor.

Sarı devlet?

Bilinmeyen ilk konu, Çin’in siyasi dinamikleri içinde, ülkenin Ortadoğu dengeleri içine fazlaca girdiği, bu halin Batı dünyası ve özellikle ABD ile çekişmelere, Washington’un Çin’i “tehtid algılaması” içine çektiğini düşünen politik odaklar bulunuyor.

Bu odak, Çin’in geleneksel “sessizce güçlenmek, sabırla gelişmek” ana teorisinin savunucularından oluşuyor ve kritik icra noktalarında da hakim pozisyonlara sahipler. Yani, devlet içindeki bu klik konu edilen istihbarat bilgisini, halihazırdaki Çin politikasının hilafına sızdırmış olabilir.

İkinci konu, Çin’in bilerek İran’ı ABD’nin dişlerine sürüklemiş olması ihtimalidir. Bu eylemin beklentisi, İran ile Batı’nın “savaşmadan uzlaşma” ihtimalini ortadan kaldırmak, İran’ı Çin’e daha bağlı hale getirmek görülebilir.

Küresel bakışlı yorumlar, ABD’nin Ortadoğu politikasının önemli bir amaç ayağını, Çin’i kuşatmak ve 2020-25 yılından önce (Çin’in artık tek başına ABD’ye karşı da direnebileceği) ana kadar bu ülkeyi coğrafi ve enerji açısından izole etmek olduğunu söylüyor.

İşte bu hamle de Çin’in karşı atağı olarak algılanabilir. Peki bunun dışında Çin’in Tahran’ı tamamen gözardı etmeye karar vermesi olabilir mi? Bu çok olası gözükmüyor. İran kilit ülke ve şu anki tablo ile ABD’ye bölgede direnebilen son ülke.

Üstelik Çin ile yakın ilişkileri var. Bunun dışında ilgi çekici bir başka olasılık daha var. Batı karşıtı kampın temel iki ülkesi olarak görünen Rusya ve Çin arasında da aslında çekişme bulunuyor.
Yeni soğuk savaş döneminin başladığı iddiaları, iki ülkeyi yeni bir “liderlik” savaşına ister istemez sürüklüyor. “Geleneğe uygun” olarak şu an Rusya bu cephenin hala lideri konumunda.

Ancak Çin bundan mutlu değil. NATO, füze kalkanı, enerji konularında Rusya ana rakip olarak algılanıyor. Bu da bağlı ülkelerin-örneğin İran-Kremlin’e sadakatini biliyor. İşte bu küçük ispiyon İran’ı oyundan düşürmek ve Rusya’nın desteğini kırmak bakışlı de imar edilmiş olabilir.



Bu haber 1,074 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,688 µs