En Sıcak Konular

Siyah Barak-Yeşil Gore sizi kurtaracak

3 Nisan 2008 16:52 tsi
Ortada enterasan bir durum var! Amerika’nın yeni başkanının kim olacağı tüm dünyanın derdi. Ama bazı Amerikalılar için daha da önemli. O kadar ki, seçim süreci ısındıkça binbir ters köşeli tezgah açılıyor. Muhtemelen bu da böylesi bir öykü. Hikaye ö

Şu an dünyadaki ama daha çok Batı’daki en popüler isim Al Gore. Bunun tek bir nedeni gözüküyor. Eski başkan yardımcısı iyi organize edilmiş, yüzmilyonlarca dolarla desteklenmiş, küresel bir akımın öncülüğünü yapıyor.

Bu öncülüğün konusu “çevre”! Ama sakın “yeşillik” diye geçmeyin. Bu bakış artık çok eskilerde ve muhazakafar bir zevreye ait kaldığı gibi, tehlikeli de olabilir.

Zira Al Gore’un bu büyük “kampanyası”, buraya dikkat; açlık, kuraklık ve ölümle destekleniyor! Al Gore, onlarca ülkede ve kelimenin tam anlamıyla küresel biçimde sayısız konferans verdi.

Buna ek olarak çok iyi hazırlanmış, başrolünü Gore’un oynadığı bir dökümanter olan “Uygunsuz Gerçek-An Inconvenient Truth” filmi de yine sayısız ülkede gösterime soktu. Türkiye’de de vizyona girdi hatta bazı kanallar bu filmi TV’den de yayınladı.

Gore bu çalışmaları nedeniyle elbette Nobel de aldı ama bunu artık söylemiyoruz. Herkese veriliyor zaten.

Kitapları, röportajları ve inanılmaz medya destiğini hiç saymıyoruz. Hatta bunlar önemsiz de sayılabilir. Gore temel olarak “dünyanın göçmekte” olduğunu söyledi ve “tehlike”nin çok büyük ama aynı zamanda “çok yakın” olduğunu anlattı. İkna etti!

'Yaşamak lazım'…

Ama herkes biliyor ki, bu konu lojistik desteği ne denli iyi olursa olsun “yaşanmadan” anlaşılmaz, anlaşılamaz! Mesele genel olarak “abi 100 yıl sonra kim öle kim kala” olarak algılandığından, Gore, “hayır şimdi” dese de ikna zor.

Bu yüzden gerçekten “şimdi” olması gerekiyor ve kötü haber şu ki oluyor! Sayfalarca ve hatta ciltler dolusu “yeni” ve elle tutulur bilgi aktarabiliriz buradan size.

Birçoğunu minik haberler olarak gazetelerden, kısa olarak da haber bültenlerinden izliyorsunuz aslında. Kısa örnekler verelim: daha bugün “Türkiye’nin Balı’nın bittiği haberi” gazetelerde.

Türkiye bal ihtiyacının ne kadarını karşılayabilirmuş artık biliyormusunuz? Sadece yüzde 2’sini! İthal ediyoruz. Sanayileşmiş ülkeleri hiç sormayın ama son bir yıldır tekrarladığımız “arılar ölüyor” haberlerini lütfen anımsayın.

Kuşkusuz Einstain’in “arılar ölürse bavullarını toplayın” ikazını da. Bir başka örnek; Küresel ısınma yüzünden zaten kuraklık yaşanıyor. Ama Çin’in durumu daha içler acısı. Çünkü farklı felaketler yüzünden Çin’de Buğday yokluk sınırlarında.

Nüfus düşünüldüğünde dünyada tahıl ve buğday fiyatlarının neden patladığı hemen anlaşılabilir. Yine bu hafta içinde minik bir pasifik ülkesi sadece 1.5 milyon ton buğday için önüne gelen her ülkeye resmen yalvardı. Parasıyla. Bulamadı.

Yine bu hafta içinde, Gore’un filminde en çok kullandığı görsel ögelerden biri gerçek oldu. Kuzey Kutbu’nda inanılmaz büyüklükte bir buzul parçası kopte ve erimeye başladı. Herkes, olası, hayır mutlak sonuçlarını kestirmeye uğraşıyor.

Sadece birkaç örnek bile yeterli dediğimiz gibi ama bunların sayısı o kadar çok ki, ardı sıra sıralandığında insanlar “stok yapmaya başlasak iyi olacak” diyorlar.

ABD Başkan Yardımcısı! Yeniden?

İşte tam bu “ikincil” gündem yaşanırken ABD’de Demokrat Başkan aday adayı Barak Obama ilginç bir açılım getirdi; “Kabinemde Al Gore'a yer verebilirim.”

Politik dilde buna “teklif” diyebilirsiniz. Kasım ayında yapılacak seçimler açısından bu hamle, Demokrat Parti iç dengeleri açısından önemli. Konumuz değil ama not düşelim.

Bir kere bu çıkış Obama'ya Clinton ile yürüttüğü yarışmada önemli bir artı getirecek. Hem psikolojik olarak hem de reel olarak. Psikolojik olarak çünkü Hillary Clinton'ın eşi Bill Clinton'a Başkan Yardımcısı artık Hillary’nin karşısında olacak.

Reel avantaj sağlayacak çünkü Al Gore, Demokratlarda en etkili "süper delege"lerden biri.  Bu yüzden hangi adaya destek vereceği, partinin adayını belirlemesi açısından büyük önem taşıyor.

Bakanlık yetmez!

Ancak Obama, Gore için bu kadar fedakarlıkla kurtulamayabilir. Muhtemelen Gore’a oynayanlar yeniden Başkan Yardımcılığı isteyecek. Çünkü, Gore ismi aslında seçimler yüzünden ilk kez geçmiyor.

Bir buçuk ay kadar önce Gore’un ismi iki adayın da üzerinde bir öneri olarak zikredildi. Bu teze göre Gore için, başkan adayının belirleneceği  Demokrat Parti kongresinde Obama ve Clinton Gore’un lehine yarıştan çekileceklerini açıklayacaklardı.

Nedeni de basitti. İki aday arasındaki yarış o denli sert ve eşit geçiyordu ki, sonuçta kaybeden Demokrat parti olacaktı ve iş ABD Başkanlığı’nı kaybetmeye kadar gidiyordu.

Cumhuriyetçiler’in tek bir adayda kısa sürede ve güçlü biçimde mutabakat sağlaması, hem zaman hem de zemin kazandırmıştı. Ek olarak, parti seçmenleri neyse de, Amerikan seçmeni açısından bir siyah ve bir kadın arasınde tercih yapmak zorlayıcı olabilirdi.

Bu olasılığın önü hala açık ama dengeler ne kadar uygun kestirmek zor. Tersine ikinci başkan konumunda bir Gore’un öne daha açık gibi.
Süper kahramanlar dünyayı kurtaracak?

Bu ihtimallerden hangisi gerçekleşirse gerçekleşsin, dünya şöyle bir tabloyla karşı karşıya kalacak; Zenci bir başkan ve çevreci bir ikinci başkan! Yani bir tür süper kahraman! Veya “siyahi ve çevreci” tek bir yönetim.

Bu bileşimin açılımları o kadar çok ki, küresel gelişmeler üzerinde nasıl bir etkisinin olacağını kestirmek imkansız. Dümdüz bir okuma yaparsanız, örneğin Irak meselesinde, Obama barış isteyecek ve askerlerin çekilmesini sağlayacak. Peki petrol ne olacak? O da olmaz zira petrol en çok çevreye zarar veriyor.

Bu ancak “aptal” okuması olur. Peki nasıl olur? Obama-Gore ikilisi kuraklığı, açlığı, savaşı, buzulların erimesini nasıl durdurur? Bu zor soruları ancak “süper kahramanlar” yanıtlayabilir.



Bu haber 1,393 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,118 µs