En Sıcak Konular

Baykal: Abdullah Gül'ü seviyorum!

3 Nisan 2008 14:07 tsi
Baykal: Abdullah Gül'ü seviyorum! CHP lideri Deniz Baykal, 'yaşanan gerilimin sona erdirilmesi için Erdoğan ile bir araya gelmesi' yönündeki önerilere cevap verdi. Baykal, Gül konusunda da fikilerini açıkladı.

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, ''yaşanan gerilimin sona erdirilmesi için Başbakan Erdoğan ile bir araya gelmesi'' yönündeki önerileri ''Romantik talepler'' olarak niteleyerek, ''Sonuç alıcı bir görüşme için AKP'nin özeleştiri yapması gerekir'' dedi.

Alınan bilgiye göre, Baykal, partisinin Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısında AK Parti ile ilgili kapatma davası ve ardından yaşanan sürece ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

''Yaşanan gerilimin sona erdirilmesi için Başbakan Erdoğan ile bir araya gelmesi'' yönündeki önerilere değinen Baykal, bu çağrıyı yapanların ''Krizin nedenlerini teşhis edemediklerini ve kolaycı bir yaklaşım sergilediklerini'' savundu.

''Yaşanan gerilimin AKP-CHP sürtüşmesinden kaynaklanmadığını, kişisel olarak AKP ve Başbakan Erdoğan ile herhangi bir kavgasının bulunmadığını'' anlatan Baykal, ''Örneğin, ben kişi olarak Abdullah Gül'ü seviyorum, ancak fikirleriyle hiç mutabık değilim'' dedi.

Baykal, Başbakan Erdoğan ile bir araya gelmesine yönelik önerilere ilişkin ''(Baykal-Erdoğan görüşsün) talepleri romantik taleplerdir. Sonuç alıcı bir görüşme için AKP'nin özeleştiri yapması gerekir. Şu ana kadar bu olmadı. Başbakan suçlamalarını sürdürerek vakit geçiriyor'' diye konuştu.

-''EN BÜYÜK HATA''-

''Kriz, AKP, anayasal düzenle, yargıyla, üniversiteyle çatıştığı için var'' diyen Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü:

''AKP hep 'benim sayısal çoğunluğum var, istediğimi yaparım' anlayışıyla hareket ediyor. Cumhurbaşkanını uzlaşma yerine dayatma ile seçtiler. Sayın Gül milletin değil, AKP'nin cumhurbaşkanı gibi davrandı. Onun için de anayasal kurumlar, siyasal partiler arasında uyumu sağlama fonksiyonunu yerine getiremedi. Başbakan siyasal simge olan türbanı üniversiteye sokmaya yönelik anayasa değişikliğiyle laiklikle ilgili en büyük hatasını yaptı.''

-''YARGI GÖREVİNİ YAPAR''-

''Laikliğin hiçbir dönemde bugünkü kadar zorlanmadığı'' görüşünü savunan Baykal, ''iktidara sürekli olarak 'laiklikle oynamayın, anayasayı zorlamayın uyarısında bulunduklarını' ancak bunun dikkate alınmadığını'' söyledi.

Baykal, şu değerlendirmede bulundu:

''Anayasanın temel ilkeleri ve laikliği ortadan kaldırmaya çalışan AKP'ye karşı hukuk ve yargı işlemeye başladı, onun için kapatma davası açıldı. Siyasetçi görevini yapmaz, anayasanın temel ilkelerini zorlarsa hukuk ve yargı devreye girer, görevini yapar. 'Yargı görevini yapar AKP kapatılırsa kaos olur' diyenler var. Yargı görevini yaparsa belki belli bir bedel ödenir, ancak esas kaos yargının görevini yapması engellenirse ortaya çıkar. Yargının görevini yapması engellenirse din istismarı engellenemez. 'Bırakalım dini siyasete alet etsin, laikliği yok saysın' anlayışı sonunda dinci diktatoryayı getirir.''

-REFERANDUM SÜRECİ-

Kapatma davasının ardından gündeme gelen anayasa değişikliği tartışmalarına da değinen Baykal, ''Anayasa değişikliği ve benzeri düzenlemelerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının laik devlete, ülke bütünlüğüne sahip çıkması engellenemez, engellenmemeli'' dedi.

''Geçmişte AK Parti'ye yöneltilen iddialara benzer gerekçelerle kapatılan partiler olduğunu, buna itiraz etmeyenlerin bugün AK Parti'ye yönelik dava açıldığında karşı çıktıklarını'' anlatan Baykal, demokrasinin sınırsız olmadığını, anayasa ve hukuk kurallarına uyulması gerektiğini kaydetti.

Baykal, ''olası bir anayasa değişikliği sonucunda referanduma gidilmesinin de ülkeyi böleceğini, bunun laikliğin oylanması anlamına geleceğini'' yönündeki görüşlerini de tekrarladı.

-AB'YE TEPKİ-

Baykal, AK Parti'ye yönelik kapatma davasıyla bağlantılı olarak Avrupa Birliği'nden (AB) gelen tepkilerin kabul edilemez olduğunu da belirtti.

Türkiye'nin bağımsız bir ülke olduğunu, bir hukuk devletinde yargının görevini yapmasına herkesin saygı göstermesi gerektiğini anlatan Baykal, şunları kaydetti:

''Türkiye'de anayasal kurumların görevini yapması AB'nin iznine bağlı değildir. Başbakan ve hükümet üyeleri AB'den gelen bu baskıları anlayışla karşılıyorlar. Buna kesinlikle tepki göstermeleri, yargının bağımsız olduğunu söylemeleri gerekir.''

Baykal, Türkiye'ye gelecek olan AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso ile görüşeceğini de belirterek, bu görüşlerini ona da ileteceğini anlattı.

Haber 7



Bu haber 569 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,992 µs