Müzakereleri yargıyla mı yapacağız? | " /> Müzakereleri yargıyla mı yapacağız? | "/>

En Sıcak Konular

AB tepkili: Müzakereleri yargıyla mı yapacağız?

1 Nisan 2008 08:53 tsi
AB tepkili: Müzakereleri yargıyla mı yapacağız? 
Anayasa Mahkemesi'nin AK Parti'ye yönelik kapatma davasını kabul etmesi Avrupa'da Türkiye konusundaki endişeleri artırdı.

Yargının devletin sahibi gibi hareket etmesini eleştiren Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Ria Oomen-Ruijten, davanın Türkiye'nin AB ile müzakere sürecini etkileyeceğine dikkat çekti. Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Joost Lagendijk de "Demokratik imaj açısından Avrupa'da Türkiye'ye darbe vuracak. Ve Türkiye muhalifleri bunu kesinlikle kullanacak.'' dedi. AP'nin Türk asıllı Yeşiller üyesi Cem Özdemir ise tepkisini "Biz müzakerelere Silahlı Kuvvetler ya da Yargı ile başlamadık. Bürokrasi ile de müzakereleri sürdüremeyiz." sözleriyle dile getirdi. Avrupalı siyasilerin tepkileri şöyle:

Türkiye'yi yargı mı yönetecek?

Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Ria Oomen-Ruijten: Öncelikle Türk yargısına müdahele etmek gibi kesinlikle bir niyetim yok. İkincisi davanın kabul edilmiş olmasından endişeliyim. Yargı'nın laik devletin sahibi gibi davranması şaşırtıcı. Beni endişelendiren bundan sonra devlet nasıl görevini icra edecek, hükümet ülkeyi nasıl idare edecek? Türkiye'nin büyük bir karmaşaya girmesinden çok endişe ediyorum. Yargının, işin bu tarafını görme gibi bir mesuliyeti de olmalı.

AB ile müzakerelere gelince, davanın seyrine karar verecek olan AB değil, Türkiye. Normal şartlarda böyle bir davanın müzakerelere resmi bir etkisinin olmaması lazım. Ama tabii ki gayri resmi etkileri olacaktır. AK Parti hükümeti enerjisini Türkiye'yi mi idare etmeye kullanacak, yoksa kendisini savunmaya mı? Beni endişelendiren de bu: Türkiye'de devleti yargı mı yönetecek yoksa seçimle işbaşına gelmiş siyasi partiler mi?

Anayasa değişikliği kurtarabilir

Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Joost Lagendijk: Aşırı derecede kötü bir haber. Demokratik imaj açısından Avrupa'da Türkiye'ye darbe vuracak. Ve Türkiye muhalifleri bunu kesinlikle kullanacak. Türkiye ile müzakerelerin kesilmesi çağrıları artacak. Tabii Türkiye'ye de büyük kötülüğü olacak. Önümüzdeki 6-8 ay boyunca çok ihtiyaç duyulan reformları belki de unutmamız gerekecek zira AK Parti hayatta kalma mücadelesi verecek. Bu tabi en kötü senaryo.

Süreç sonunda parti kapatılırsa müzakerelere tabii ki etkisi olacak ve olmalı. AB, AK Parti'nin kapatılması durumunda hiç bir şey olmamış gibi davranamaz. Şimdilik o noktada değiliz, belki de anayasa değişiklikleri parti kapatmayı imkansız hale getirir; ama parti kapanırsa çok olumsuz etkilerinin olması kaçınılmazdır.

AP üyesi Cem Özdemir: AK Parti kapatılırsa, Türkiye Türkiye olmaz ve tabi ki müzakerelere yönelik sonuçları olur. Zira Türkiye'deki muhataplarımız yok olacak. Biz müzakerelere Silahlı Kuvvetler ya da yargı ile başlamadık. Bürokrasi ile de müzakereleri sürdüremeyiz. Eğer muhataplarımız hapse girer ya da siyasetten men edilirse kiminle müzakereleri yürüteceğiz? Batı'da Türkiye şöyle bir izlenim vermeye başladı: Sürekli bir krizden diğerine koşan bir ülke. Yani bir tür "sürdürülebilir kriz" durumu. Tam "Türkiye normalleşti artık" diye bir cümle kurarken cümlenin sonu gelmeden yeni bir hadise ile karşılaşıyoruz.

AP üyesi ve Türkiye'de kadın hakları raportörü Emine Bozkurt: Türk demokrasisi için çok kara bir gün. Vatandaşların yüzde 47'sinin kanaatini göz ardı etmek demek bu. Hem çok üzülüyorum hem de çok endişeleniyorum. Umuyorum ki parti kapatılmaz. Ama kapatılırsa tabii ki müzakere sürecine etkileri olacaktır. AK Parti'nin kapatılması durumunda öncelikle "Kimlerle müzakere edeceğiz?" diye bir soru ortaya çıkacak. Zira müzakereleri yürüten ekibin önemli bir kısmı tasfiye edilmiş olacak. AB sürecini başlatan yapı çökecek. Ayrıca Kopenhag Siyasi Kriterleri'nde demokrasi, hukukun üstünlüğü, insan hakları ifadeleri yan yana duruyor. Biri olmadan diğerinin olması mümkün değil. Eğer AK Parti kapatılırsa müzakere sürecine çok ciddi etkileri olacaktır.

AB Türkiye Karma Parlamento Komisyonu üyesi Richard Howitt: Dünyada böyle bir emsal yok. Davanın kabul edilmiş olması Avrupa'da kesinlikle memnuniyetle karşılanmayacak. Türkiye'de devlet kurumları arasındaki mücadelenin reform sürecini olumsuz etkileyeceği endişesi taşıyoruz. AK Parti kısa süre önce gayet demokratik ve serbest seçimler sonucunda iş başına geldi. Böyle bir partinin kapatılmasını sadece AB değil, bütün dünya anlamakta zorlanacaktır. Endişem, yürütmenin de yargıya sert şekilde cevap vermesi, işlerin kontrolden çıkması. Dolayısıyla Türkiye'deki dostlarıma sakin olmalarını, meseleye soğukkanlılıkla yaklaşmalarını tavsiye ediyorum. Türkiye'de her kriz patladığında müzakerelerin askıya alınabileceğini söylemeyi de doğru bulmuyorum. Bu tür yaklaşımlar Türk halkının AB'ye olan güvenini sarsıyor.
 
zaman



Bu haber 366 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,633 µs