ABD istihbaratında kapsamlı devrim! | " /> ABD istihbaratında kapsamlı devrim! | "/>

En Sıcak Konular

ABD istihbaratında kapsamlı devrim!

31 Mart 2008 23:17 tsi
ABD istihbaratında kapsamlı devrim!
Yalan-yanlış istihbarat bilgilerini bahane ederek Irak ve Afganistan'a saldıran ABD, istihbaratta revizyona gidiyor. ABD’nin bu uygulamaya neden gittiği merak konusu oldu.

Sahip olduğu istihbarat örgütlerini (CIA başta olmak üzere) saldırı ve savaş tehditiyle başka ülkelerin yer altı ve yer üstü zenginliklerini sömürmek için kullanan ABD, ilginç bir adım attı.

En son yalan-yanlış istihbarat bilgilerini bahane ederek Afganistan ve Irak’a savaş açan ABD, İran’a olası bir askeri müdahalenin arifesinde istihbarat alanında revizyona gitme kararı aldı.

ABD’nin bu adımı neden atmak istediği merak konusu oldu. Ulusal İstihbarata bağlı Standartlar ve Analitik Entegrasyon eski Müdür Yardımcısı Nancy Bernkopf Tucker, ABD’nin istihbarat alanında ne tür değişikliklere gittiğini yazdı ancak bunun nedenine ilişkin kuşkuları giderecek açıklıkta, tatmin edici bilgiler vermedi.

Nancy Bernkopf Tucker, son gelişmeleri The Washington Quarterly Dergisi’nin bahar sayısında “İstihbaratta kültür devrimi” adlı makalesinde ele aldı.

ERKEN (ÖNLEYİCİ) SAVAŞLAR

Yazara göre istihbarat camiasını reforme etme çabaları ABD Kongresi’nde Ulusal İstihbarat Dairesi (ODNI)’nin kurulma kararıyla birlikte başladı. Zira ODNİ’nin kurulmasından sonra tüm istihbarat teşkilatları ve hükümetin ilgili birimleri bu kurumsal yapı altında çalışmaya başladı. Bu yeni yapı sayesinde bu geniş camia arasındaki yetki ve kaynak dağıtımında kullanılan geleneksel yollar nisbeten sona erdi.

Kuruluşundan bu yana bu dairenin gösterdiği çabalara rağmen uygulamalar bu camiada formalite değişikliklerden ziyade büyük bir devrim gerçekleştirmek için gerçek çabalara ihtiyaç duyduğunu gösteriyor. Zira ilgili birçok kurum ve fikir kuruluşuna göre istihbarat camiasının istenen başarıyı gerçekleştirme isteğinde birçok eksik bulunmaktadır. Hükümetin yaptığı araştırmalara göre de şimdiye kadar alınan sonuçlar çokta tatminkâr değildir.

Örneğin 2007 Aralığında yayınlanan Ulusal İstihbarat Dairesi’nin İran’ın nükleer kapasitesi ve niyetleriyle ilgili tahmin raporu 2005’te yayınlanan istihbarat raporundan farklı sonuçlar içermektedir. 2007 raporundan yeni analistik uygulamalar ve yaklaşımlar kullanılmış olsa da rapor yoğun eleştiriler alan genel istihbarat camiası kültüründe aksaklıklar olduğunu göstermektedir.

Yazar istihbarat camiasının sesinin istenenden fazla çıkmasını önlemek için Beyaz Saray’ın giriştiği zamansız savaşlara dikkat çekiyor ve Beyaz Saray’ın 2004 yılında Ulusal İstihbarat Dairesi başkanlığı için Bush idaresi dışından birisini atamayı kesinlikle redettiğini söylüyor. Sovyetler Birliği’nin çöküşünden 2001 saldırılarına kadar Beyaz Saray ve Savunma Bakanlığı istihbarat camiasının gelişmesine direnme geleneğini sürdürdü. Bu süre zarfında aralarında “Ulusal İstihbarat Dairesi” başkanlığının kurulması dâhil ki ancak 2004’te kuruldu, reforma dönük 340 öneri sunuldu.

Buna rağmen Ulusal İstihbarat Dairesi 16 farklı birimden oluşan istihbarat camiasının üstünde nisbi bir yetkiden ve dengeden ileri gidemedi. Aynı zamanda Savunma Bakanlığı Daire’nin  “Savunma İstihbarat Teşkilatı, DIA” “Ulusal Temel Coğrafi Veri Ajansı NGA” ve “Ulusal Keşif Bürosu NRO” “Ulusal Güvenlik Ajansı NSA” ve İstihbarat Hizmet Merkezleri” gibi kendisine bağlı birimleri direkt olarak yönetmesine karşı çıktı. Bu durum istihbarat camiası içerisinde şeffaflığın kaybolmasına, ilgi alanlarının, operasyonel ve kültürel önceliklerin birbirine karışmasına neden oldu.

DENEYİMİN BAŞLANGICI

Yazar bu direktörlükte bir buçuk yıl gibi bir çalışma deneyiminden yola çıkarak böyle bir yapının kurulmasıyla istihbarat camiasının sorunlarını ve farklı kaynaklara sahip birimler arasındaki eşitsizlikten ve kimi durumlarda ilgi alanlarının karışmasından kaynaklanan aksaklıkların daha kapsamlı ele alınması imkânını sağladığını ileri sürüyor.

Bu yüzden Ulusal İstihabarat Direktörü analitik performans düzeyini geliştirmek, analiz için yeni standartlar ortaya koymak ve eğitim için yüksek kaliteli ortak programlar icat etmek için çok sayıda reform programı geliştirdi. Bu programlar Standartlar ve Analitik Olgunlaşma Bürosu bünyesinde çalışmaktadır. Ulusal İstihabarat Direktörünün yaptığı çalışmaları aşağıdaki gibidir:

“Analitik Kaynak Rehberi” projesini geliştirme çalışması. Bu rehber sayesinde uzmanlar istihbarat camiası içerisinde var olan bir takım sorunları çözme hususunda 17 bin kalifiye ismin tespit edilmesi imkânına kavuşacak. Bu rehber Afganistan, Irak ve terörizm gibi belirli konularda farklı istihbarat birimlerinde çalışan analistlerin nasıl çalıştığına dair hiç kimsenin bilgisi olmadığa ortaya koymaktadır.

Yeni Ulusal İstihbarat Dairesi, “Günlük Enformasyon Özeti Birimi” başkanının sadece Merkezi Haberalma Teşkilatı CIA için değil diğer birimler için bir yardımcıya dönüştürülmesi, Açık Kaynaklar Merkezinin çalışma alanını Ham Bilgi Materyallerini değerlendirme ve şimdiye kadar tasnifine cesaret edilemeyenleri tasnif etmeyi kapsayacak şekilde genişletilmesi ve ortak araştırma ve farklı birimler arasında deneyimlerin paylaşılmasını desteklemek için uzun vadeli analiz biriminin kurulması sayesinde farklı istihbarat birimleri arasında bilgi paylaşım çabaları destekleme çalışmaları

 “Standartlar ve Entegratif Analiz Bürosu” analistler için yeni ve objektif temeller oluşturmak ve İran, Çin ve terörizmle ilgili farklı konularda siyasi değerlendirmelerden kaçınarak çok daha göreve dönük ve tarafsız kriterlerlerle alternatif yaklaşımlar kullanmalarını sağlıyor. Büro ayrıca kongreye istihbarat birimlerine ilişkin periyodik raporlar ve yıllık bir raporda sunmaktadır.

Ulusal İstihbarat’ın İran’ın nükleer programına ilişkin hazırladığı ve standartlar Bürosunun değerlendirdiği son rapor yaptığı analizlerde alternatif yaklaşımlara dayanarak eski kavram ve varsayımları yeniden tanımlarken varolan bilgi açıklarını ve bilgilerin saydamlık ve kaynaklarını dikkate aldı. Büro değerlendirmesini rastgele hükümlere dayanarak değil bu hükümlere güvenmek için standartlar da koydu

KÜLTÜREL ŞOK

Eski standartları değiştirmek ve istihbarat camiası kültüründe gerçek bir devrim gerçekleştirmek için geçmiş yıllarda verilen mücadele bu kadarıyla sınırlı kalmamalı, zira son yıllarda istihbarat dünyasına çalışmak için giren binlerce kişi var ve bunların çoğu inovatif teknolojilere açık olmalarına ve tasnif edilmiş ve kullanılabilir bilgiyi merakla okumalarına rağmen hala eski statükocu mantaliteyle çalışıyor.

Bu durum bize John Kennedy’nin şu sözünü hatırlatıyor: “daima askeri ve istihbarat alanında çalışanların sıradan insanlarda olmayan yeteneklere sahip olduğunu varsayarız. Ancak karar alma bilinci ve savunma geleneklerine inanan fertler oluşturulabilir” Amaç daha fazla sorumluluk alabilecek kişilikleri oluşturarak katılım kültürü oluşturmak ve önyargıları yok etmek. Yüksek düzeyde ve yeterli eğitim almış bir ulusal istihbarat direktörü onlara yardımcı olabilir.

“Analiz 101” adıyla bilinen ve 2006 yılında icra edilen eğitim devresi stajyerler için yeni bir eğitim halkası düşüncesinin tesis edilmesi yolunda çok ciddi bir adım sayılmaktadır. Bu eğitim devresinde yeni analitik yaklaşımlar araştırıldı, kollektif katılım kültürü pekiştirilmeye çalışıldı.Zira 16 farklı birimden analistler güvenin yeniden tesis edilmesi,her birim nezdinde yaklaşım ve faaliyetin öğrenilmesi ileriye dönük ortak çalışmayı kolaylaştırmak için bir ağın oluşturulması için analistler tek bir çatı altında bir araya geldi.Eğitim devresine katılan öğrenciler teorik ve pratik olarak istihbarat analiz standartlarını da tartıştılar.

Ancak tüm bu çabaların Ulusal İstihbarat Direktörünün roluyla ilgili bazılarının duyduğu kuşku ve bu direktörlüğe sadece uzman bir birim gözüyle bakmaları ve yıllardır alışalageleni değiştirmeye öncülük edecek analitik düşünce grubunu geliştirmekten korkanlar nedeniyle bir direnişle karşı karşıya kalacaktır.

KÜLTÜREL DEVRİM NASIL YAPILACAK

Yukarıda alatıları gözönüne alarak Ulusal İstihbarat Direktörünün öncülüğünde istihbarat camiasının performansında istenen dönüşümü sağlayacak başarılı bir reform için aşağıdaki unsurlar gerekmektedir:

Birincisi: Eylül 2001 saldırılarından sonra istihbarat camiasını çok daha ciddi bir şekilde denetleyen ve gözetleyen Kongre üyeleriyle İstihbarat Birimleri arasındaki ilişkiyi çok daha yazılı (belgeli) hale getirmek. Ancak bu denetim yapıcı olmalı, Senato ve Kongre’deki denetim ve gözetim kurullarının saldırgan tutumlarının derecesi hafiflemeli, İstihbarat Camiası yetkilileri kongre üyeleriyle aynı mantıkla yaklaşmamalı. Kongre finans musluklarını kapatma imkânına sahipken istihbarat camiası etkili bilgi akışını durdurabilir. Ciddi ortaklık, istihbarat camiası tarafından takdim edilen raporları okumak için kongre üyelerinin çok daha uzun zamana ihtiyaç duymalarını gerektiriyor. Bu camianın liderlerine ve çalışanlarına düşen kongreye çok daha yoğun ziyaretler gerçekleştirip üyelerle ve denetleme kurullarıyla çeşitli konuları daha sık tartışmalı

İkincisi: İstihbarat birimleri üyelerine teorik ve pratik olarak olabilecek en iyi eğitimi vermek ve herkese eşit imkânlar sağlamak amacıyla Ulusal İstihbarat için özel bir üniversite kurulmalı. Özel istihbarat birimleri şemsiyesi altında çalışacak olan bu üniversite yeni bir kültür ve modern metodolojik yöntemlere göre çalışmalı.

Analiz 101 gibi eğitim programları desteklenmeli. Bu programlar farklı birimler arasında katılım ve erken analitik ve fikirsel yaklaşımların geliştirilmesini sağlayacaktır. Bilindiği gibi 2001 yılında istihbarat birimleri arasında yeterince bilgi alışverişi sağlanmadığı için 11 Eylül saldırıları gerçekleşmişti.

Üçüncüsü: İstihbarat reformu sadece yeni analiz yaklaşımlarını araştırmakla sınırlı kalmamalı aynı zamanda istihbarat çevrelerinde daha üretken kavramların geliştirilmesi gerekir. Bu gelişigüzel ya da sadece eski tecrübelerle elde edilmez. Örneğin doktorla işadamı üniversitede teorik bilgiler öğrenir ancak çalışma hayatına atıldıktan yıllar sonra yeni analitik araçlar yaparlar ve daha önce var olmayan teknikler geliştirirler.

Dördüncüsü: Dış dünyaya dair daha geniş bilgi edinmek için araştırma merkezlerinin kurulması ve daha fazla istihbarat analistlerin yetişmesi yeterli olmuyor aynı zamanda Ulusal İstihbarat Konsey’inin içeride mevcut kısıtlamaları özellikle entegre güvenlik işlemlerini yoketmek için çok daha dinamik olması gerekiyor.

CIA Eski Başkanı ve şimdinin Savunma Bakanı Robert Gates’in dediği gibi İstihbarat çalışması dünya üzerinde bazı coğrafi ve görev bölgelerinde çalışmak için ilgili kişileri görevlendirme kabiliyetiyle sınırlı değil aynı zamanda halk, medya, kongre ve diğerleri karşısında fotoğrafı şeffaf bir şekilde kristalize etmeyi de kapsamaktadır. Bunu yaparken gizliliği korumak ve bilgi kaynaklarını saklamak gerek. Tabii gizlilik istihbaratta yapılacak reform çalışmaları önünde bir engel oluşturmamalı.

Beşincisi: Sicillerin tasnif edilmesine öncelik verilmeli. Çünkü istihbarat camiasının elemanların geçmişte yaşanan başarısızlıklara ve başarılara vakıf olabilmesi için eski ve yeni bilgilere kolaylıkla ulaşabilmelidirler. Başkalarının bunu Amerikalılardan daha fazla kullanmasına izin verilmemeli. Zira Washington’la ilişkilerinde bazı ayrıcalıklara sahip oluyorlar.

Örneğin 1953’te gerçekleşen Muhammed Musaddık darbesiyle ya da Şah Rıza Pehlevi’nin Amerika’yla neden çok yakın ilişkiler kurduğuna dair şimdiye kadar nihai bir dökümantasyon ortaya çıkarılamadı. Yine 1941’te Japonların gerçekleştirdiği Pearl Harbour baskınıyla ilgili dökümantasyon ancak olaydan 36 yıl sonra istihbarat başarısızlığı analizinde kullanılan bir olay olarak kayıt altına alınmasının öneminin anlaşılmasından sonra Ulusal Güvenlik İşleri Analisti “Roberta Wilister’in” kendi el yazısıyla yazdığı nüshanın derlenmesinden sonra gerçekleştirilebildi.

Kongrenin talebi üzerine Ulusal İstihbarat Direktörü’nün istifade edilen dersler merkezini kurmasına rağmen proje son derece yavaş ilerlemekte ve bu merkezin çalışması için belli bir takvim bulunmamaktadır.

Altıncısı: Ulusal İstihbarat Direktörünün çalışma ekibinin sergilediği pasif faaliyet sorununu çözmek için yaratıcı çözümler üretmek gerekir. Zira istihbarat ajanslarının çalışma yöntemiyle istihbarat çalışması yükümlülüğünü desteklemeyen, istihbarat görevini yerine getirmeyen ve kuralları uygulamayan yapıda bir karışıklık vardır.

Göründüğü kadarıyla bu direktörün işi önderlikle koordinatörlük arasında bölünmüş durumda. Bir yandan operasyon, analiz, farklı birimler arasında iletişim sağlama ve teknolojik gelişmeyle ilgili görevler yürütürken öte taraftan terörle mücadele merkezlerine bilgi sağlama ve terörün yayılmasını önleme hususunda koordinatörlük yapıyor.

Konuyla ilgili gözlemcilerin büyük bir kısmı bu çetrefilli bürokrasi ağacının ve farklı faaliyetler arasındaki ritimsizliğin bir operasyon ve analiz ekibine ve gözetimi ve karşılıklı işbirliğini pekiştirecek sayıca az bir kadroya ihtiyaç duyulduğunu savunuyor. Bu durum hükümetin öteki birimlerinin yaptığı istihbarat hizmetini yerine getirebilen kişi ve kurumlarla yapılacak sözleşmeler için ayrılan istihbarat bütçesinin % 70’inin harcanmasına neden oldu. Doğal olarak geçici olarak düşünülen bu sözleşmeler için yapılan görüşmeler ve bu sözleşmelerin tamamlanması için uzun bir zaman boşa harcanmış oluyor. Ayrıca Ulusal İstihbarat Başkanı her bir istihbarat ajansıyla yapılan özel sözleşmelerle ilgili olarak kongreye ayrıntılı yıllık bir rapor sunması lazım.

Öte yandan ciddi bir reformun önüne geçen en bariz engellerden biri de Ulusal İstihbarat Direktörlüğünün Merkezi Haberalma Teşkilatı CIA’de uygulanan çalışma prensipleri, örgütlenme ve işlemleri aynen uygulamaya devam etmesidir. Bu durum CIA ve diğer istihbarat birimleri arasında varolan uzmanlık alanı farklılığından dolayı direktörlüğün aktif olmamasına neden oluyor.

timeturk

 

 



Bu haber 1,088 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,259 µs