MHP’nin ‘sırrı’ Dolmabahçe MHP’nin ‘sırrı’ Dolmabahçe

En Sıcak Konular

MHP’nin ‘sırrı’ Dolmabahçe 31 Mart 2008 13:25 tsi
MHP’nin ‘sırrı’ Dolmabahçe MHP ve Devlet Bahçeli’yi kavramakta genel bir anlayışsızlık var! Cumhurbaşkanlığı ve Türban konularında AKP’ye ‘koltuk çıkıyor’ görüntüsü yüzünden eleştirilen Bahçeli, ‘nedenleri’ söyleseydi durum farklı olabilirdi. Fak

Milliyetçi Hareket Partisi’nin yakın tarihli siyasi tercihlerinde birkaç kritik karar/olay var. Bunlardan ilki, 22 Temmuz seçimleriyle TBMM’ye giren DTP’li milletvekillerinin elini sıkması.

Ancak bu olayı hemen “pas” geçebiliriz. Çünkü el sıkmanın gerekçeleri kamuoyuna ve parti tabanına mâkul biçimde izah edildi. En yalın haliyle “bir şans verelim, bakalım ne oluyor”du bu izah.

Geçen zaman içinde MHP, DTP’ye verdiği bu şansın bir işe yaramadığını gördü ve uzattığı elin sembolik değerini geri çekti.

Ancak Cumhurbaşkanlığı seçimi ve Türban konularında “izah” tatmin edici olmadı. Olmadığı gibi MHP’nin ve Bahçeli’nin sıkı biçimde eleştirilmesine vesile oldu. Yine denebilir ki MHP, bu konulardaki ağır kritiklere hâla uğruyor.

‘Cepheden kopuş’!

22 Temmuz seçimine giden kampanya döneminde MHP ve CHP, AKP’ye karşı “tanımlanmamış”, her iki parti tarafından “resmen ilan edilmemiş” bir ortaklaşmaya sürüklendi.

Öyle ki bu durum, AKP karşıtı cephenin, ulusalcıların “sağcılar MHP’ye solcular CHP’ye oy versin” politikasını geliştirmesine, hatta açık biçimde de söylemesine fırsat yarattı.

Bu tablo MHP’yi o anda da mutlu etmedi ama seçimden sonra CHP ile yakınlaştığı yorumlarından duyduğu huzursuzluk, iki parti arasında soğuma-uzaklaşma dönemini başlattı.

MHP’nin CHP’den “uzaklaşma” çabaları, CHP’nin laiklik ve genel olarak ulusalcı söylemini “destekleyenler” tarafından da kopma olarak algılandı. Ulusalcı cephe bu soğumayı, AKP’ye muhalefetten de imtina olarak gördü.

Bu algı terör örgütüne yönelik kara harekatının hemen  sonrasında göreceli olarak bozuldu. CHP ve MHP’nin, ordunun operasyonu bitirme zamanlaması ve yine bu partiler tarafından arzu edilen hedeflere ulaşmadan bitirmesine karşı AKP’ye gösterdiği reaksiyon, bizzat TSK tarafından sert biçimde refüze edildi.

CHP, “Atatürk’ün kurduğu parti” ve “Nutuk’tan alıntılarla” bu çekişmeden süratle kopmayı başardı ama MHP biraz daha ortada kaldı. Bu olay partinin ulusalcı kanat tarafından zaten bozulmuş olan imajını zedelemeyi sürdürdü.

MHP Genel Merkezi’ne protesto çelenki bırakmak isteyen emekli subayların, tekme-tokat kovalanması da basın tarafından “MHP paşa kovaladı” şeklinde sunulunca, Bahçeli ve MHP’nin kavranması konusunda gelişen kavrama zorluğu kronik hale geldi.

Tuz ve biber…

Denebilir ki bu süreç içinde işleri karıştıran en anlamlı olay, MHP’nin türban konusunda AKP’ye verdiği destek, daha doğrusu “ön alma” hamlesi oldu.

Başbakan’ın İspanya sözleri daha kulaklara ulaşmadan partinin TBMM’ye türban için yaptığı başvuru, Bahçeli’nin sabıka hanesine büyük harflerle ulusalcıların kalemi ile işlendi.

Zaten Bahçeli’nin MHP liderliğine geldiği günden beri, partinin “derin devlet” ve görüntüde milliyetçi ve mafyatik çevrelere yakınlığına ilişkin imajının yıkılması, olası ilişkilerin de tasfiye edilmesi politikası pek iyi biliniyor.

Bu izlenime 22 Temmuz seçim sonuçlarından sonra  MHP liderinin, “rejimin temellerini korumak üzerine bina edilmiş bir stratejinin AKP’nin işine yaradığı, muhalefet partilerini de halktan kopardığı sonuçlarına varmış olması” eklemlendiğinde, parti vitrininin nasıl algılandığı-doğru veya değil-şekilleniyor.

Sıkı ama şüpheli mazaretler!

Elbette MHP liderinin parti grup konuşmalarında kullandığı üslup ve göndermelerin de bu sürece etkisi olduğunu söylemek gerekli.

Devlet Bahçeli üst düzey subay ve yargı mensuplarının emekli olduktan sonra MHP üzerinde bir nevi hak iddia etmelerinden öteden beri rahatsız olduğu bilinmeyen bir şey değil.

Türban konusunda, bu ve benzer çevrelerden gelen baskı ve eleştiriler Bahçeli’yi daha da keskinleşmeye itti. İşte MHP’nin TBMM grup toplantılarından bir beyanı;

“Türk milliyetçileri, cumhuriyetin büyük tehditlere maruz kaldığı karanlık yıllarda gözlerini kırpmadan mücadele ederken ve bu mücadelenin akabinde en ağır haksızlıklara uğrarken bugün MHP’den devlet adına tavır bekleyenlerin o günlerde hangi görevlerde bulundukları ve milliyetçi gençlere hangi gözle baktıklarının bizce çok iyi bilinmektedir.”

Anlaşılıyor ki Devlet Bahçeli türban yasağının kaldırılmasına karşı çıkanların, AKP kadar, MHP’yi de yıpratmak istediklerine inanmış durumda.

Fakat bu inancın ve bağlı parti politikalarının bir çıkış ekseni, bir izah noktası olmak gerekiyor. Bu "kırılma noktası" şimdiye kadar alenen söylenmiş değil.

Ama en akla yakın olasılık, MHP kurmaylarının ve Bahçeli’nin, Başbakan Erdoğan ile Genelkurmay Başkanı Büyükanıt arasında Dolmabahçe Sarayı’nda gerçekleşen görüşmede mutabakata vardıkları inancına sahip olması.

Şu an içeriği en merak edilen görüşme olan bu toplantının niteliğini bilen yok. Gerçekten Bahçeli’nin hissettiği gibi bir mutakabak var ise, MHP’nin bu uzlaşıyı kendine karşı algılaması da politik diyalektiğin bir parçası!



Bu haber 5,084 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler

    2,252 µs