Kültür Bakanı Günay'dan acı itiraf!

29 Mart 2008 20:53 tsi
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, ''İstanbul'da üniversite okuyup da Topkapı Sarayı'nı görmemiş öğrenciler var maalesef'' dedi.

Günay, Antalya'nın Alanya ilçesinde düzenlenen Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Üyeleri Koordinasyon Toplantısı'na katıldı. 29 bölge kurulunun katıldığı toplantıda Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşarı İsmet Yılmaz ile Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Orhan Düzgün de yer aldı.

Koruma kurulu üyelerinin konuşmalarını dinledikten sonra konuşan Bakan Günay, Türkiye'nin son yıllarda turizm konusunda dünyanın önde gelen ülkelerinden biri olma konusunda önemli adımlar attığını söyledi. Geçen yıl Türkiye'ye gelen turist sayısının 23 milyon 400 bin civarında olduğunu hatırlatan Bakan, 2003'te bu rakamın 13 milyon olduğunu belirterek,''Türkiye'de dünyadaki gelişmenin üzerinde bir ivme var. Bu gelişmeye paralel olarak hem sayıyı, hem geliri arttırmak istiyoruz'' dedi.

Turizmde marka çalışmaları yapıldığını anlatan Bakan Günay, turiste ve gelecek nesillere sunulacak en önemli markanın, ülkenin tarihinin, doğasının, özelikle tarihten gelen birikimi ve zenginliklerinin korunarak bırakılması olduğunu bildirdi.

Türkiye'nin sahip olduğu değerleri, önce kendi insanına içselleştirebilmesi, sonra dünya insanına sunabilmesi gerektiğini vurgulayan Günay, şu anda bütün dünyanın, bunu yapmaya çalıştığını ifade etti.

Koruma kurullarının, çok onurlu bir görev yaptığını söyleyen Bakan Günay, ''Gerçekten çok önemli ve onurlu bir iş yapıyoruz. Türkiye'nin doğasını, tarihini koruyup geleceğe aktarmak, aile bireylerine miras olarak bırakabilmek onurlu bir görevdir'' diye konuştu.

Koruma kurullarının güç koşullar içinde çalıştığını bildiğini de belirten Günay, en önemli sorunlarının eleman eksikliği olduğunu, bununla ilgili önemli çalışmalar yapıldığını, yakında bu sorunları çözerek her kurula 2'şer eleman alınmasının sağlanacağını bildirdi. Asıl sorunun biraz daha derinde olduğunu söyleyen Günay şöyle konuştu:

''Koruma konusunun, yasa ve yaptırım sorunu olmanın ötesinde bir bilinç sorunu olduğunu düşünüyorum. Toplum olarak bu korumayı içselleştirmiş değiliz, kerhen yapıyoruz. Bunun dünyayı korumak için yapmamız gereken bir şey olduğunu, bu tarihin, doğanın bize bir emanet olduğunu düşünerek korumalıyız. Bu toprakları sağlıklı korumak için bir iç duyguyu, mimarımızdan temizlik işçisine kadar maalesef içimize sindirmiş değiliz. Mimarın hiçbir sorumluluğu yok derseniz, maalesef bu yapılaşma bozukluğu olmazdı. Bu tarih bilincini, aslında bir şeyi korumak değil, geleceği iyi yapılandırma bilinci olduğunu geliştirecek bir eğitim sistemine ihtiyacımız var. İstanbul'da üniversite okuyup da Topkapı Sarayı'nı görmemiş öğrenciler var maalesef. Onları sormayan öğretmenler de var ne yazık ki. Bu duyarlılıkla belediyeler, devlet yeni tanışmaya başladı. Bu yavaş yavaş aşağılara doğru inecek.''

Bazı konuşmacıların, koruma kurullarına sahip çıkmasını ve gelen eleştirilere karşı savunmasını istediğini hatırlatan Bakan Günay şöyle devam etti:

''(Kurullarıma laf söyletmem) demeyi çok isterim ama benim de anlayamadığım, izah edemediğim ya da izahını bulamadığım uygulamalar var ne yazık ki. Bizim şu anda kullandığımız Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın Opera'daki binasının arkasında, ki o bina 1926'da yapılmıştır, yeni bir cumhuriyetin ilk yıllarında bir tür baş kaldırır gibi, bir tür de yeniden var olma iddiası gibi ortaya konulan anıtsal güzel bir bina. O binanın arkasına alakasız, ne estetiği, ne kaygısı, duyarlığı olmayan, kamunun kendi binasının arkasına kamu kendi inanılmaz çirkinlikte bir bina yapmış. O tarihlerde Anıtlar Kurulu falan yok muydu? Anıtlar Kurulu benim bildiğim o tarihlerde, oradan yürüme mesafesi 15 dakika ileride bir yerdeydi.

Şimdi, Allah izin verirse, Allah izin verirse lafı laikliğe aykırı olmuyor galiba değil mi? Biz bu Nisanda o binanın dördüncü kata kadar olan kısmını tıraşlayacağız. Ankara'nın ortasında TBMM eski binasının da bulunduğu yere yakın, Ankara'yı Ankara yapan bir merkeze, alışveriş merkezi yapılmış. Çok utanıyorum bunu görünce. Hayatım boyunca tarihsel dokuyla doğal dokuyla bağdaşmayan yapıya isyan ettim, itiraz ettim. Hiç elimde yetki yokken bunlarla mücadele ettim. Şimdi hep beraber edeceğiz.

Noel Baba'nın karşısına, Aya Nikola'nın karşısına, Aya Nikola'nın seviyesinin üzerinde iş hanı yapıldı. Hem de üç sene önce. Yani vatandaşın dışardan bakınca isyan edeceği, itiraz edeceği çok şey var. Şimdi sizi temin ediyorum. Doğru yaptığınız her şeyde yanınızdayım.''

Koruma kurullarının kamuoyundaki tartışılmalarının aşılması gerektiğini de kaydeden Günay, ''Bunu aşmanın birinci yolu, koruma kurullarının olabileceği kadar şeffaflık içerisinde kararlarını, herkesin bilebileceği bir şeffaflık içinde oluşturduğu bir süreci bütün zahmetlerine rağmen yaşatmaya çalışmasıdır. Bir objektiflik, herkese bir eşit davranışlık ve şeffaflık içinde kararları işletmeye çalışalım. Çünkü açıklıktan daha büyük savunma yoktur'' diye konuştu.

Bakanlık ve koruma kurullarının hep birlikte ve bu anlayış içinde çalışması gerektiğine değinen Günay, Bakanlık olarak her zaman doğru yapanın yanında olacağını sözlerine ekledi.

Bakan Günay, toplantı sonrasında gazetecilerin, AK Parti hakkındaki kapatıma davasıyla ilgili sorularını, ''Burası yeri değil'' diyerek yanıtlamadı. 

 

kanaltürk

Bu haber 569 defa okundu.