'Pandoranın Kutusu’ açıldı | " /> 'Pandoranın Kutusu’ açıldı | "/>

En Sıcak Konular

Avrupa’da 'Pandoranın Kutusu’ açıldı

27 Mart 2008 22:30 tsi
Avrupa’da 'Pandoranın Kutusu’  açıldı Nicolas Sarkozy’nin İngiltere hamlesi Avrupa'da tüm dengeleri sil baştan değiştirebilir. Kadim Avrupa birer birer kartlarını açmak üzereyken Türkiye, ‘Truva Atı’ olarak AB kalesinden içeri girmeye hazırlanıyor. Kerim Balcı, Sarkozy çift

Sarkozy çiftinin İngiltere ziyareti, Türk medyasında Bruno Sorkozy’un ayakkabıları ve mektepli kız görüntüsü kıvamında haberlerle kendine yer bulabildi. Oysa bu ziyaret, dünya politikasında önemli kırılmaların mesajının verildiği ve bundan sonraki süreçte Türkiye’yi ve Avrupa Birliği üyeliğimizi de etkileyen büyük kırılmaların yaşanacağını gösteren bir zirve idi.

Şu an pek kimse farkında değil ama bu ziyaret bir anlamda Avrupa’da 'pandoranın kutusu'nu açtı. Kıta Avrupa’sının düne kadar içine kapanık ülkeleri, kartlarını birer birer masaya koymak üzere.

Sarkozy Fransa’sı kabına sığmayan su misali, Avrupa Birliği’nin sınırlarını zorluyor. Geçtiğimiz günlerde ABD’ye giden Sarkozy, bu kez de İngiltere’de saray geleneği içinde krallar gibi ağırlandı.

TÜRKİYE TRUVA ATI

Fransa’nın AB şeritinden giderek uzaklaşması, artık pek çok uzmanın gözlemlediği bir vaka halini almak üzere. İngiltere ile yakınlaşma, bunun son yeni adımı. Kadim Almanya-Fransa ittifakının bu yakınlaşmadan nasıl etkileneceği günün konularından biri. Bu saf değişikliğinin bizi daha çok ilgilendiren tarafı ise, Türkiye’nin AB üyeliği ve ulus ötesi konumu bundan sonra ne olur?

Bu yöndeki okumalardan biri, oldukça ilginç: İngiltere’nin uzak durduğu, Fransa ve bir sonraki adımda Almanya’nın da koptuğu bir Avrupa Birliği, Türkiye’yi bu kez mecburi olarak bünyesine alır mı? Türkiye bir anlamda bir Truva atı olarak AB kalesinden içeriye girer mi?

Zaman Todays Ankara Temsilcisi Kerim Balcı, iyibilgi’nin konuyla ilgili sorularını yanıtladı. Balcı’nın görüşleri şöyle:

İNGİLTERE AVRUPA'YI HİÇ SEVMEZ

İngiltere en eski dönemlerden beri kısa Avrupa’sının fazlasıyla birleşmesine karşı direnç gösterir. Bunu tehdit olarak görür. Fransız Napolyon ve Alman Hitler’in işgal sureti ile Avrupa’yı birleştirme, dolayısı ile kutsal romla imparatorluğunu ihya etme gayretine karşıdır. İngilizler uzun dönem romanın da karşısındaydı.

Bu nedenle Avrupa ülkelerinin birleşmemesi için AB’nin sürekli daha da büyümesine çaba harcadı. Türkiye’nin AB üyeliğine de bu yüzden destek verdi. Bizi sevdikleri için değil Avrupa’yı sevmedikleri için üyeliğimizi desteklediler.

Bütün bunların yanında İngiltere, özellikle İşçi Partisi döneminde ve Tony Blair ile ABD’ye yaklaştı. Anglo-Amerikan ittifakı kuruldu. Fransa bu ittifakın karşısında durdu. Ancak mevcut Sarkozy yönetimi klasik Fransız devlet politikasının dışına çıktı. Sarkozy Fransa’sının, Degol ve Mitterland Fransa’larındın çok farklı olduğunu rahatlıkla ifade edebiliriz.

ALMANYA NE YAPAR?

Sarkozy İngiltere’den önce ABD’ye gitti. Görüyoruz ki dünya siyasetinde daha aktif olmak isteyen bir Fransa; ABD ve İngiltere’nin çizgisine kayabilir. Bunun için Almanya’nın çizgisinden kayabileceğine yönelik bir kanaati sorgulanabilir biliyorum. Belki Almanya da benzer bir kayış gösteriyor.

Biz Türkler olarak dünya siyasetini kendi açımızdan görüyoruz. Almanlar bize karşı, Fransızlar da karşı, demek ki o zaman bir Alman-Fransız ittifakı var diyoruz. Oysa böyle bir şey yok. Merkel sonrası Almanya’da da yoğun bir siyaset dönüşümü var. O anlamda Almanya’da da dünya politikasında Amerikan politikasını benimseme yolunda bir eğilim görebiliriz.

Önümüzdeki dönemde Fransa ve İngiltere arasında bir yakınlaşma olup olmayacağını, önümüzdeki AB liderler zirvesinde gözlemleyebileceğiz. İngiltere tarım vergisini ödemek istemiyor. Bu işten en çok ispanya ve Hollanda karlı çıkıyor, İngiltere zararda. Bir tarım ülkesi olan Fransa önümüzdeki zirvede İngiltere’nin tezine yakınlaşırsa, onun liderliğindeki bir konsorsiyuma kaymış demektir. Böyle bir şey olursa Türkiye’nin AB üyeliği hız kazanabilir.

BAB ORDASU YENİDEN...

Ben, NATO’nun AB’de daha önce çözüleceğine inanıyorum. Dikkat edin, çözülme bir dağılma değildir. NATO, Afganistan’da nispi olarak başardıklarını Irak’ta ve Darfur’da başaramadılar. NATO evrensel bir vurucu güç olmak istemiyor. Tabi bir de Türkiye faktörü var. Türkiye, Irak savaşı öncesi tezkereyi reddederek, NATO’nun varlık sebebini bir anlamda ortadan kaldırdı.

Ama bugüne dek rafa kaldırılmış gibi görünen ve NATO’ya alternatif Avrupa ordusu olarak kurulan Batı Avrupa Birliği Ordusu var. BAB ordusu yeniden gündeme gelirse tabi ki onun liderliğini İtalya ile birlikte Fransa alır. Şu an sadece insani yardım ve kurtarma yapan bir örgüt gibi çalışıyor ama hep böyle kalmayabilir.

NAPOLYON'UN REENKARNASYONU: SARKOZY

Sarkozy İngiltere’de vaktinin büyük bölümünü siyasetçilerden çok kraliyet ailesi ile geçirdi. Bu işin magazin yönü olmakla birlikte, iki imparatorluk ülkesinin karşılıklı diyalogunu görüyoruz. Sarkozy’ye, bir tür eski Fransız Kraliyet geleneğinin reenkarnasyonu gözü ile bakılır. Tıpkı Napolyon gibi kısa bir adam ve güzel bir hatip.

Ben o yüzden Sarkozy’lerin Kraliçe ve Prens Philip ile yaptıkları gezintiyi sıradan bir hadise olarak görmüyorum. Eski bir Avrupa geleneğinin uyanış gayretleri olarak yorumlamak mümkün.

www.iyibilgi.com özel Ömer Çakkal



Bu haber 2,281 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,876 µs