28 Şubat aktöründen ilginç bir iddia

27 Mart 2008 17:17 tsi
Başbakanlık eski müşteşarı 28 Şubat Süreci'nin önemli aktörlerinden Yaşar Yazıcıoğlu, Ergenekon çetesi'nin üzerine giden AK Parti Hükümeti'nin İslam Devleti peşinde olduğunu ileri sürdü.

Haftalık yayın yapan Gerçek Hayat Dergisi'nin bu haftaki kapak dosyasında yer alan haberine göre Yazıcıoğlu, AK Parti'nin AB'nin ve ABD'nin içerideki işbirlikçisi olduğunu savundu ve AK Parti'nin asıl amacının İslam Devleti kurmak olduğunu öne sürdü.

Başbakanlık eski müsteşarı Yaşar Yazıcıoğlu'nun Gerçek Hayat Dergisi'nin yarın çıkacak sayısının "Bu düğüm atanı da boğar" başlıklı kapak dosyasında yer alan görüşleri:

24 Ocak 2004 tarihinde Türk-İş’in salonunda bir konferans vermiştim ve demiştim ki, ‘Küresel emperyalizmin önderleri Amerika ve AB, onun Türkiye’deki siyasal işbirlikçisi AKP yönetimi ve iktidarı Türkiye’de bir karşı devrim olayını başlatmıştır.” Bu karşı devrimin neleri ifade ettiğini, yani üniter ve milli devleti ortadan kaldırmayı, bunu ortadan kaldırabilmesi için de kurumsal bir çöküşle beraber ekonominin de küresel sermayeye teslim edilerek sağlanması gerekir. Bu hareket maalesef, açıklıkla dile getirmek gerekir ki, AKP Cumhuriyet’in kuruluşundan itibaren, cumhuriyetin kuruluş felsefesi, yani Atatürkçü düşünce sistemi ki bu tanımını Anayasa’nın ilk dört maddesinde ve ilgili maddelerinde ortaya koyuyor.

 "İSLAM DEVLETİ KURMANIN PEŞİNDELER"
1920’den bu tarafa Türkiye’ye karşı olan ve bu karşı olmayı da İslamcılık yaparak, yani dini kullanarak, bizim mütedeyyin insanlarımızın inancını istismar ederek, demokratik laik devleti ortadan kaldırarak kendi anlayışlarına göre teokratik totaliter daha doğrusu İslam devleti kurmanın peşindeler. Bunun özü bu. Ergenekon olayı da bu tür milli duruşu ortaya koymaya çalışan insanların bu Ergenekon davası içinde göstererek milli harekete büyük bir darbe vermek istediler. Bunu da orduyla, TSK ile ilişkilendirmeye çalışarak yıpratmayı hedef aldılar ve büyük ölçüde başardılar. Türkiye, sosyolojik bir çözülmenin tam içine girmiştir. Laik-antilaik, dinci-dinsiz, Laz-Çerkez… Diğer taraftan da siyasi kırılmayı oluşturdular. Siyasi yönetime karşı muhalefet işlevini yapamayacak duruma geldi. Bunun da arkasında yine küresel emperyalizm vardır. Bir şekliyle muhalefeti de açıktan veya kapalı şekilde yönetiyorlar. Türkiye’de siyasi bir kırılma da oluşmuştur. Bu gidişin daha da derinleşeceğini düşünüyorum. Çünkü cumhuriyetin Atatürkçü düşünce sistemini ortadan kaldırmada küresel emperyalizm ve onun işbirlikçisi AKP’nin en son nefesini vermeye uğraştığı noktadır bunu başarırlarsa başarırlar.

8 sütun

Bu haber 676 defa okundu.