TÜSİAD ziyaretinde fatura hükümete

27 Mart 2008 16:26 tsi
TÜSİAD Başkanı Yalçındağ'ın DİSK Başkanı Çelebi'yi ziyaretinde, fatura hükümete çıktı.

Toplantıdan sonra açıklamalarda bulunan iki başkan birbini anlamanın önemine vurgu yaptı. Hükümetten geri adım beklendiği ima ediliyor.
TÜSİAD GERİ ADIM BEKLİYOR

27 Mart 2008 15:41

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ, Türkiye'nin gerginliklerden kurtulup gerçek gündemine odaklanıp ilerlemeye ve yola devam etmesini istediklerini kaydetti. Yalçındağ, DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi'yi, sendikanın genel merkezinde ziyaret etti.

Basına kapalı olarak yaklaşık 45 dakika süren görüşmenin ardından gazetecilere açıklama yapan Yalçındağ, Pazartesi gününden başlayan süreçte işçi ve işveren sendikalarını ziyaret edip görüş alış verişinde bulunduklarını belirterek, amaçlarının son dönemde Türkiye'deki gerginliğe açılım getirebilmek, umut ve güven telkin etmek olduğunu, bir sivil toplum kuruluşu olarak bunu sorumluluk olarak gördüklerini söyledi.

Aslında böyle gergin ortamları beklemeden bu diyalogların sürdürülmesi gerektiğini ifade eden Yalçındağ, şöyle devam etti: ''Birbirimizi daha iyi anlamamıza, müştereklerde buluşmamıza, hep söylediğim uzlaşmada bulunmamıza bu tür görüşmeler, toplantılar son derece faydalı oluyor. Dolayısıyla biz TÜSİAD olarak bu iki günlük istişare döneminden gerçekten faydalandık. Ümit ediyorum ki ülkemiz de bu birliktelikten faydalanır. Eminim bundan sonraki konularda müşterek noktalarımızı daha iyi belirlediğimiz için uzlaşma da daha kolay olacak. Çağdaş iletişim budur aslında. Beklentimiz siyaset kurumundan da bu tavrı benimsemeleri, onların da bu yönde girişimlerde bulunmasıdır. Ümit ediyorum çok daha sağduyulu ve sakin bir döneme gelerek Türkiye gerçek gündemine odaklanır. Bu süreci başarıyla tamamlarız diye ümit ediyorum.''

Konuşmasının ardından soruları da yanıtlayan Yalçındağ, bundan sonra nasıl bir süreç izleneceğine dair soru üzerine, bugün TİSK ile de görüşeceklerini kaydederek, daha sonra TOBB ile yeniden bir araya gelip istişarede bulunacaklarını anlattı. Diyaloğun başlamasının karşılıklı konuşularak, hangi konularda nelerin düşünüldüğünün paylaşılmasının önemini vurgulayan Yalçındağ, ''Bundan sonra bunu devam ettirmek istiyoruz. Bir sonuca varıp Türkiye'nin bu gerginliklerden kurtulup gerçek gündemine odaklanıp ilerlemeye ve yola devam etmesini istiyoruz. Onun için süreç içinde istişareler devam edecek'' diye konuştu.

GERİLİMİN NEDENİ UYARILARI DİKKATE ALMAYAN İKTİDARDIR'

DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi de Yalçındağ'ı DİSK'te ağırlamaktan büyük mutluluk duyduğunu dile getirerek, ''TÜSİAD ve DİSK farklı iki ayrı çıkar grupları ama bir çok konuda farklı çıkarlarımız olsa da ülkenin sorunları ve gerilimini gidermek için başka konularda ortak noktaların, iradelerin ortaya konulması, benzer yaklaşımlarla değerlendirme yapmak elbette mümkün'' dedi. Şimdiye kadar bunun olmamasının diyalog ortamının sağlıklı işlememesinden kaynaklandığını belirten Çelebi, şu anda Türkiye'deki gerilimli sürecin sanayiye ve çalışanlara büyük zararlarını görür noktada olduklarını söyledi. Gerilimin Türkiye'ye faydasının olmadığını ifade eden Çelebi, ''Paket mini anayasa değişiklikleri, kendisi için demokrasi anlayışı yerine toplumun ihtiyaçlarını karşılayacak demokrasi hedefinde kapsamlı anayasa değişikliğine biz evet diyoruz. Bu da toplumsal mutabakatla yapılmalı. Kısa vadeli anayasa değişikliği ile aşmak değil...'' diye konuştu.

Gerilim ortamının son bulmasını istediklerini dile getiren Çelebi, şöyle devam etti: ''Bu sürecin başka yol arayışlarına doğru gitmesi yerine, demokrasi içinde çözüm olmalıdır. DİSK olarak demokrasi dışı tüm yol ve yöntemlere karşı bir örgütüz. Bunun en çok bedelini de ödeyen örgütüz. Bu işe birinci derecede öncelik vermesi gereken iktidardır. Çünkü bu gerilimin nedeni olan ve bugüne kadar uyarıları dikkate almayan iktidar ilk öce burada sorumluluk üstenmeli, gereğini yerine getirmelidir. Sağduyu olacaksa ilk sağduyuyu kedisi doğru algılamalıdır. Bize düşen sorumluluk varsa yerine getirmeye hazırız. Ancak ilk önce sorumluluk iktidardadır. Süreç oradan başlamalı. Kutuplaşmayı, çatışmayı önleyecek, gerilimleri azaltacak diyalog mekanizmaları yapay olarak değil işlevsel olarak yerine getirilmeli. Bizim itirazlarımız bu noktada. Toplumdaki bu gerilimi azaltmak için sorumlulukla hareket eden örgütleri elinin tersiyle itmek yerine onların söylediklerini dikkate alan, masada tartışan, konuşan, uygar çağdaş diyalog içinde bu süreçleri tamamlayan bir süreç olmasını diliyorum.''

ÇAĞRI AMA KİME ÇAĞRI...

 Süleyman Çelebi dün TOBB önderliğinde sivil toplum kuruluşlarının yaptığı çağrıya DİSK'in neden katılmadığı sorusu üzerine ise bu tip çağrıları ve uygulamaları hükümetin daha önce dikkate almadığını ifade ederek, soruyu şöyle yanıtladı: ''İçinin mesajının da çok net olmadığını görüyorum. Çağrı ama kime çağrı. Ortaya çağrı olmamalı. Çağrıda anlaşamayacağımızı düşündük. Neye, kime ne söylediğimizi, neyi istediğimizi çok açık söylemeliyiz. Onların çabalarını olumsuzlaştırmak istemiyorum, önemli buluyorum ama maalesef aynı tanım, aynı demokrasi içinde kendimizi göremiyoruz. Gündelik olmamalı. Sadece güncel sorunlarla ilgili değil bütünüyle ilgili bu çabaların devam edeceği bir sisteme ihtiyaç var. Hedef doğru tanınmalı, doğru okunmalı.''

TİSK

 Arzuhan Doğan Yalçındağ, DİSK'in ardından Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Tuğrul Kudatgobilik'i de ziyaret etti. Yine basına kapalı olarak gerçekleştirilen ziyaretin ardından Kudatgobilik gazetecilere yaptığı açıklama, TİSK olarak TÜSİAD ile daha fazla içli dışlı olduklarını ve özellikle yurt dışında birlikte üye oldukları teşkilatlardan dolayı işverenler açısından ortak bir Avrupalı kimlik yarattıklarını söyledi. Dün TOBB başkanlığındaki sivil toplum kuruluşlarının yaptığı sağduyu çağrısı için de AB entegrasyonunu öncelik arz edecek bir hedef olarak gördüklerini ve bunun bahsedilen sağduyu çağrısının içini dolduracak bir unsur olduğunu vurgulayan Kutadgobilik, ''Sayın Yalçındağ ile görüşmemizde, AB ekseni içinde yapılacak çabaların çok daha fazla öne çıkması, Anayasa değişikliklerinin bir bütün içinde ele alınması ve yapılacak tüm değişikliklerin Anayasa dahil Atatürk İlke ve İnkılapları içinde ele alınması gerektiğini dile getirdim'' diye konuştu.

Rota haber

Bu haber 464 defa okundu.