Sarıgül'ün boşanma davası

27 Mart 2008 15:18 tsi
Sarıgül'ün karısından boşanıp, 20 yaşında kıza aşık olduğu haberine medya soruları...

Reha Muhtar / Vatan

Kelle avcılığı, psikolojik savaş, itibarsızlaştırma, gözaltına alınarak sindirme ve yıldırma politikalarının peynir ekmek gibi tüketildiği günleri yaşıyor Türkiye ...

Şimdi Mustafa Sarıgül’ün, boşanma haberi aniden patlatılıverdi basında...

Habere göre, “Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, eşi Aylin hanımla evliliklerine son noktayı koydu...”

Çünkü ortada 20 yaşında bir genç kızla Mustafa Sarıgül’ün yaşadığı bir aşk olduğu söyleniyor haberde...

Ama en iddialı kısmı şu cümlede yatıyor haberin:

“Sorunlarını bir türlü halledemeyen Mustafa ve Aylin Sarıgül çifti geçtiğimiz günlerde tek celsede resmen boşandı...”

***

Gazeteci arkadaşlarımın, “gazetecilik başarılarına” hangi amaca hizmet ederse etsin, sonuna kadar destek olurum ben...

Hayatının 25 yılında habercilikten ekmek yiyen bir gazetecinin başka türlü yapması düşünülemez...

Ama Sarıgül’ün karısıyla aralarında zaman zaman sorunlar oluyorsa bile boşandıklarına ihtimal vermem...

Sarıgül’ün yalanlaması bir yana, bu konudaki tecrübelerim, “boşanma gibi kayıtlara geçen resmi bir kararın” gizlenemeyeceğini söylüyor...

Fazla atak davranmışlar sanıyorum Sarıgül ve eşini tek celsede boşarlarken...

***

Ama bu döneme ve çıkan haberlere dikkat edin;

Önümüz yerel seçimler...

Mustafa Sarıgül CHP’nin en fazla oy alan Belediye Başkanları’ndan biriydi ve bu seçimde bağımsız listeden oy patlaması yaparak seçilirse, yarın Türkiye’deki siyasi oluşumlarda adı mutlaka ortaya atılacak isimlerin başında gelecek...

Türkiye parti kapatma davaları, Ergenekon çeteleri, sivil siyaset, uzlaşma arayışlarına girerken, bir anda Mustafa Sarıgül’ün 20 yaşında bir kızla aşk yaşadığı gerekçesiyle eşinden boşandığı haberleriyle çalkalanıyor...

Son günlerin Türkiye’sini bir gözünüzün önüne getirin;

***

1) Türkiye’nin en kıdemli ve fikir önderi yazarı 83 yaşında sabaha karşı gözaltına alınıyor: Bu acaba, birçok köşe yazarını, ya da sivil toplum önderini “İlhan Selçuk bile içeri alındı... Konuşursan içeri girmen an meselesi...” duygusuna sürükler mi?..

Kim bilir?..

Belki birileri böyle olacağını tahmin ediyordur...

2) Türkiye’nin en eski ve itibarlı üniversitesinin 8 yıl rektörlüğünü yapan, üniversitelerarası akademisyen çevrelerin en flaş ismi Prof. Kemal Alemdaroğlu’nun da gece yarısı evinden alınması benzer bir paranoya! yaratabilir mi acaba?..

Misal, YÖK Başkanı’na türban konusunda karşı çıkan üniversitelerarası kurul üyeleri, bildiri altına imza atan hukuk fakültesi dekanları, sivil toplumun her katmanında görüş bildiren üniversite profesörleri, “Fazla ileri gidersek bizi de içeri alırlar” diye düşünebilirler mi?..

Kim bilir?..

Belki birileri böyle olacağını tahmin ediyordur...

3) Bir siyasi parti lideri, arkadaşları ve yardımcılarıyla takım taklavat tutuklandı...

İnsanlar acaba telefon dinlemelerin bu kadar yaygınlaştığı, çantalardan çıkan evrakların ’insan fişliyorsunuz’ niyetine tutuklanma nedeni sayıldığı ortamlarda, artık telefonda konuşmalardan korkar hale gelir mi?..

“Neme lazım” deyip, “bana mı kaldı, kurtarmak vatanı” korkusuna sürüklenip, kabuğuna çekilebilir mi insanlar?..

Kim bilir?..

Belki birileri böyle olacağını tahmin ediyordur...

***

4) Ya Mustafa Sarıgül...

Hani olur ya eşinizle aranızda bir sorun vardır, ya da belki özel hayatınız da farklı giden bazı şeyler...

Mustafa Sarıgül’ün başına gelenlerden sonra, siz de bir politikacı, sivil toplum önderi, kanaat lideri olsanız düşünmez misiniz, “Yarın birileri benim de özel hayatımı lime lime ederlerse ne yaparım ben... Ne gerek var bu kadar bağırmaya” demez misiniz?..

Kim bilir?..

Belki birileri böyle olacağını tahmin ediyordur...

***

Ben de Mehmet Ali Birand gibi hakkındaki hükümlerden dolayı habercilik yapması sakıncalı olabilecek adamın durup dururken, bana ve haberciliğime niye kara çalmaya çalıştığını anlamaya çalışıyorum...

Baksanıza, Türkiye’de yüreğinden fışkıran özgür sesleri cesurca söyleyenlere karşı nasıl bir itibarsızlaşma politikası var?..

Bana laf atmış Mehmet Ali Birand...

Onur duyarım!!!

Bu haber 1,317 defa okundu.