"FİTNE" filmine Müslümanlardan protesto

26 Mart 2008 10:57 tsi
Hollanda Özgürlük Partisi lideri Geert Wilders'in henüz gösterime girmeden tartışmalara neden olan ve tüm dünyadaki Müslümanların tepkisini çeken Kur'an karşıtı filmi "Fitne" şu sıralar Hollanda gündeminin merkezinde.

Başbakan Jan Peter Balkenende de dahil olmak üzere ülkenin büyük bir kısmı Wilders'in filmi yayımlama konusundaki ısrarını ve gerilim meydana getirebileceği konusundaki şevkini anlamakta güçlük çekiyor ve bunu Wilders'in popülist bir siyasi hamlesi olarak yorumluyorlar. Ne de olsa Wilders siyasi kariyerini ve kurucusu olduğu Özgürlük Partisinin yüzde 6 ile meclise girmesini özellikle film yönetmeni Theo Van Gogh'un 2004 yılında bir Müslüman tarafından öldürülmesi sonrasında yükselen İslam karşıtı dalgaya borçlu.

Hollanda Dışişleri Bakanı Maxime Verhagen ise İslam dünyasında filme karşı gösterilen tepkilerden endişeli ve filmin yayımlanmasının "sorumsuzca bir davranış" olacağına dikkat çekiyor. Öte yandan, İşçi Partisi ve Yeşiller mensupları filmin gösterimine temkinli bir onay vermiş durumdalar ve Parlamento'da sadece milletvekillerinin katılacağı özel bir gösterimi destekliyorlar. Tartışmaların odağına yerleşmekten bir hayli memnun kalan Wilders ise ulusal kanalların filmine koymuş olduğu ambargoyu internet üzerinden aşmaya niyetli. Mart ayının sonuna kadar "Fitne"yi internette dolaşıma vereceğini söyleyen Wilders, İslam karşıtı söylemini "düşünce özgürlüğü" bağlamında meşrulaştırmaya çalışıyor. Yıllardır platin sarısına boyattığı saçlarının ırkçı duruşunu tamamladığı yorumu yapılan Wilders'in bu tutumundan vazgeçeceğine veya geri adım atacağına dair bir ihtimal ise gayet zayıf gözüküyor.

Wilders'e Nazi Yakıştırması

Bu arada Wilders'e en sert ve ilginç tepki Yahudi asıllı bir Hollandalı olan program yapımcısı ve aktivist Hanry de Winter'dan geldi. Hollanda'nın en çok okunan gazetelerinden biri olan De Volkskrant'a 17 Mart, Pazartesi günü tam boy bir ilan veren De Winter, ülkede Wilders'in söylediklerine yeterince tepki verilmediğini düşünüyor:

"Eğer Wilders, Müslümanlar (ve Kur'an) hakkında yaptığı türden bu zırvalamanın benzerini Yahudileri (ve Tevratı) tanımlamak için kullansaydı çoktan toplum dışına itilir ve anti-semitist olmakla suçlanırdı." İsrail'in politikalarını eleştiren Een ander Joods Geluid (Farklı bir Yahudi Sesi) adlı inisiyatifin de kurucusu olan De Winter özellikle Yahudilerin Wilders'e daha ciddi bir tepki vermesi gerektiğini söylüyor ve ekliyor: "Bu tür bir ayrımcılığın nerelere varabileceğini en iyi Yahudiler bilir." 44 yaşındaki Wilders ise liseyi bitirdiği yıllarda yaptığı Orta Doğu gezisinden beri İsrail'i en az kırk defa ziyaret ettiğini ve orada sıkı dostlukları olduğunu söylemekten geri durmuyor.

Irkçılık Karşıtı Gösteri

Tüm bu tartışmalar yaşanırken Hollanda'nın son on yıldaki en büyük ırkçılık karşıtı mitingi 22 Mart, Cumartesi günü Amsterdam'da yapıldı. Dondurucu hava ve yağmur altında yapılan mitinge katılım beklenenin altında olsa bile 5 bin kadar kişi Kraliyet Sarayının önündeki meşhur Dam Meydanını doldurdu. Nederland Beker Kleur (Hollanda Renkleri Tanıyor) adlı inisiyatifin organize ettiği ırkçılık karşıtı mitingin ülkede şu sıralar adı ırkçılıkla özdeşleşen Wilders karşıtı bir gösteriye dönüşmesi ise hiç kimse tarafından sürpriz olarak karşılanmadı.

"Müslümanlara karşı cadı avına son!", "Yeter artık!", "Irkçılığa geçit yok!" gibi sloganlar eşliğinde sürdürülen mitingde Hollanda'da ve tüm Avrupa'da yükselen ırkçılığı, yabancı düşmanlığını ve İslam karşıtlığını eleştiren birçok konuşma yapıldı. Hollanda'nın tüm renklerinin bir arada yer aldığı gösteriye katılanlar coşkulu şarkıları ile havayı ısıtan müzisyenlerle birlikte Wilders'e halkların kardeşliğine "fitne" sokamayacağına dair iyi bir mesaj verdiler. Mitinge katılanların büyük çoğunluğunun "beyaz" Hollandalı olması ise dikkat çekiciydi.

Hollanda

16.4 milyon nüfuslu Hollanda'da Avrupa ve Kuzey Amerika (veya kısaca "Batı") kökenli olmayan 1.7 milyon insan yaşıyor. Bunun üçte ikisini yani, yaklaşık 1 milyonunu Müslümanlar oluşturuyor. Müslüman nüfusun çoğunluğu ise 1970'lerde ülkeye gelen göçmenler ve onların çocuklarından ibaret iken bir kısmı da son yıllarda politik nedenlerle sığınmış veya savaştan kaçmış mültecilerden müteşekkil. Batı kökenli olmayan nüfus içinde en büyük azınlık yüzde 21 oranla Türkler. Bunu yüzde 19'ar ile Faslılar ve Surinamlılar, % 7 ile Hollanda Antilerinden gelenler izliyor.

İslam hem dünyanın hem de Avrupa'nın en hızlı büyüyen dini. Avrupa'da olduğu gibi Hollanda'da da Hıristiyanlıktan sonra ikinci büyük din. Göçmen işçilerin büyük çoğunluğu Müslüman olduğu için, önceleri büyük oranda iş piyasasını kötü etkiledikleri gibi ekonomik sebeplerle Müslüman azınlığa dönük tepkiler verilse de özellikle 11 Eylül'den ve Van Gogh'un öldürülmesinden sonra bu tepkilerin odağı ekonomiden kültüre ve dine kaymış durumda. Müslümanlarla ilgili her mevzuyu İslam'ı merkeze koyarak açıklamak, sömürüyü, savaşları, ekonomik sebepleri göz ardı etmek hem üniversite ortamlarında hem de popüler tartışmalarda sıkça kullanılan bir bakış açısı haline geldi.

Wilders ise bunun sadece en radikal örneklerinden biri. Irkçılığını "Bizim değerlerimize uyum sağlayamıyorlar" söylemi ile örtbas etmeye çalışan Wilders "Benim sorunum Müslümanlarla değil, İslam'ın ta kendisi ile" diyor. Wilders henüz kimsenin görmediği 10-15 dakikalık kısa filmi hakkında konuşurken fazlasıyla kışkırtıcı olmayı da ihmal etmiyor ve filmde Kur'an-ı, Müslümanların terörist eylemlerinin ve her türlü şiddet faaliyetlerinin sebebi olarak tasvir ettiğini söylüyor.

Kur'an'ın Hollanda'da yasaklanması gerektiğini düşünen Wilders filminde "İslam ve Kur'an'ın modern Batı demokrasisinin tüm değerlerini öldürmek isteyen faşist bir ideoloji olduğunu" anlattığını ifade ediyor. Kur'an-ı Mein Kampf'a, İslam peygamberi Hz. Muhammed'i ise Hitlere benzetiyor. Henüz kimsenin görmediği bir film hakkında bu kadar kışkırtıcı konuşması Wilders'in tüm bunları sadece kendi reklamını yapmak için uydurduğu ve ortada bir film falan olmadığı yorumlarının yapılmasına sebep oluyor. Yine de filmi internete vereceğini söylediği Mart ayının sonuna yaklaşırken sinirler geriliyor.

Dünya bülteni

Bu haber 288 defa okundu.