Rüşvet vermeden ihale alınmıyor

25 Mart 2008 14:41 tsi
Yapılan araştırmalara göre her 100 şirketten 40'ı kamuda rüşvet vermediği için ihale kaybediyor.

Uluslararası denetim, vergi ve danışmanlık şirketi PricewaterhouseCoopers'ın (PwC) araştırmasına göre, dünya genelinde görüşülen üst düzey yöneticilerin yaklaşık üçte ikisi şirketlerinde yolsuzlukla ya da yolsuzluk girişimiyle karşılaştıklarını söyledi. Riskleri en aza indirmede şirketler için rehber niteliği taşıyan araştırmaya katılan şirketlerin çoğunluğu yolsuzluğa karşı geliştirdikleri programlara güvenmiyor.

'Yolsuzlukla Mücadele: Yolsuzluğa Karşı Etkin Bir Program Geliştirilmesi' başlıklı raporda, görüşülen yöneticilerin yaklaşık yüzde 80'i şirketlerinde yolsuzluk karşıtı programların bulunduğunu belirtirken, yöneticilerin sadece yüzde 22'si bu programların etkili olduğuna inandığını söyledi. PwC tarafından Economist Intelligence Unit'e yaptırılan küresel araştırma için 70 ülkeden 390 üst düzey yönetici ile görüşüldü. Araştırmada öne çıkan sonuçlar şunlar oldu:

Görüşme yapılan yöneticilerin yüzde 63'ü yolsuzluk ya da yolsuzluk girişimiyle karşılaştığını söyledi.

Yöneticilerin yüzde 45'i yolsuzluk riskinden ötürü spesifik bir pazara girmediğini ya da belirli bir iş fırsatını değerlendirmediğini bildirdi.

Yüzde 39'u rüşvet talebinde bulunan kamu görevlileri yüzünden ihale kaybettiklerini söyledi.

Yüzde 42'si rakiplerinin rüşvet ödediğini belirtti.

'Büyük ceza ödediler'

PwC Türkiye Suiistimal İncelemeleri Direktörü Wayne Anthony, konuya ilişkin şunları söyledi: "Resmi ve stratejik bir yolsuzluk karşıtı programın geliştirilmesi şirketlerin bazılarına göre acil bir gereklilik, bazılarına göre ise bir zorunluluk olarak görünüyor. Son yıllarda yolsuzlukla ilgili yasaları ihlal eden şirketler, milyonlarca dolar ceza ödedi ve bazı üst yöneticiler utanç içinde görevden ayrılmak zorunda kaldı. Yeni fırsatlar arayışı, şirketleri giderek daha fazla Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin gibi gelişmekte olan pazarlara yönlendiriyor.

Türk şirketleri için Orta Asya ya da Ortadoğu gibi pazarlar önemli fırsatlar teşkil ederken, şirketler bu bölgelerde yolsuzluk perspektifinden hediye ya da bahşiş vermek gibi alışkın olmadıkları iş teamülleriyle karşılaşıyor. Yeni pazarlara girerken bu tip risklerin etkin yönetimi, küresel düzeyde rekabet edebilmek için artık zorunluluk halini aldı. Şirketler sürekli yeni fırsatlar arayışındayken yüksek risklere maruz kalmamayı öğrenmek zorunda."

'İtibar kaybı oluyor'

Anthony, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yolsuzluk neticesinde yaşanan maddi zarar ne derece önemliyse şirket itibarında yaşanan kayıp da bir o kadar önem arz ediyor. Yöneticilerin yüzde 55'i yolsuzlukların ortaya çıkmasından sonra şirket itibarında ciddi düşüş olduğunu ifade etti. Bu oran, en ağır sonucun hukuki, mali veya düzenlemeye ilişkin olduğunu söyleyen yöneticilerin toplamından daha fazla. Yönetim ve çalışanlar demoralize olunca müşteriler ve iş ortakları şirketle aralarına mesafe koyar, hırsızlık ve mali tablo tahrifatına karşı dâhili önlemler bile şüpheli hale gelir. Stratejik eylem planının eksikliği durumunda, şirket çok geç olmadan zayıf noktalarının farkına varamayabilir."

Araştırmaya katılan yöneticilerin yüzde 70'ten fazlası yolsuzluk hakkında daha fazla bilgi edinmenin yeni iş ortamlarına girdikçe daha iyi rekabet edebilmelerini, daha iyi karar verebilmelerini ve kurumsal sosyal sorumluluğu geliştirmelerini sağlayacağını belirtti. Bu pazarlardaki yüksek yolsuzluk şüpheleri ve algılanan yüksek riske rağmen, birçok şirket yolsuzluk riskine karşı aktif bir şekilde mücadele etmenin, riskleri ve getirileri dengeleyebileceğini ifade etti.

700 milyar dolarlık devler savaş açtı

Dünya Ekonomik Forumu Yolsuzluğa Karşı Ortaklık İnisiyatifi (PACI), PwC raporu ve raporda belirtilen etkin yolsuzluğa karşı oluşturulması önerilen etkin programlar hakkında memnuniyetini ifade etti. Rüşvet ve yolsuzluğa karşı mücadele için birçok sektör ve küresel bölgeden şirketleri bir araya getiren PACI, 2004 Dünya Ekonomik Forumu Yıllık Toplantısı'nda önde gelen küresel şirketlerin icra kurulu başkanları tarafından kuruldu.

Konuya ilişkin sektörel çabaları bir araya getiren ve süregelen düzenleyici çerçeveyi şekillendirmeye katkıda bulunan PACI'ye katılan bir şirket, rüşvet ve yolsuzluğa karşı sıfır hoşgörü politikasını benimseme taahhüdünde bulunurken PACI ilkelerini yansıtan bir dahili yolsuzlukla mücadele programını uygulamaya koymayı kabul eder. Bu girişime üye olan, aralarında PwC'nin de bulunduğu ve birçok sektörün farklı temsilcilerinden oluşan 140 şirket 700 milyar dolardan fazla bir ciroyu temsil ediyor. PwC Türkiye'den Wayne Anthony, konuyla ilgili olarak "PACI ve Transparency International gibi girişimler, küresel kuruluşlara yolsuzluğa karşı mücadele ve ahlaki iş uygulamaları çabalarında bilgi, haber, araştırma, kaynak ve araç gibi katkı sağlamaktadır" açıklamasında bulundu.

radikal

Bu haber 459 defa okundu.