İ.Selçuk'a göre; 'Ergenekon' çetesi

25 Mart 2008 11:02 tsi
Ergenekon operasyonu kapsamında gözaltına alınarak sorgulanıp tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan İ.Selçuk, Ergenekon'u anlattı. İşte Selçuk'un tespitleri...

Ergenekon operasyonu kapsamında gözaltına alınarak sorgulanan ve tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan gazeteci İlhan Selçuk, Ergenekon'u anlattı.

Ergenekon operayonu kapsamında gözaltına alınma sürecini, oluşum hakkındaki düşüncelerini Başyazarı ve imtiyaz sahibi olduğu Cumhuriyet Gazetesine’e anlatan İlhan Selçuk, Ergenekon soruşturmasının geldiği noktayı, ‘mantık dışı’ olarak tanımladı.

Soruşturmanın basına sızdırılmasını eleştirerek, "Bu soruşturma siyasete alet edilmek isteniyor. Bende Türkiye'de laik orduyu ve bağımsız yargıyı tasfiye edecek bir operasyon mu, kuşkusu doğdu" diyen Selçuk’a göre medyanın önemli bir bölümü ise Fethullah Gülen' in elinde.

ATATÜRKÇÜ GÜÇLERE ÇAĞRI

Her kesimdeki Atatürkçü güçlere demokrasi için bir araya gelme çağrısı yapan Selçuk, soruşturmanın ordu içine uzatılmaya çalışıldığını ileri sürdü. "Bu dava geniş çaplı bir dava, ciheti askeriyeye yönelen bir tarafı da var” diyen Selçuk, “Türkiye'de yargının ve ordunun içine de uzanan bir operasyonun hazırlığı yapılıyor. Beni sorguya çekenlere şunları söyledim: Eğer Ergenekon diye bir çete varsa (ki var olduğunu iddia ediyorsunuz) bu çetenin sınırlarını çizmeye bakın. Ama beni de bu işin içine katarsanız bu dava inandırıcı olmaktan da çıkar. Benim hiçbir ilgim yoktur. Beni fikri lider sayarak da bu sınırı genişletmek istiyorsanız, konuyu emekli askerlerden muvazzaf askerlere de yansıtmak istiyorsanız bu davanın bambaşka bir siyasi amacı olduğu ortaya çıkar" şeklinde konuştu.

Gözaltına alınış saatini için "Belli bir amaca ulaşmak için, evdeki mektuplar ve kitaplar arasında suç delili arıyorlar. Bu amaca ulaşmak için baskın gece yapılıyor" şeklinde yorum yapan Selçuk, "Olayı iyi değerlendirmek lazım. Konu çok önemli" diye konuştu.

“DARBEYİ KENDİ ARAMIZDA KONUŞUYORDUK”

Olayın basına çarptırılarak sızdırılmasını eleştiren İlhan Selçuk tepkisini şöyle dile getirdi: "Ergenekon soruşturmasının götürülmek istendiği nokta deli saçmasıdır. Hukuka saygı içinde kalmak istiyoruz. Yazık etmeyin, çete davası dediğimiz konuyu siyasi emellere hizmet eder boyutlara getirmeyin."

Telefonlarının dinlendiğini bildiğini ve bombalama eyleminden sonra bunu kendilerinin talep ettiğini ifade eden Selçuk, darbe üzerine kendi aralarında konuştuklarını belirterek şunları söyledi: “Telefonların dinlendiğini biliyordum. Gazeteye bomba atıldıktan sonra, telefonlarımızın dinlenmesini talep eden zaten biziz. Her gün telefonla konuşuyoruz. İbrahim Yıldız' la, Alev Coşkun' la, Emre Kongar' la. Aramızda gelişigüzel laflıyoruz; 'Bu memleket düzelir mi? Bozulmazsa düzelmez. Bunlar zaten adam olmaz. Bu gidişle ordu gelecek tepelerine binecek' falan gibi laflar ediyoruz. ABD egemenliğindeki Türkiye'de Amerikan yörüngesinde bir darbe olursa felaket olur. Laik ordu, ılımlı İslam devletine uygun bir tasfiyeye uğrarsa Amerikan planlaması da uygulanmış olur. Çözüm şudur: AKP'nin ve Başbakan'ın bir an önce normale dönmesi ve muhalefetle uzlaşmasıdır. Bu laflar bütün piyasalarda her gün konuşuluyor."

“AKP'Yİ FETHULLAH VE ABD'DEN AYRI DÜŞÜNEMEYİZ”

Medyada iki gazetenin; Hürriyet ve Cumhuriyet’in kar ettiğinin söylendiğini belirten Selçuk, zarar eden gazetelerin siyasette ve iş hayatında avantajlar sağlamak için ve iktidara şantaj yapmak için kullanıldığını söyledi. “Ellerinde gazetelerin bulunması işadamlarına bir avantaj sağlıyor” diyen Selçuk, “Cumhuriyet'in bu taraklarda bezi yok, patronu yok, çalışanların gazetesi. Ne var ki biz piyasanın gidişatına ayak uyduramadık. Cumhuriyet, bir işadamına satılacak, o iş adamı da Ankara'daki çıkarları için Cumhuriyet'i kullanacaktı" diye konuştu.

Medyanın önemli bir bölümü dincilerin elinde diyen Selçuk, Fethullah Gülen ile Abdullah Gül’ün arasından su sızmadığını ve ABD’nin desteklediği dincilerin ağır bastığını ileri sürerek şunları söyledi: "Medyanın önemli bölümü dincilerin, Fethullah'ın elinde. Bu gücü nasıl kazandığı da ayrı bir konu… AKP'yi Fethullah ve ABD'den ayrı düşünemeyiz. Fethullah ve Abdullah Gül arasından su sızmıyor. Türkiye'de Amerika'nın desteklediği dinciler ağır basıyor. Ve demokrasiyi asıl tehdit eden bu. Laiklik olmadan demokrasi olmaz. Amaç sermayeyi dincileştirmek. Çünkü bütün İslam dünyasında sermaye dinci. Türkiye'de Atatürkçü işadamları arasında bir yakınlık, uzlaşma olmalı"

Polisin kendisine iyi davrandığını anlatan Selçuk, bir ara merdivenlerden inerken polisin koluna girdiğini ve kendisinin "Merak etmeyin kaçmam" dediğini anımsatan Selçuk, polisin kendisine " 'Abi kaçmaman için değil, düşmemen için koluna girdim' deyince jeton düştü ve durumumu anladım" dedi.

Gözaltı süresince 9 saat polis sorgusunda, 4.5 saat ise savcılık sorgusunda kaldığını belirten Selçuk, ifadesinin 73 sayfa olduğunu söyledi.

Haber 7
 

Bu haber 906 defa okundu.