iç savaş tehlikesi | " /> iç savaş tehlikesi | "/>

En Sıcak Konular

Türkiye'de iç savaş tehlikesi

25 Mart 2008 10:44 tsi
Türkiye'de iç savaş tehlikesi Türkiye sanki bir “akıl tutulması” dönemine girdi. Gece ile gündüzün eşitlendiği Nevruz (Yeni gün) 21 Mart"tan itibaren aydınlık günleri beklerken karanlığın ağırlığını hissediyoruz.

Nazım Alpman / İnternet haber

Birbirimizi yemeyelim

Türkiye sanki bir “akıl tutulması” dönemine girdi. Gece ile gündüzün eşitlendiği Nevruz (Yeni gün) 21 Mart"tan itibaren aydınlık günleri beklerken karanlığın ağırlığını hissediyoruz.

Güneydoğu"da “Nevruz kutlamaları” 1990"ların ilk yarısındaki haline döndü. Şenlik günü artık savaş günü haline geldi.

Güneydoğu illerindeki Nevruz törenlerinde en fazla dikkati çeken nokta ise Abdullah Öcalan"ın yeniden çok öne çıkmasıydı. Meydanlar “Biji Serok Apo” sloganlarıyla çınladı!

Can Dündar bugün çok önemli bir tespit yaptı:

“Güneydoğu seçmeni 22 Temmuz 2007 Seçimleri"nde oyunu barış ve çözüm öneren iki partiye verdi. Yaklaşık 5 milyon seçmenin 3 milyonu AK Parti"ye 1 milyonu da DTP"ye oy verdi.”

Can son noktayı şöyle işadet ediyor:

“Şimdi bu iki parti hakkıda kapatma davası açılmış durumda!”

Bu iki dava ile Nevruz"da “Apo sloganları” arasında acaba bir ilişki olabilir mi?

***

Arkadaşı ve dostu olmaktan onur duyduğum gazeteci Coşkun Aral dün İZTV"de ortak kullandığımız odamıza geldiğinde derin bir iç çektikten sonra şöyle dedi:

-İlk defa bir iç savaş endişesi duyuyorum!

Aral, parlak gazetecilik kariyerini dünyanın önemli çatışma bölgelerinde iç savaşları yerinde izleyerek yapmıştı. Lübnan iç savaşının bütün aşamalarını Beyrut"ta batılı haber ajansları adına takip etmişti. Orta Amerika"da El Salvador"da, Nikaragua"da, Afrika"da Çad"da, Ruanda"da, Filipinler"de, Sirilanka"da, Yugoslavya"da, Afganistan"da, Irak"ta yıllarca birlikte yaşamış hakların birbirlerinin gırtlağına nasıl sarıldıklarını yaşayarak görmüştü.

Time dergisinin kapağına kadar tırmanan haberci kimliğiyle çatışma bölgelerinin uzman gazetecisi kimliğini kazandı.

Coşkun şimdi diyor ki:

-Türkiye çok tehlikeli bir sürece girdi. İletişim alanında ulaşılan teknolojik gelişmişlik düzeyi büyük felaketlerin pimi olabilir. Bir yalan haber, anında milyonca insana erişebilir. Bu patlamayı yaratabilecek objektif koşullar fazlasıyla mevcut. Ayrıca böylesi provokasyonları tezgahlama konusunda ülkemiz çok nitelikli örgütlere sahip!..

Gençlik “kurtuluş umudunu” televizyonlardaki yalancı yarışmalarda arıyor.

Türkiye bir “cehalet imparatorluğu” halini alıyor.

Coşkun Aral"a göre, ülkedeki derin işsizlik ile medyada gösterilen “Görkemli Türkiye” arasındaki korkutucu uçurumun istihdam umudu ile kapatılamayacağına inanan milyonlarca umutsuz genç bir anda parlayacak alevlerin arasına gönüllü olarak dalmaktan kaçınmayacaklardır.

Bu bir futbol maçı sonrasında da olabilir, bir siyasi gelişmenin ardından da yaşanabilir. Sadece kibrit çakmak yeterli.

Güneydoğu"daki “Nevruz Şenlikleri”nin ürkütücü görüntüleri Coşkun"u haklı kılmıyor mu?

***

Ürpercisi gelişmelerin önünü kim alabilir?

Elbette en başta siyasi erki elinde bulunduranlar. Ama bizzat en yetkili ağız bile çaresizlik içinde kıvrandığını itiraf etmekten geri durmuyor. Başbakan Tayyip Erdoğan açık seçik söyledi:

-Muktedir değilim!

Hem iktidarda olup hem de iktidarsız olduğunu söylersen, birileri senin bıraktığın boşluğu gelir doldurur. Hükümet"te olmanın sağladığı avantajları, seçmen tabanına şirinlik uğruna küçük çıkarlar için heba ettiğinizde yapacak bir şeyiniz de kalmıyor elbette.

Refah Partisi, Fazilet Partisi ve AK Parti belediyelerinin iktidar yılları Anadolu"daki hayatı kökten değiştirmek uğruna sinsi biçimde çalışıldı. Belediye içkili lokallalleri toplum hayatından sildi. Faklılıklarla biradada yaşamın, uzlaşmanın yerine güçlü olmanın dayatmacı yanı tercih edildi.

Bütün bunlara bakarak “yiyin birbirinizi” diyemiyoruz. Çünkü birbirimiz yememiz için çalışan o kadar çok karanlık yapı var ki!..

 



Bu haber 413 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,223 µs