En Sıcak Konular

"Artık yargı darbeleri var"

24 Mart 2008 15:39 tsi
Sivil Anayasa çalışmalarının mimarlarından, Siyaset Bilimci Levent Köker, siyaset ile cumhuriyetin yerleşik kurumları arasında sorun çıktığında askeri darbe olduğunu, bugün ise şartlar değiştiği için darbeleri yargının yaptığını söylüyor.

* Türkiye'de hukuk siyasallaştı mı?
Siyaset, ülke yönetiminde nelerin muhafaza edilmesi ve nelerin değiştirilmesine karar verme faaliyeti ise, bu kararların icrası için gereken araç da hukuktur. Bu anlamda hukuk, her zaman siyasal bir içeriğe sahiptir. Ancak, çağdaş demokrasilerde hukukun siyasal içeriği, temel hak ve özgürlüklerle sınırları çizilen bir alana tecavüz edemez. Yani, siyasal kaygılar ne olursa olsun, hukukun temel hak ve özgürlüklere dayanan temelleri bundan etkilenmemelidir. Türkiye'de hukuk, sadece siyasal parti kapatmalarında değil, başka hadiselerde de ve maalesef demokratik hukuk devleti kavramıyla bağdaşmayacak ölçülerde siyasallaşabilmektedir.

* Yargı, siyasete karşı refleks mi geliştiriyor?
Evet. Bunun en iyi örneği 22 Temmuz seçimlerinden önce, Anayasa Mahkemesi'nin ünlü 367 kararıdır. Bu kararın hukuki olmaktan ziyade siyasi niteliğinin ağır bastığını söylemek için çeşitli nedenler var. Bunlardan biri, mahkeme, Cumhurbaşkanı seçiminin birinci turunu iptal ettiği kararın gerekçesini açıklamadı. Oysa Anayasa'da, Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararlarını, gerekçelerini yazmadan açıklayamayacağına dair açık hüküm var. İkincisi ise Anayasa Mahkemesi, kendini yasa koyucu yerine koyarak bu kararı verdi. Oysa yine mahkemenin, yeni bir uygulamaya yol açacak biçimde hüküm veremeyeceğine ilişkin açık karar mevcut. Yargının siyasal hayata aktif müdahalesi gibi bir durum söz konusu. Akademik literatürde "Yargı organının aktivizmi" denilen bir durumla karşı karşıyayız.

YARGI AKTİVİST DAVRANIYOR
* Bu müdahaleler demokrasinin neresinde?
Demokrasinin özü, bağımsız ve tarafsız yargı organlarının temel hak ve özgürlükleri koruma altına almasıdır. Yargının birinci kaygısı bazen temel hak ve özgürlükleri korumak değil de, devletin, yani kurulu düzenin muhafazası şeklinde tecelli edebiliyor. Demokratik siyasi süreçle Cumhuriyet'in bazı yerleşik ve kurumsal alışkanlıkları arasında zaman zaman ortaya çıkan çelişkiler, hatta çatışma noktaları var. Bu çatışma noktalarında eskiden darbe yaşıyorduk...

* Darbelerin yerini yargı müdahaleleri mi aldı?
Maalesef. 1960'ta, 1971'de ve 1980'de olduğu gibi. Şimdi yaşananlar da benzer şeyler. Halkın tercihleri ile kurumsal hafızalardaki devlet anlayışında uyum yok. Bu nedenle başka süreçler devreye sokulmak isteniyor. Yargı organları sürekli siyasi hayata aktif müdahale etmiş olursa, kendilerini siyasi platformlarda tartışılır hale getirir. Yargı aktivist davranıyor.

Sabah



Bu haber 332 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,143 µs