En Sıcak Konular

Öcalan ilahiyat istedi

24 Mart 2008 11:05 tsi
DTP mitinglerinde hocalar çıkarmaya başlamıştı, şimdi de Öcalan İlahiyat Akademisi istedi...

İmralı'da tutuklu bulunduğu cezaevinden avukatları aracılığıyla açıklamalar yapan teröristbaşı Abdullah Öcalan, son görüşmesinde söyledikleriyle yine şaşırttı.

GAP projesiyle İsrail'e su taşındığını iddia eden Öcalan, "Rahşan, Ecevit'i uyarmıştı, Harran'daki topraklarımızı Yahudiler satın alıyor, ülke satılıyor diye." dedi. Şanlıurfa'nın ilahi dinlerin beşiği olmasına vurgu yaparak, bu bölge için İlahiyat Akademisi kurulmasını talep eden bölücübaşının açıklamalarından öne çıkan bölümler:

'İlahiyat Akademisi kurulmalı'

'AKP, benim fikirlerimden yararlanıyor, yararlanmaya çalışıyor ama çok sahtekar davranıyor, çıkarcı davranıyor. Küresel sermaye ile birlikte hareket ediyor, bir de yaptıklarının içine biraz din iman yerleştirip halkı kandırmaya çalışıyor.' diyen Öcalan Şanlıurfa hakkında şu sözleri dile getirmiş: "GAP'ın suyu neden sadece Harran'a gidiyor? Harran, Harun'dan geliyor. Harun Hz. İbrahim'in kardeşidir. Yahudiler de kökenlerini Harran'a dayandırıyorlar. Daha öncede söylemiştim, neden bu su sadece Harran'a gidiyor diye sormak lazım. Bu projenin arkasında İsrail var. İsrail'in talimatıyla GAP'ın suyu bir kanalla sadece Harran'a götürülüyor, Viranşehir, Ceylanpınar, Suruç, Bozova susuz bırakılıyor. Ahmet Türk sormuyor mu bunu? Ahmet Türk'ün Ceylanpınar'da arazisi var. Neden benim arazime su gitmiyor diye sormuyor mu? Siyasetçi olduğu için söylemiyorum, ziraatçi olduğu için söylüyorum, kendi çıkarları zedeleniyor burada. Bunların nedenleri iyi araştırılmalıdır. Urfa toprakları on milyon insanı doyurur ama şimdi dünyanın en çok işsiz barındıran şehri. Nasıl olur da bu duruma gelir. Bir köylü kafasıyla bile insan bunu algılayabilir, biraz düşününce. Kimse halkı kandırmaya kalkmasın. Diyarbakır'da demokratik siyaset akademisi kurulmalıdır demiştim. Bunun gibi Urfa'da demokratik siyaset ve ilahiyat akademisi kurulmalıdır. İlahiyat akademisi diyorum, Urfa peygamberler diyarıdır, biliyorum Urfa halkı inançlıdır, din doğru öğrenilmelidir. Bunun için bir İlahiyat Akademisini oraya kurabilmeliler. Zaten üniversitelerimiz yok. Üniversiteler bu işi yapmıyor. Din nedir? Gerçek dinler araştırılsın. Günümüze kadar kaç peygamber gelmiş, nerelere gelmiş, bunlar araştırılmalıdır. Ben de dini taa Hz. İbrahim'den alıp günümüze kadar getiriyorum, çözümleme yapıyorum, bu koşullarda araştırıyorum. Rahşan, Ecevit'i uyarmıştı, Harran'daki topraklarımızı Yahudiler satın alıyor, ülke satılıyor diye. Ecevit biraz yurtsever demokrattı, durumu üstü kapalı şekilde Rahşan'a izah ediyor. Bugün İsrail, operasyonlarda Türkiye'ye askeri yardım yapıyor, işte insansız çalışan uçaklar, askeri malzeme alımı konusunda destek çıkıyor, bunlar taa o zamanki anlaşmaların sonucu. Aslında bunlar yardım değil, halkı birbirine karşı savaştırmaktır.'

'Herşeyi İngilizler planlıyor'

Ortadoğu'daki tüm gelişmelerin İngiltere'nin planları olduğunu iddia eden bölücübaşı sözlerini şöyle sürdürdü: "1926'da Musul-Kerkük kaybedildi diyorlar, niçin kaybedildi, kimse bunu dile getirmiyor. Bu İngilizler'in planıydı. İngilizler taa 1500'lerde 16. yüzyılda dünya imparatorluğuna soyunmuştur. Sonraları Osmanlı sultanlarıyla diyaloga geçmiş, onları Ruslara karşı da korumuştur. Rusya ile Mustafa Kemal'in ittifakı İngilizlerin planlarında açılmış bir gediktir. İngilizler her şeyi planlıyorlar. Mustafa Kemal'i Çankaya'ya hapsediyorlar. Etrafını ittihat ve terakki kadroları sarmışlar. Bilinenlerin tersine İnönü Mustafa Kemal'den daha etkindi. İsmet İnönü ve ona yakın olanlar İngiliz yanlısıdırlar. O zaman Mustafa Kemal'i de kuşatıyorlar, Mustafa Kemal'in Kürtlerle diyalogunu kesiyorlar. Şeyh Sait İsyanı başlatılıyor, aslında bu bir provokasyonla gelişmiştir. Bu provokasyonla Mustafa Kemal de oyuna getirilmiştir. O dönem provokasyon şeklinde üç olay gelişmiştir. Bir Mustafa Suphilerin olayı, iki Menemen olayı, üç Şeyh Sait olayı. Her birisi bir şeye karşı olarak gelişmiştir: Mustafa Suphiler olayıyla sosyalistlerle, Menemen olayı ile Müslümanlarla, Şeyh Sait olayıyla da Kürtlerle diyalogu kesmişlerdir. Böylece Mustafa Kemal'i Çankaya'ya hapsedip etrafını da ittihat terakkiden güçlü bir kadroyla sardılar. Mustafa Kemal bu durumdan sonra Çankaya'da daha çok edebiyat ve tarih çalışmalarıyla sınırlı kalmıştır. İngilizler Napolyonu da tasfiye ettiler. Napolyon nasıl ömrünün sonuna kadar Elbe ve St Helena Adalarına hapsedilmişse, Mustafa Kemal nasıl Çankaya'da hapsedilmişse ben de İmralı'ya hapsedildim."

Aktif haber



Bu haber 496 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,363 µs