parti kapatma var mı? | " /> parti kapatma var mı? | "/>

En Sıcak Konular

Avrupa'da parti kapatma var mı?

19 Mart 2008 09:43 tsi
Avrupa'da parti kapatma var mı? Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya'nın, AKP'nin kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne başvurmasından bu yana tartışılan, kamuoyunda yanıtı aranan birçok sorudan biri de bu. "Bu konuda standart belirlenmek isteniyorsa, Avrupa İn

Kimi, Almanya ve İspanya'dan örnekler vererek, Avrupa'da da partilerin kapatılabildiğini savunuyor.

Kimiyse, Avrupa ülkelerinde söz konusu örneklerin çoğunlukla İkinci Dünya Savaşı ve Soğuk Savaş atmosferinde yaşandığını, yakın tarihte ise bunun yasalarla zorlaştırıldığını öne sürüyor.

Bir üçüncü görüş ise, her ülkenin kendine özgü koşullarında değerlendirilmesi gerektiğini dile getiriyor.

Türkiye'nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ndeki eski avukatlarından Profesör Bakır Çağlar da bu görüşte.

"Bu konuda standart belirlenmek isteniyorsa, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına bakmak gerek, zira bu kararlar zaten, her ülkenin kendine özgü koşullarına atıfta bulunur" diyen Çağlar'a ''Avrupa'da, parti kapatma davaları örneklerini'' sorduk:

Almanya'da iki parti kapatılmıştı. Birincisi Komünist Parti, ikincisi de Sosyalist Reich Partisi-Naziler. Bir de İspanya'da da Batasuna. Tabii hepsinin kapatılma gerekçesi farklı: Batasuna ayrılıkçı şiddet örgütü gerekçesiyle kapatılmıştı. Sosyalist Reich Partisi Almanya'nın tarihi tecrübeleri içerisinde, Komünist Parti de o günkü Doğu-Batı Almanya'nın ayrılmasından doğan sorunlar açısından ele alınmıştı. Onun için her ülke için özel bir durumun karşılığı olarak partiler yasaklandı.

BBC Türkçe: Özel durum demenizden hareketle; Türkiye'deki kapatma kriterleri konuşulur tartışılırken bu ülkelere, bu örneklere bakmak sağlıklı mıdır?

 
 

Bakır Çağlar: Dolaylı olarak evet. Çünkü hepsinin bir ortak noktası var: Demokratik toplum düzeninin korunması. Demokratik toplum düzeninin korunması deyince, o zaman tabii, Türkiye açısından soruna baktığınızda Strasbourg mahkemesi (AİHM) demokratik toplumu da Türkiye'nin öznel koşullarını dikkate alarak, bir çeşit yeniden okumasını yapıyor. Bu örtünme davasında da görüldü, parti kapatma davasında da görüldü. Her ülkenin özelliğini de ekleyerek demokratik toplum düzenini kriter olarak kullanıyor.

BBC Türkçe: O zaman şöyle demek mümkün mü? Teker teker ülkelere bakmak çok doğru değil; Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin kararlarına bakmak daha doğru sizce...

Bakır Çağlar: Evet, ama yine de bir 'kalın' ortak çizgi aranacak olursa; demokratik toplum düzeninin korunması... Tabii demokratik toplum düzeninin korunması deyince, onun içine sokulan kriterler çerçevesi içinde Türkiye'de mesela laiklik ön plana çıkıyor ki, bu Türkiye'nin özel koşulları ile ilgili bir sorun.

BBC Türkçe: Peki Türkiye'nin o özel koşullarıyla ilgili az önce andığınız AİHM kararları ne söylüyor bize?

Bakır Çağlar: Şu Demokratik toplum düzenin için açık ve mevcut bir tehdit oluşturursa parti eylemleri ile; programıyla değil eylemleri ile, o zaman bu parti yasaklanabilir. Basit gerekçe bu.

BBC Türkçe: Ancak şöyle bir görüş de yok mu bazı hukukçular tarafından da öne sürülen? Gerek örtünmeyle ilgili kararlarında, gerek parti kapatmayla ilgili kararlarında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin "Bu doğrudur- Türkiye'de alınan karar kapatma ya da örtünmenin yasaklanması kararı doğrudur"; demek yerine, "ülkenin öznel koşulları vardır; bu öznel koşulları iç hukuk yani yerel mahkemeler daha iyi bilir; benim bu konuda bir şey söylemem eyrinde olmaz" diye tanımlanan bir yorumu (olduğu) Türkiye'de bazı hukukçular dile getiriliyor. Buna katılır mısınız?

 
 

Bakır Çağlar: Hayır, bu çok zor zorlamalı bir yorum. Strasbourg mahkemesinin zaten yargılama mantığına da uygun değil. Çünkü sonuçta kendi kendine tanıdığı bir misyon var mahkemenin. O da Avrupa'nın anayasal hukukunu oluşturma misyonu. Onun için bu misyonun dışında, ülkelere tanıdığı takdir hakkı sınırlı bir takdir hakkıdır. Örtünme davasında şöyle bir durum ortaya çıktığı için o yorumlar da peşi sıra geldi. Orada Türkiye'nin özel koşullarını dikkate alırken Danıştay'ın ve Anayasa Mahkemesi'nin kararlarını hesaba kattığı için bu sonuca varıldı. Ama mantık bu değil, yargılama mantığı bu değil. Destek mantık bu sadece, esas mantık değil.

Anayasa Mahkemesi'nin fren görevi


BBC Türkçe: AKP'nin daha doğrusu hükümetin, parti kapatmayı zorlaştırmak için bazı hazırlıklar içinde olduğu basına yansıyor. Bu hazırlıklar arasında yine netleşmiş değil ama dava açma yetkisinin Yargıtay Başsavcısı'ndan alınması, heyete verilmesi, siyasi partilerin odak olma gerekçesiyle kapatılabilmesi için derneklerde olduğu gibi kesinleşmiş mahkeme kararı arınması; Anayasa mahkemesi'nde kapatma kararı için beşte üç yerine üçte iki çoğunluk aranması gibi detaylar anılıyor. Şimdi bunlara baktığınız zaman, AİHM'nin az önce andığınız kararları ile karşılaştırıldığında, tırnak içinde "Avrupa standartları"na yaklaşmış olacak mı bu değişiklikler ile Türkiye?

Bakır Çağlar: Şu anda esasen Avrupa standartları çerçevesi içinde mahkeme değerlendirmelerini yaptı. Ve Avrupa standartlarına uygun buldu. Onun için yeni bir düzenlemenin yakınlaştırması söz konusu değil. Zaten uygulamanın sözleşmeye uygun olduğu sonucuna vardı.

BBC Türkçe: Peki bunları hukukçu olarak hukukun mantığı açısından nasıl değerlendirirsiniz?

Bakır Çağlar: Bence Anayasa Mahkemesinin sayısal yapısında değişikliğe gitmek Anayasa Mahkemesi'nin fren ve karşı ağırlık olma misyonunu yok eder, belki Yargıtay'da kişi yerine heyet tahrikiyle dava açılabilir, orada bir sorun yok, ama mahkemenin yapısını değiştirmek, Anayasa Mahkemesi'nin görevini de bir ölçüde kısıtlamak anlamına gelir.

BBC Türkçe: AIHM Türkiye'de gerek duyulduğunda partilerin kapatılabileceğini söyledi dediniz...

Bakır Çağlar: Demokratik toplum düzenine aykırı oldukları takdirde...

BBC Türkçe: Evet.. Peki siz AKP örneğinde, böyle bir aykırılık böyle bir gerek görüyor musunuz?

Bakır Çağlar: Gerek demeyim, çünkü şu anda davanın kabul edilip edilmeyeceği bile belli değil. Ama Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'nın üzerinde durduğu konu, partinin antilaik söylemi. Şimdi antilaik söylem içerisinde, bu davanın hukuken açılması zorunluydu, eğer tabii Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'nın ileri sürdüğü görüşler, kanıtlar, mahkeme tarafından ciddi bulunursa.

BBC Türkçe: Bu zorunluluk acaba iddianamede dile getirilen kanıtlarla destekleniyor mu yeterince?

Bakır Çağlar: İşin bu aşamasında iddianame konusunda bir ön yargılama yapmak benim işim değil. Ama Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'nın hukuksal kurgusu açısından tutarlı.
 
BBC



Bu haber 231 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,231 µs