başlangıcı mı, başlangıcın sonu mu? başlangıcı mı, başlangıcın sonu mu?

En Sıcak Konular

Sonun başlangıcı mı, başlangıcın sonu mu? 18 Mart 2008 11:15 tsi
Sonun başlangıcı mı, başlangıcın  sonu mu? Yargıtay Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya'nın AK Parti hakkında kapatma davası açması, demokratikleşmeyi engellemeye yönelik geniş bir operasyonun ilk hamlesi mi; yoksa kendini göstermek için atılmış cılız bir adım mıdır? Ali Bayramoğlu yazdı...

Ali Bayramoğlu/Yeni Şafak

Yargıtay Başsavcısı'nın kapatma davası bir atımlık kurşun mudur?

Sonuç olarak, yaşanan bir şaka değil. AK Parti'nin kapatılma davasında prosedür başladı.

Türkiye'de ilk kez bir siyasi parti iktidardayken, yüzde 47 oy aldıktan 6 ay kadar sonra ve tümüyle sudan sebeplerle bir kapatılma davasıyla karşı karşıya kalıyor.

Hem Cumhurbaşkanı'na hem Başbakan'a hem kimi Bakanlara aynı anda siyaset yasağı talep eden bu kapatma davası üzerine, Tayyip Erdoğan'ın ilk gençliğinde sarfettiği sözleri bile delil olarak kullanan iddianameyi gördükten söylenecek hiçbir şey bulunmuyor.

Olan, "yargı ve hukuk gücü üzerinden gerçekleştirilen bir darbe girişimi!dir…

Devletin hükümete karşı kalkışmasıdır…

21. yüzyılın ortasında bunca deneyimden sonra hâlâ demokrasiyi sindirememiş olan bir devlet anlayışının ülkede hüküm sürüyor olması hüzün vericidir.

Kimi siyasetçilerin (her ne demekse ve neden kapatılacaksa) 'siyasi parti kapatmak çare değildir ancak hukuk yüzde 47 oy alanlar için de geçerlidir' tarzı iki yüzlü açıklamalarını duymak da insana hüzün veriyor.

Bu kalkışmanın elbet sonuçları olacak…

Temennimiz ve beklentimiz 22 Temmuz 2007'de olduğu gibi, toplumun ve demokrasiye sahip çıkan kesimlerin bu köhne yapıya ve bu tehlikeli meydan okumaya bir demokrasi tokadı daha indirmeleridir.

Türkiye demokrasi hattında ancak böyle yol alıyor, böyle yol alabiliyor.

Örnek pek çok…

28 Şubat bir siyasi partiyi iktidardan etti, ancak 2002'de onun içinden doğan bir başkası çok daha güçlü olarak yerine geldi, askeri bir muhtıra Gül'ün cumhurbaşkanlığını engelledi, ama bir süre sonra Gül çok daha güçlü bir şekilde cumhurbaşkanı oldu.

Bu olayların her biri aslında siyasi alanın genişlemesiyle ilgili, bu genişlemeye örnek gelişmelerdir.

Ve bir gelişme yüksek bir toplumsal meşruiyet, ciddi bir toplumsal destek sayesinde mümkün olmuştur.

Şimdi olan ise bir yanda Ergenekon operasyonu öte yanda üniversitede yasakların kaldırılması girişimine karşı statükonun yeni bir hamlesidir. Ve toplumsal yanıt sanırız yine ağır ve kalıcı olacaktır.

Ne var ki demokrasi hattında böyle yol almak aslında ağır bedelleri olan bir gelişmedir.

2002'den bu yana ülkede yaşanan gelişmelere bakın:

İki darbe girişimi, 2009 için planlanmış bir diğer girişim daha, iki muhtıra, Şemdinli skandalı, kritik zamanlarda işlenmiş Santoro'dan Dink'e üç önemli cinayet…

Bu olayların hepsi son altı yıl içinde yaşandı…

Bu olayların hepsi genişlemekte olara siyasi alanın önünü almak için tasarlandı, demokratikleşme sürecine yönelik girişimler olarak karşımıza çıktı.

Şimdi asıl soru şudur:

Yargıtay Başsavcısı'nın kapatma davası bir atımlık bir kurşun mudur yoksa geniş çaplı bir girişimin ilk adımı mıdır?

Diğer bir ifadeyle Türkiye'de bir kesim askeri ince ayar döneminden sonra şimdi de yargı üzerinde ince ayar, diğer bir ifadeyle yeni bir militan demokrasi uygulaması başlatmaya mı hazırlanmaktadır.

Nitekim yaşanmakta olan gelişmeler, diğer bir ifadeyle özgürlükler alanının uygulamalı bir şekilde genişletilmesi girişimleri, CHP'nin büyük katkılarıyla, daha doğrusu kurye rolüne soyunmasıyla, yüksek yargıyı bir siyasi karar alıcı haline çevirmeye adaydır.

Eğer durum böyleyse gerçekten dikkatli olmak gerekir, zira durum buysa Türkiye başka oyun ve gelişmelere de gebe demektir...



Bu haber 523 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler

    2,957 µs