Yurtta tepki cihanda tepki

18 Mart 2008 11:18 tsi
Kapatma davasına en sert tepki Almanya’dan geldi. Dışişleri Bakanı Steinmeier, başsavcının girişimine çok şaşırdıklarını belirterek ‘Anayasa Mahkemesi’nin reddetmesini bekliyoruz’ dedi.

ALMANYA Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier, yazılı bir açıklama yaparak AK Parti’nin, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında demokrasi ve hukuk devleti ilkelerini uygulamak istediğini gösterdiğini belirterek, ‘AK Parti’nin kapatılması istemiyle açılan davayı anlayışla karşılamadım’ ifadesine yer verdi.

BAĞIMSIZLIĞA GÜVENİYORUM

STEİNMEİER ‘Türk Anayasa Mahkemesi’nin bağımsızlığına güveniyor ve bu istemin hızlı şekilde reddedileceğine inanıyorum’ dedi. Steinmeier, hükümetin, bu davaya rağmen ülkede gerekli olan siyasi istikrarı sağlamasının ve yılmadan reform sürecini sürdürmesinin önemli olduğunu ifade ederek, ülkedeki ekonomik gelişmenin ve Türkiye’nin AB’ye yakınlaşmasının kararlılıkla sürdürülmesi gerektiğini kaydetti.

KAYGI VERİCİ GELİŞMELER

İNGİLTERE Dışişleri Bakanı David Miliband da önceki gün kapatma davasının ‘Avrupa demokrasisine’ aykırı olduğunu söylemişti. Miliband, davanın kendileri için büyük bir kaygı yarattığını söylemiş ve bu durumun Avrupa demokratik standartlarına ve yargıyla siyasetin ayrı olması gerektiği ilkesine uymadığını belirtmişti. İngiliz Bakan, davanın en yüksek demokratik normlara uygun şekilde sona ermesini umduğunu bildirmişti.

DAVA YARGI DARBESİDİR

AVRUPA Parlamentosu Türkiye Karma Komisyonu Başkanı Joost Lagendijk, davayı ‘yargı darbesidir’ olarak niteledi ve Başsavcı’nın davayla Avrupa’da Türkiye’ye karşı olanların eline koz verdiğini söyledi.

DOĞRU KARAR SİMGE OLUR

JOOST Lagendijk ‘Umarım yüksek mahkeme böyle bir karar almaz’ diyerek şunları söyledi:

‘Türkiye için çok kötü bir sinyal. Avrupa, yüzde 50 oy kazanmış bir partinin kapatılmasının istenmesine anlam veremiyor. Bazı insanlar hukukla, siyasi bir tartışma yaratma çabasında. Türkiye’nin Avrupa’daki imajı için çok ama çok yanlış. Umarım yüksek mahkeme böyle bir karar almaz. Bu davanın açılması Avrupa-Türkiye ilişkilerini kötü yönde etkiler. ‘Ama doğru karar alınırsa, Türkiye’nin hukuk yoluyla politika yürütmediğinin simgesi olur. Kapatılma kararı alınırsa hükümet ve parlamento felç olur. Türkiye’nin AB’ye üye olmasını istemeyen kişiler bu kararı Türkiye’nin aleyhine kullanacaktır. İstikrarsız bir ülkeyle anlaşma sağlanamaz, diyecekler.’

Türk seçmene saygı duyulsun

AVRUPA Birliği Dönem Başkanı Slovenya yazılı bir açıklama yaparak kapatma davasından duyduğu endişeyi dile getirdi. Açıklama yasama ve yürütme organları arasındaki güçler ayrılığının demokratik toplumlarda saygı gösterilmesi gereken temel prensip olduğu dile getirdi.

DEMOKRATİK STANDART UYARISI

DÖNEM başkanlığı, son genel seçimlerde Türk oy verenlerin yaptığı seçimlere saygı duyularak bu konunun en yüksek demokratik standartlara uygun şekilde çözüleceğine dair umudunu ifade etti. Açıklamada, ‘Bu konu ilgiyi AB üyelik süreciyle bağlantılı reformlardan saptırmamalı. Başkanlık gelişmeleri yakından takip edecektir’ dendi.
LJUBLJANA

AVRUPA KONSEYİ ENDİŞELİ

AVRUPA Konseyi Genel Sekreteri Terry Davis de kapatma davasından ‘endişe duyduğunu’ bildirdi. Davis, yaptığı yazılı açıklamada, ‘demokrasilerde siyasi sorunların, seçimle çözüldüğünü’ belirterek, ‘hükümet politikaları ve siyasi görüşlerin, medya ile parlamentodaki tartışmaya açık olması gerektiğini’ kaydetti. Davis, yasaların, görüşlerin açıklanmasını ve tartışmaların yapılmasını engellemek yerine, cesaretlendirmesi gerektiğini ifade etti.
BRÜKSEL

Türkiye’nin köküne dinamit

AK Parti’ye açılan kapatma davası dünyada tepki çekmeyi sürdürüyor. Alman Westdeutsche Allgemeine Zeitung gazetesi, ‘Kaygan zeminli demokrasi’ başlığını taşıyan başyazısında, ‘Yargıtay Başsavcısı’nın AKP’nin yasaklanması yönündeki başvurusu, Türkiye’de içten içe ne denli büyük sorunların yaşandığını ve demokrasinin ne kadar tehlikeli bir konumda olduğunu gösteriyor’ yorumunu yaptı. Gazetede, şöyle dendi: ‘Cumhuriyetin kurucusu Atatürk yanlısı bazı Türk elitler, seçmenlerin daha geçen yaz açık bir şekilde Erdoğan’dan yana kullandıkları tercihi hazmetmeye hazır görünmüyor. Bu nedenle yasaklama başvurusu, sadece iktidar partisine yönelik değildir. Bu aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti’nin köklerine dinamit koymaktır. Yasaklamayı savunanların Atatürk’e sığınmaları ise bu bağlamda çok absürd bir durumdur. Erdoğan’a güven duymayıp, Türkiye’yi İslamlaştırmak amacını taşıyan ‘gizli bir ajandası’ olduğu’ iddia edilebilir. Ancak demokrasi eğer bu durumla başedemeyecek kadar güçsüzse parti yasaklamak da çare olmayacaktır.’
BERLİN

‘Bu kapatma davası değil yargı muhtırası’ 130’a yakın sivil toplum kuruluşunu bünyesinde barındıran Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfı davayı yargı muhtırası olarak değerlendirdi

Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfı (TGTV)Başkanı Necati Ceylan kapatma davasının millet iradesine karşı bir darbe olduğunu söyledi. Ceylan TGTV olarak yaptıkları ortak basın toplantısında ‘Bu kapatma davası değil olsa olsa yargı muhtırasıdır. Bu millet iradesine karşı bir darbedir. Halkın yarısına siz bu ülkenin insanı değilsiniz demektir. Toplumumuzun asıl problemi, milletin değerlerinden uzak oldukları halde kendilerini devletin sahibi gören bürokratik azınlığın varlığıdır’ dedi.

Anayasa Mahkemesi’nin bu iddianameyi iade etmesi ve ‘böyle taleplerle mahkemeyi işgal ettiğiniz için sizleri kınıyoruz’ demesi gerektiğini belirten Avukat Necati Ceylan ‘Aksi halde hukuk, demokrasi millet iradesine saygı Türkiye için sadece yalandan ibaret kalacaktır’ şeklinde konuştu. İslam Dünyası STK’ları Birliği (İDSB) adına konuşan Genel Sekreter Nemci Sadıkoğlu da davanın dünyada yaşanan değişime ayak uyduramayan bir zümrenin eseri olduğunu söyledi.

SEÇİMLERE GİDİLEBİLİR

MÜSİAD Genel Başkanı Ömer Bolat da ‘AB ile katılım müzakerelerinin yürütüldüğü. terör ile mücadele edildiği bir dönemde halkın kaderi ile oynamak ülkemize yapılan büyük bir kötülük olmuştur. Gerekirse millet iradesini tekrar ortaya koymak için genel seçimlerin erkene alınması dahi düşünülmelidir’ şeklinde konuştu.

ASKON Başkanı Mustafa Koca ise bu davanın yaratacağı manüplasyondan birilerinin milyonlarca dolar kazanacağını belirterek ‘İnsanların yaptığı eylemlerinde Türkiye’ye ne kazandırır ne kaybettirdiğine dikkat etmesi gerekir’ dedi.

BİRİLERİ PARA KAZANACAK

HUKUKÇULAR Derneği Başkanı Kamil Uğur Yaralı da ‘Seçimlerde AK Parti’ye oy veren yüzde 47’ye de 10 yıl süreyle oy kullanmama cezası verilsin’ diye konuştu. Toplantıya ayrıca İHH Başkanı Bülent Yıldırım, MAZLUMDER, Özgür Der, KOBİDER, AKABE Vakfı, İKAD DER, Safa Vakfı ve ASDER’in de aralarında bulunduğu çok sayıda STK temsilcisi katıldı.
MESUT ER

Bu dava aslında milli iradeye açıldı

Alman hükümeti, AK Parti’ye açılan kapatma davasını ‘anlaşılmaz’ bulduğunu ve bu kararı endişeyle karşıladığını açıkladı. Hükümet sözcü yardımcısı Thomas Steg, dün yaptığı açıklamada, AK Parti’nin kapatılması istemiyle açılan davanın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan gibi yöneticilere karşı da olduğunu belirterek, şunları söyledi:

ENDİŞELİYİZ

‘YARGITAY Başsavcısı’nın kararı, bizim açımızdan anlaşılmaz ve biz bu kararı endişeyle karşıladık. AK Parti açıkça demokratik bir partidir ve geçen yıl yapılan son seçimlerde oyların yüzde 47’sini alarak açık bir şekilde en güçlü parti olarak ortaya çıkmıştır. Bu nedenle Yargıtay Başsavcısının kararı, Türk halkının iradesine karşı alınmış bir karar olarak değerlendirilmelidir.

KABUL EDİLEMEZ

YARGITAY Başsavcısı’nın aldığı kararın AB’nin prensipleriyle bağdaşmadığını ve AB üyeliği müzakerelerini sürdürmekte olan bir ülke için kabul edilemez olduğunu söyledi. Türk basını ve ekonomik çevrelerinde davaya karşı çıkanların olmasından memnun olduklarını kaydeden Steg, ‘Alman hükümetinin, bir siyasi partinin yasaklanması konusunda yüksek engeller getiren Türkiye’nin demokratik ve hukuk devleti yapısına ve prensiplerine güveni vardır. Anayasa Mahkemesinin Yargıtay Başsavcısının talebini izlememesini bekliyoruz’ dedi. 

Star
 
 

Bu haber 262 defa okundu.