Fener Arap atı gibi

18 Mart 2008 09:15 tsi
Fenerbahçe son yıllarda, böylesine zorlu deplasman maçlarını bu sezonki gibi kolay ve hatta farklı kazanan olmadı. Takımın farklı bir özelliği ortaya çıkmaya başladı. Sanki Arap atı.

Ziya Şengül'ün yazısı

Fener Arap atı gibi
 
 
Fenerbahçe son yıllarda, böylesine zorlu deplasman maçlarını bu sezonki gibi kolay ve hatta farklı kazanan olmadı. Takımın farklı bir özelliği ortaya çıkmaya başladı. Sanki Arap atı. Dakikalar ilerledikçe açılıyorlar. Özellikle Alex, koşar adımlarıyla birysel yeteneğini de birleştirince, hem iyi bir takım kaptanı; hem de star bir futbolcunun yapması gerektiği gibi, bir orkestra şefi görüntüsü veriyor. Gökhan’ı seyrederken büyük zevk alıyorum; Tanrı, bu çocuğu kazadan beladan korusun, sakatlıklar ondan uzak dursun. Uğur da olgun bir futbolcu olma yolunda öylesine hızlı yol katediyor ki Avrupa piyasasına umulmadık bir zaman içinde olumlu bir şekilde düşüyor.

Kezman’ın (gol attığı için) şu sıralar baş alkışlayanı ben olmak isterim; ama bir de parantez açıp, ‘Gol attığı için’ diyorum. Semih farklı bir futbolcu. Konya karşısında 15-20 dakikalık sürece 2 gol sıkıştırdı. Hiçbir teknik adamın Semih’ten vazgeçebileceğini düşünmüyorum.

Edu’nun futbolu yanlışları ve doğrularıyla iyi görüntüler vermeye başladı. Deivid’in ise ne zaman ne yapacağı belli değil. Çok önemli takımlar karşısında, takımı adına öyle goller sıkıştırıyor ki her seyreden ona hayranlıkla bakmaya başladı.

Fener, Konya karşısında, ikinci yarıdaki futboluyla keyif veren, izleme zevki veren, topu ayağa oynayarak hücumda çoğalan, pozisyon üretimindeki zenginliğini attığı ve kaçırdığı gollerle süsleyen bir hale geldiyse, ben, ikinci yarıdaki Fener’i izlerken yalnız Konya değil, başka bir takım olsaydı da böyle bir skoru yakalayacağına inanırdım.

Bu Fener, bu moral ve motivasyonuyla, yetenekli futbolcularıyla bizlere daha çok güzel maçlar izlettirecektir. Ben buna inanıyorum. Ümit ediyorum ki bu inançta da yanılmamış olurum.
 
 

Bu haber 234 defa okundu.