Başsavcı AKP ajanı mı?

17 Mart 2008 22:07 tsi
Anayasa değişikliği rafa kalkmışken, demokratikleşmede gerekli adımlar atılamamışken, kısacası halk desteğini, AKP ise gücünü sorgularken açılan bu kapatma davası herşeyi mahvetti. Şimdi herkes soruyor: Bu başsavcı AKP ajanı mı? Zira elde güçlü deliller v

Genel seçimler öncesi AKP yıpranmaya ve oy kaybetmeye başlamıştı ki, emekli bir Yargıtay başsavcısı çıktı ve 367 paketini attı ortaya.

Cumhurbaşkanlığı kavgaları, e-muhtıra derken AKP bir kurtarma operasyonuyla genel seçimlerden oyunu ve itibarını artırmış olarak çıktı. İktidarını tescilledi.

Fakat AKP Hükümeti 2. dönemde de, seçimlerin üzerinden 8 ay geçmesine rağmen dişe dokunur bir şey yapamadı. Köklü değişikliklere imza atamadı.

Her hangi bir probleme çözüm üretemedi.

AB yolunda ilerleme olmadığı gibi, konu iyice gündemden düştü.

Başörtüsü problemini zamansız ve zeminsiz ortaya attılar, hem memleketi hem genç kızlarımızı gerdiler.

Ekonomik veriler aşağıya doğru gitmeye, belediyeler dökülmeye başladı.

İstismarın ve suiistimalin her türlüsü görülmeye başlandı.

2. dönemde, koltuklarına ısınan AKP bürokratları-siyasetçileri, devletin imkânlarından yararlanma yollarını geliştirdiler.

Dünün mücahitleri lüküs hayata alıştı. Yatlar, katlar, ikinci-üçüncü karılar almaya başladılar.

Başbakan TEK ADAM olma yolunda epeyce mesafe aldı.

Anayasa değişikliğinin sadece adından bahsedilebildi.

2. AKP hükümeti döneminde temel haklar, özgürlükler ve demokratikleşme alanında bir açılım sağlanamadı.

Hükümet Şemdinli'de tırstı, Atabeyler'de yamuldu. Ergenekon'da nereye kadar gidebilecek göreceğiz.

AKP zor karsısında eğilip bükülmeyi alışkanlık haline getirdi.

Hükümet geçen dönemin ilk yıllarında yaptıklarının semeresini yemekle yetindi.

Yerel seçimlere pek iddialı girecek gibi gözükmüyordu.. AKP ve hükümetle ilgili bütün veriler ve kanaatler aşağıya doğru giderken,  “kurtarıcı” bir Cumhuriyet savcısı daha çıktı ve AKP aleyhine kapatma davası açtı. Bir anda ortalık buz kesti. AKP yeniden mağdur-mazlum rolü oynama fırsatı buldu.

Bundan sonra tıpkı 367 krizinde, e-muhtıra geriliminde olduğu gibi toplum, mazlum(!) AKP'nin sağında-solunda yerini alacak.

Düşmekte olan AKP oyları tırmanışa, itibar ve güven kaybeden hükümet yükselişe geçecek.

Bu işte bir “siyasi hinlik” seziyorum. Her ne kadar TSK'nin, Anayasa Mahkemesinin ve muhalefetin niyeti hükümeti iflah etmemekse de, ben bu işin içinde komplo kokusu alıyorum.

 Hislerim büyük komplo üstadı Mahir Kaynak'ın yöntemiyle hareket etmeyi salık veriyor bana. Büyük Üstad bu tür olaylarda “işin sonuçları kime yarayacak ona bakmalı” diyor.

bu iş tabiî ki mağdur, mazlum, hakları gasp edilmiş vaziyetleri yaşayacak olan AKP'ye yarayacak. Milletimiz mazlumun yanında yer alacak ve tükenmek üzere olan AKP'ye yeni bir kredi daha açacaktır.

 Bence burada müthiş bir AKP komplosu var. AKP'nin derin ve sinsi siyasetçileri, analitik ve dahi aritmetik düşünen kurmayları bu sürecin içindeler ve olayları bunlar yönlendiriyorlar. Aynen genel seçimler öncesi birilerini gaza getirip 367 krizini çıkartarak genel seçimleri ve dahi cumhurbaşkanlığını kotardıkları gibi, bu defa da yerel seçimler öncesi kapatma davasını çıkarttılar.

bence Yargıtay başsavcısı AKP ajanı…..

 Düşüşe gecen AKP bu adamı bir şekilde elde etti ve kendi aleyhine dava açtırdı. Aynı numarayı kullanarak bu defa da yerel seçimleri kotarmaya çalışacak…..

 Aktif haber - Yusuf Gezgin

Bu haber 1,259 defa okundu.