‘Akrep’e dikkat: ‘Doğu

Doğu’nun ismini hemen koyalım. Başını Rusya’nın çektiği, kimi Avrasya ülkeleriyle birlikte İran ve nispeten Çin. Moskova genel olarak Batı ile sistematik ve soğuk savaş işareti sayılan bir dizi sorun yaşıyor.

Doğu Avrupa ülkelerinin AB ve NATO bağlamındaki kayışları, füze kalkanı meselesi, merkezi Avrupa başta olmak üzere Batı çizgisini bağlamaya çalışan enerji hakimiyeti, ABD ile bu politikanın ana varyantı olan enerji “yolları” çekişmesi, İran’in bölgede “mihenk taşı” olarak konumunu kaybetmemesi, Ortadoğu dosyası ve bir yandan Çin’i bir yandan da Rusya periferisini “çemberleyen” Afganistan-Pakistan coğrafyası.

Bu konuların her biri için Türkiye taraf! Daha doğrusu asal oyunculardan biri, birincisi. Son günlerdeki gelişmeler bu bağlamda hem Tahran’ı da hem de ziyadesiyle Moskova’yı rahatsız ediyor.

Başta lokal bir sorun gibi görünen, Ankara’nın Kuzey Irak üzerinden terör örgütüne yönelik hamleleri, iki ülke tarafından ABD-AB-Ankara arasında bir mutabakat olarak görülüyor.

Bu bakışın içinde yıl sonuna kadar İran’a yönelik bir ABD atağının olası korkuları da mevcut. Son İran seçimlerinde muhafazakarların yeniden ve kuvvetle Meclis’e gelmelerinin de vesile olarak kullanılabileceği kaygısı yaratıyor.

Bu yüzden Rusya’nın tüm bu konularda ama daha çok “ittifak”ta anantar ülke konumundaki Türkiye’nin yönünü değiştirmesinden memnun olacağı kesin ama bu pek kolay olmadığından en azından “statik” duruşa dönmesi beklentisi hakim.

Bu düşünce yolunun doğal uzantısı olarak, ittifakın parçası olarak görülen AKP hükümetinin zor günler yaşaması, belki oyun dışı bırakılma ihtimali, denebilir ki Rusya’yı sevindiriyor.

Bunu teşvik edip etmediği ayrı bir konu ama doğal olarak kapatma davası ve olası sonuçlardan biri olan kapatma Kremlin için bir fırsat anlamına geliyor.