Başsavcıya göre AKP'nin 5 yanlışı

17 Mart 2008 10:26 tsi
Yargıtay Başsavcısı Yalçınkaya hazırladığı iddianamede yasanın kendisine bireyi ve demokrasiyi koruma görevi verdiğini yazdı. Başsavcı, 'kendi dünya görüşü' üzerinden AKP'nin 5 günahını da sıraladı...

AKP hakkında açtığı kapatma davası nedeniyle sert eleştirilerin hedefi haline gelen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya’nın kendisine yönelik eleştirileri öngörerek, yanıtlarını iddianameye koyduğu ortaya çıktı.

İddianamede, “laik demokratik hukuk devletinin egemen olduğu rejimlerde, yargıya, ’bireyi ve demokrasiyi, sistemin sınırları dışına çıkan siyasal partilerin ve iktidarların eylemlerine karşı koruma görevi’ verildiği” belirtilerek, şöyle denildi:

Anayasanın değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez hükmü olan laiklik zedeleniyorsa, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın rejimi koruma yetki ve görevi başlayacaktır. Başsavcılığın temel görevi; Cumhuriyet’i, ilkelerini ve kazanımlarını korumaktır.

Tehlikenin yeterince yakın olduğu, AKP’nin eylemlerinin öngördüğü toplum modelini oluşturmaya elverişli bulunduğu, iktidarları süresince her geçen gün riskin arttığı görülmektedir.

ZORLAYICI GEREKSİNİM: AKP’nin iktidar partisi olması nedeniyle laik Cumhuriyet aleyhine giderilmesi olanaksız zararlar doğurması, kapatmayı gerektirmektedir. Eylemlerdeki ağırlık gözetildiğinde kapatma, zorlayıcı sosyal gereksinimdir.

MANDACILIK SUÇLAMASI: T.C. Devleti, şeriatla yönetilen ve başında halifenin bulunduğu modele karşı mücadele ile kurulmuştur. Mücadele sadece işgalcilere değil, mandacılara, işgalcilerle işbirliği yapanlara, isyanlarla kurtuluşu baltalayan mollalara, şeyhlere ve din bezirgânlarına karşı da verilmiştir. Kurtuluş Savaşımızda mandacıların ve işbirlikçilerin tarihi hatalarını, gerçekleri çarpıtarak saptırmaya çalışanlar, bugün de dini istismar ederek dine en büyük kötülüğü yapmaktadır. Özgürlük ve insan hakları gibi hiç ilgili olmadıkları kavramları kullanarak, yeni bir teslimiyetçiliğin yolunu açmaktadırlar.

İSLAMA POZİTİF AYRIMCILIK: AKP çok hukukluluğu ve İslami yönden sınırsız özgürlüğü savunuyor. Dinsel simge olan türbanın yükseköğretimde ve giderek tüm alanlarda serbestçe takılmasına yönelik politikalar, imam hatip okullarının sayısının artırılması ve katsayı sisteminin kaldırılması gibi uygulamalar, nüfusun ağırlıklı inanç yapısı gözetildiğinde İslam için pozitif ayrımcılıktır.

ŞERİATA GİDEN YOL: Yargı kararları türbanın laik düzen içerisinde koruma göremeyeceğini tartışmasız ortaya koymaktadır. Türbanın laik sistemde özgürlük alanı dışında kaldığı belirtilmektedir.Türbanı özgürlük sorunu olarak göstermeyi ve sunmayı; türbanın özgürleşeceği, ilk adımı ılımlı İslam olan şer’i hukuk sistemine yönelik atılan adımlar zinciri içerisinde görmek gerekmektedir. Bireysel, giderek kitlesel ve toplumsal istek olarak konuya ivme kazandırıp, esas olan şeriat amacına ulaşılmaya çalışılmaktadır.

AKP’NİN 5 GÜNAHI

İddianamenin sonuç bölümünde, AKP’nin niçin kapatılması gerektiği 5 madde halinde sıralandı:

- Anayasa ile Yüksek Öğretim Kanunu’nda değişiklik içeren teklifleri, Cumhuriyet’in temel ilkelerini değiştirecek zemini oluşturmak niyetini ortaya koydu.

- Laik sistemlerde dini simgelerin siyasi amaçla kullanılamayacağını göz ardı etti.

- Laik Cumhuriyeti yeni bir yaşam ve devlet düzenine dönüştürme kararlılığı içinde oldu, toplumu dindar olanlar-olmayanlar diye ayırmaya başladı.

- Laik hukuk yapısını aşamalı olarak yeniden biçimlendirip yönlendirmeye çalıştı.

- Rejimin ve Cumhuriyet’in geleceğini tartışmaya açtı.

Vatan

Bu haber 558 defa okundu.