En Sıcak Konular

İşkenceyle mücadele edersen seni kapatırım!

17 Mart 2008 09:01 tsi
Savcı Yalçınkaya, Gül'ün Dişişleri Bakanı olduğu dönemde, düşünce özgürlüğünü savunması ve Türkiye'nin işkenceyle mücadelede kararlı olduğunu söylemesini bile kapatmaya delil saymış.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya 162 sayfalık iddianamesinde başörtüsü ile ilgili herhangi bir demeç veren bütün AK Partililerin siyasi yasaklı olmasını istiyor. Başbakan Erdoğan'ın, türban yerine başörtüsü tanımını kullanması, "Başörtüsü sorununu toplumsal mutabakatla çözmek istiyoruz" demesi, meslek liselilerinin haklarını savunması, CHP lideri Deniz Baykal ile polemiğe girmesi, eski TBMM Başkanı Bülent Arınç'ın Süleyman Demirel'i eleştirmesi, TBMM'yi savunması, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün düşünce özgürlüğünü savunması, işkenceyle mücadele kararlı olunacağını açıklaması bile Yalçınkaya'nın parti kapatma delilleri arasında sıralanmış.


Yargıtay başkanını nasıl eleştirirsin

İşte Yalçınkaya'ya göre Başbakan Erdoğan suçları: Daha önce Refah Partisi ve Fazilet Partisi'nde siyaset yapmak. Yargıtay Onursal Başkanı Eraslan Özkaya'nın "Sınırsız din ve vicdan özgürlüğü isteyenlerle İslami devlet kurmak isteyenlerin amaçları aynı" ifadelerini "çirkin ve olumsuz yaklaşım" biçiminde eleştirmek.

"Ilımlı denilince, ılımlı olmayanı varmış gibi oluyor. Sadece bir İslam vardır. Önüne bir şey konulamaz. Bu İslamı zedelemeye yönelik bir tezdir" demek. Kur'an eğitiminin Müslümanların hakkı olduğunu savunmak. Yalçınkaya Erdoğan'ın İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı olduğu dönemde Siirt'te yaptığı konuşma da dahil bazı açıklamalarını deliller arasına koydu. Alman Welt am Sonntag gazetesinin "AB'yi İslamlaştırmaya çalışacak mısınız?" sorusuna "Biz dini misyonerler değiliz... Türkiye'de laiklik geleneği var. Avrupa bir Hıristiyan kulübü değildir. İslami haçlı seferleri asla olmadı. Bizim topraklarımızdan ne dini, ne de askeri şiddet çıkmayacaktır" cevabını vermek. İdealindeki Türkiye'nin başı açık kız ile örtülü kız yan yana okuduğu, kol kola gezdiği bir Türkiye olduğunu ifade etmesi.

Meslek liseleriyle diğer düz liseler arasında üniversiteye girişte uygulanan katsayını doğru bulmadığını açıklaması.

BAYKAL İLE POLEMİK SUÇ

Doğan Medya Grubu'nu eleştirirken, "Bunların derdi laiklik değil, menfaat hesabı. Bunlar köşeye sıkıştırma metotları. Tehditle bizden bir şey alamazsınız. Bunların istediği düzen demokrasi değil, diktatoryal düzen" demesi, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın darbe iması üzerine "İdam sehpasının yolunu gösteriyor. Biz bu yola çıkarken daha önce de demokrasiye inanmış insanların söylediğini söylüyoruz. Biz o beyaz çarşaflarla beraber yola çıktık. Biz bu konuda bedel ödemeye hazırız. Bu konuda rahatız." cevabını vermesi. Anayasa Mahkemesi'nin 367 kararını talihsizlik ve yüz karası olarak değerlendirmesi.


Savcı demokratik haklara da kızmış

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ü Dışişleri Bakanlığı dönemindeki sözleri nedeniyle dava konusu eden Yalçınkaya akıllara durgunluk verecek biçimde Gül'ün ifade ve inanç özgürlüğünü sağlamada, işkenceyle mücadele kararlı olduklarını anlatan sözlerini AK Parti'nin kapatılması için delil saymış. Yalçınkaya'ya Gül'ün bu sözleri kapatmak için delil oluşturmuş: "İfade ve inanç özgürlüğünde kararlıyız; herkes inandığını yaşayabilmeli. Herkes güven içinde, korkudan, endişeden uzak

olmalıdır. Düşündüğünü inandığını rahatlıkla ifade etmeli, inandığını rahatlıkla yaşayabilmelidir. İfade ve inanç özgürlüğü, işkenceden ve terörden tamamen arınmak, bizim hedefimizdir. Bununla ilgili yasal düzenlemelerin hepsi, kararlı şekilde gerçekleştirilmeye devam edilecektir." Yalçınkaya, Gül'ün AB İlerleme Raporu'nun demokrasi ve insan hakları alanlarındaki sorunlar listesinde başörtüsü yasağının dahil edilmemesini eleştirmesinde suç unsuru buldu.


Kasıt mı, hata mı?

Yalçınkaya, iddianamede Fethullah Gülen'den kuvvacı sitelerin hakaret etmek amacıyla söylediği biçimde 'Fetullah Gülen' diye söz ediyor.

Abdurrahman Yalçınkaya kapatma davasında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Dışişleri Bakanı olduğu dönemde "Büyükelçiliklere, Fethullah Gülen cemaatinin kurduğu okullarla temas kurmaları talimatını verdiği" iddiasında bulunurken Fethullah Gülen'den bahsederken 'h' harfini atarak 'Fetullah Gülen' demesi ise dikkat çekti.

Yalçınkaya'nın ulusalcı ve kuvvacı sitelerin Fethullah Gülen'den bahsederken hakaret amaçlı olarak 'Fetullah Gülen' demesi gibi iddianamede 3 kez 'Fetullah Gülen' demesi akıllara "Kasıt mı, yoksa hata mı?" sorusunu getirdi. Yalçınkaya Gülen'den şu şekilde bahsediyor: "Laik devlet yapısını değiştirerek yerine dini kurallara dayalı bir devlet kurmak amacıyla yasadışı örgüt kurup bu amaç doğrultusunda faaliyetlerde bulunmak suçundan hakkında dava açılan Fetullah GÜLEN isimli tarikat liderinin yurt dışında kurduğu okullar bir ticari şirket olarak değerlendirilip temas ve işbirliği yapılması, Abdullah Gül'ün Dışişleri Bakanı olduğu dönemde Bakanlığın genelgesi ile Büyükelçiliklerimizden istenmiştir."

YÖK BAŞKANI YARGILANMALIYDI

Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in "Meslek liselerini unutmuş falan değiliz" diyerek katsayı problemini çözeceklerini açıklaması, Anayasa değişikliğinin ardından rektörlere başörtülüleri derslere alın diyen YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan hakkında soruşturma açmaması da kapatma nedenleri arasında sayılıyor. Yalçınkaya, Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu'nun imam hatiplerin de polis okullarına alınması gerektiği şeklindeki açıklamasını, AK Partili Eyüp Fatsa ile Tayyar Altıkulaç'ın başörtüsü eylemlerini eleştirip "Bu sokakta çözülecek bir sorun değil. Uzlaşmayla çözülmeli" sözleri bile kapatma davasının içinde yer aldı.


Bülent Arınç'ın suçu TBMM'ye sahip çıkmak

Yalçınkaya'ya göre eski TBMM Başkanı Bülent Arınç'ın suçları ise şunlar: Arınç'ın "Açıkça belirtmeliyim ki, Anayasamızın değiştirilemez maddesi olan laiklik ilkesine, Türkiye'de karşı çıkan kimse yoktur. Bütün tartışmalar laiklik ilkesinin farklı yorumlanmasından kaynaklanmaktadır" açıklaması.

Meclis'e sahip çıkarak, "Türkiye'nin sorunu özgürlüklerin sınırını kimin belirleyeceğidir. Sınırın Meclis tarafından belirlenmesini savunuyoruz. Bu, demokrasinin gereğidir. TBMM, halkın temsil edildiği tek yerdir. Bu yüzden de ülkenin kaderi için son sözü Meclis söyler. Ancak nedense bazı kurumlar ya da kişiler, bu gerçeği kabullenmek istemiyorlar" şeklinde açıklama yapmak.

SUUDİ ARABİSTAN TEPKİSİ DOSYADA

"Başörtülüler okumak istiyorlarsa Suudi Arabistan'a gitsinler" diyen Süleyman Demirel'i "Bu hem bizim için hem kızlarımızın için aşağılayıcı bir kelimedir. Niçin Arabistan'a gitsinler? Başı örtülü olanlar sadece Arabistan'da mı tahsillerini görüyor? Avusturya'dan Güney Kore'ye, Avustralya'dan ABD'ye kadar bütün ülkelerdeki üniversitelerin hepsinde çocuklar başörtülü okuyabiliyor. Niçin o ülkeleri örnek vermiyorsunuz, Suudi Arabistan'a gidin diyorsunuz? Bunun içerisinde bir aşağılama seziyorum. Bu söz bence bir aşağılamadır" şeklindeki cevabı


Din çimento lafı laikliğe aykırı

Erdoğan'ın 2005'te "Ulusal Avrupa Etütleri Merkezi" tarafından düzenlenen konferansa katılan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın şu sözlerini Yalçınkaya laikliğe aykırı buldu ve dava dosyasına koydu: "Türkiye'de Türkü vardır, Kürdü vardır, Lazı vardır, Çerkezi vardır, Gürcüsü vardır, Abhazı vardır, aklınıza ne gelirse. Bizdeki etnik unsurları birbirine bağlayan önemli bir din bağı vardır. Çünkü Türkiye'nin yüzde 99'u Müslüman'dır. Bizdeki etnik unsurları birbirinden ayıran ya da bağlayan bağ, Yugoslavya'daki gibi Hırvat, Boşnak, Sırp gibi değildir. Yugoslavya'da savaşlar başladığı zaman birbirlerinden boşanmışlardır, ayrılmışlardır. Türkiye'de Kürt kökenli vatandaşlarımızın sorunu, Türk vatandaşın sorunu kadardır, Laz kökenli vatandaşımın sorunu ne kadarsa Kürt kökenli vatandaşımın sorunu da o kadardır." Erdoğan, Türkiye'ye dönüşte sözlerinin hatırlatılması üzerine, "Türkiye'de 30'a yakın etnik unsur var. Bunu her zaman sizler de yazıyorsunuz, yüzde 99'u Müslüman bir ülke Türkiye'de din bir çimentodur" diye konuşmuştu.

Yeni Şafak



Bu haber 402 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,375 µs