Yargı yoluyla darbe teşebbüsü! | " /> Yargı yoluyla darbe teşebbüsü! | "/>

En Sıcak Konular

Yargı yoluyla darbe teşebbüsü!

16 Mart 2008 11:31 tsi
Yargı yoluyla darbe teşebbüsü! "Bu olayda, asıl endişe edilmesi gereken, Ak Parti'nin durumu değil, yargının durumudur. Görülen o ki, demokrasi yürüyüşümüzde "silahlı darbeler" döneminden "silahsız darbeler" dönemine geçmiş bulunuyoruz." Gülay Göktürk'ün yazısı...

Gülay Göktürk / Bugün

Yargı yoluyla darbe teşebbüsü

Doğrusunu isterseniz Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'nın son "operasyonu" beni ne heyecanlandırdı, ne de telaşlandırdı.

Bu o kadar umutsuz bir çıkış, o kadar açık bir çaresizlik ifadesi ki seyretmek insana sadece üzüntü veriyor. Haber duyulduğu andan itibaren yapılan açıklamalarda, bu teşebbüsün demokrasimiz ve siyasi hayatımız açısından anlamı konusunda söylenecek herşey söylendi galiba. Ben sadece, yaşadığımız bu olayın, demokrasi tarihimizde naif bir "yargı yoluyla darbe teşebbüsü" olarak anılacağını söyleyerek geçeyim. Bunun dışında bazıları özellikle Türkiye'nin bozulan imajına dikkat çektiler.

Bazıları da haberin ekonomi üzerinde yapması muhtemel tahribata üzüldüler. Bence imajımız için üzülecek bir şey yok. Dünya artık o kadar saydam ve herkes birbirini o kadar yakından izliyor ki; hiç kimse de Türkiye'ye, Türkiye'nin kurumlarına ve toplumuna homojen bir bütün olarak bakmıyor; iç çelişkilerini, iç mücadelelerini yakından biliyor.

Dolayısıyla hiç kimse bir başsavcının garip teşebbüsünü "Türkiye'nin demokrasi seviyesinin göstergesi" olarak algılamayacak; olsa olsa ülkenin yaşadığı büyük transformasyona ters düştüğü için iyice arkaikleşen küçük bir kesimin düzeyi konusunda zaten sahip olduğu fikir pekişecektir. İddianamenin ekonomik etkilerine gelince... Ben o konuda da pek karamsar değilim. Çünkü bu "piyasalar" denen şeyin en azından benim kadar aklı olduğunu sanıyorum. Ehh, ben bu girişimin sonuçsuz kalacağını görüyorsam, koca koca şirketler, koca koca şirketleri çekip çeviren yöneticiler, analistler görmez mi? Bence görecek...

Ve pazartesi sabahı bir bakmışsınız ne borsa bana mısın demiş sayın Başsavcının iddianamesine; ne de dolar... Fiyakalı değişiyle, "piyasalar satın almamış"; ekonominin kılı kıpırdamamış... Herhalde bir hukukçunun düşebileceği en acıklı durumdur bu. Düşünün ki, bir iddianame yazmışsınız; kimse ciddiye almamış.

Sonuç olarak diyebiliriz ki, bu olayda, asıl endişe edilmesi gereken, Ak Parti'nin durumu değil, yargının durumudur. Görülen o ki, demokrasi yürüyüşümüzde "silahlı darbeler" döneminden "silahsız darbeler" dönemine geçmiş bulunuyoruz. Biliyorsunuz, eskiden, yani sonuncusunu 28 Şubat'ta yaşadığımız "Silahlı darbeler" döneminde, yargı Silahlı Kuvvetlerin emrinde, onun yardımcısı, yedek gücü olarak çalışırdı. Ordu indirir, yargı da yargılardı. Artık zaman değişti. Silahlı kuvvetler -iç ve dış birçok nedenden dolayı- darbeler dönemini kapamış görünüyor. Ama bu durumdan vazife çıkaran başkaları var. Üstelik onların elinde sadece kıytırık bir İç Hizmet Yönetmeliği yok; çok daha büyük bir güç; Anayasa da dahil kütük gibi yasalar var.

Kullan kullanabildiğin kadar; çekiştir çekiştirebildiğin kadar... İşte bu durum, yargı kurumunda ciddi bir reformu, yeniden yapılanma gündemimizin baş sırasına oturtmamızı gerekli kılıyor. Nice tecrübeyle gördük ki, yasaları değiştirmek, yeni yasalar yapmak meselenin yalnızca bir yanı. Bundan daha da zor olan yeni bir yargıç kültürü oluşturabilmek...

Kendini devletin maaşlı memuru olarak gören, temel misyonunu da "devletin çıkarlarını korumak" sanan; ürkek, içtihat oluşturmakla cesaretsiz, dünyayı izlemekte ve çağını anlamakta yetersiz, hala kapıkulu geleneğinin etkisi altında bir yargıçlar sınıfı ile, hukuk reformu yapmak deveye hendek atlatmaktan zor. Türkiye'nin bu konudaki zaafı o kadar belirgin ki, taa dışardan, yabancılar tarafından bile görülüyor. Bakın, Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Joost Lagendijk ne demiş:

"Şok içerisindeyim. Böyle bir davayı ciddiye almakta zorlanıyorum. Bir hakim nasıl böyle bir sonuca ulaşabilir, anlayabilmiş değilim. Bu 21. yüzyıla uyum sağlayamayan eski bir zihniyeti temsil ediyor. Türkiye'nin acilen yeni bir hakimler, savcılar, hukukçular nesline ihtiyacı var."



Bu haber 510 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,017 µs